HAKSÖZ HABER

Mansur Yavaş, bugün “Pamuk Şeker” meselesi üzerinden fazlasıyla gündemde yer aldı. Aslında tüm mesele, basit bir insani dayanışma örneğiydi. Bir polis memuru, engelli bir pamuk şekeri satıcısının zorluklarını görüp, o satıcının tüm pamuk şekerlerini alarak çocuklara dağıttı.

Ancak Yavaş, bu küçük ve anlamlı hareketin aslında "sosyal barışı bozan" bir duruş olduğunu düşündü. "Çocuklara pamuk şeker dağıtmak ne demek!" diyerek, 90'larda başlayan, 'karanlık araçların arkasındaki çocuklar ve polis memurunun gazına maruz kalan toplum' imajını özlediğini belli etti. Ama unuttuğu bir şey var: Bugün, bu toplum o karanlık günlerin siyasetini değil, insanlara saygı gösterilen, şiddetin sona erdiği, kardeşçe  bir düzeni istiyor.

Mansur Yavaş’ın rahatsız olduğu o karanlık günler geride kaldı. Ancak görünen o ki, eski alışkanlıklar, ideolojik körlük ve halkı bölme çabaları etkisini hala gösteriyor. 90’ların travmalarını özleyen bir anlayış var. Oysa ötekileştirici ve dışlayıcı bir milliyetçi anlayışa artık bu ülkenin ve toplumun ihtiyacı yok. İnsanları birleştirip kucaklamak yerine, bölmek isteyen siyaset anlayışının eski günleri özlemesi, toplumun menfaatlerine hizmet etmekten uzak bir yaklaşım sergiliyor.

Her fırsatta Cumhurbaşkanlığı hedefi belirlediğini gösteren Mansur Yavaş’a hatırlatmak gerekir ki, halkın gönlünde yer edinmek, toplumu kardeş kılmak ancak samimi bir insanlık anlayışıyla mümkün olur. Eğer 90’ların kutuplaştırıcı zihniyetini sürdürüp toplumu bölmek istiyorsa, hiçbir zaman gerçek anlamda bir lider olmayacaktır.

PAMUK ŞEKER MESELESİ NEDİR?

Mansur Yavaş'ın içine dert olan pamuk şekeri olayını anlatayım.

Öncelikle olay emniyetin organizasyonu degil, tamamen spontane gelişen bir durum.

Şöyle oluyor;

Cizre'de Newroz kutlamasında görevli bir polis memuru engelli olan pamuk şekeri… pic.twitter.com/UQpaPnGzjp

— Felat Bozarslan (@FelatBozarslan) March 23, 2025