İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi’nde, Bankacı  E.Y.'ye elindeki palası ile saldırdığı ve yaraladığı gerekçesiyle hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi istenen Sabri Çelebi'nin yargılandığı davada, sanık Sabri Çelebi gelmeyince savunması alınamadı. Bunun üzerine mahkeme, sanığın duruşmaya zorla getirilmesine ve ifadesinin alınması için de hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Davanın ilk duruşmasında Sabri Çelebi tarafından yaralandığı öne sürülen Bankacı E.Y ile dört avukatı hazır bulundu.  

Taksim'e 6 Temmuz 2013 tarihinde gittiğini ve orada arkadaşları ile buluştuğunu belirten E.Y., saat 19.00'da TOMA ile su sıkıldığını ve yoğun gaz bombası atıldığı için ara sokaklara kaçmak zorunda kaldıklarını söyledi. Yoğun duman nedeniyle görüş mesafesinin de kısa olduğunu belirten müşteki E.Y., "Önce küfür sesleri geldi. Duman nedeni ile çok ileriyi göremiyordum. Ardından da elinde pala olan bir kişi küfürler ederek karşıma çıktı. Sokağın köşesinden sağa dönecektim ama karşıma birden çıktığı için köşede sıkıştım. Elindeki palanın keskin tarafı ile yanlamasına sol kalçama vurdu. Ben de o anın siniri ile 'Ne yapıyorsun be' diye bağırdım. Yine küfür ederek sırtıma tekme attı. O sırada biraz ileride arkadaşlarım ile karşılaştım. Beni sakinleştirmek için olay yerinden uzaklaştırdılar." şeklinde konuştu.

Şikayetçi E.Y’nin Avukatı Yelda Koçak Urfa da, olay zamanında E.Y.'nin yaralanmasına ilişkin 4 adet fotoğraf ve olay yerini iki ayrı noktadan çeken kameraların görüntülerini içeren bir CD'yi mahkemeye delil olarak sundu. Koçak ayrıca Sabri Çelebi hakkında üç dava olduğunu, birincisinin 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldüğünü, ikinci iddianamenin de ilk dava ile birleştirme talebiyle hazırlandığını ve birleştirme kararı verildiğini söyledi. Avukat Urfa, kendi davalarının da aynı yerde aynı anda gerçekleşen eylemi nedeniyle olduğu için ana dava ile birleştirilmesini talep etti.

Mahkeme, Sabri Çelebi hakkında yakalama kararı çıkarılmasına, hakkında açılan ana dava ile birleştirilmesi talebine ilişkin olarak dava dosyasının İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine ve birleştirme konusunda muvaffakatları olup olmadığının sorulmasına hükmetti.