ABD'yi ziyaret eden Zerdari, New York'ta AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Taliban'ın Ağustos 2021'de Afganistan'da yönetimi ele geçirmesinin ardından ülkede her geçen gün kötüye giden insani ve ekonomik duruma değinen Zerdari, uluslararası toplumun Taliban ile angajman konusundaki koşullarını insani konulardan ayırması gerektiğini söyledi.

Afganistan'ın finansal sistemlere ve dondurulan mal varlıklarına erişimi olmadığını hatırlatan Zerdari, "Bu şekilde sadece Afganistan'da yönetimi cezalandırmıyorsunuz, Afgan halkını da cezalandırıyorsunuz. Afgan halkı inanılmaz bir ekonomik zorluk çekiyor. Halkın yüzde 97'si yoksulluk sınırında yaşıyor. Afgan halkını açlığa terk ederek kadın haklarını savunamayız, kadınları güçlendiremeyiz." diye konuştu.

Zerdari, ABD'ye Afganistan'ın dondurulan varlıklarını serbest bırakması çağrısı da yaparak, Afgan ekonomisinin yeniden işlevsel hale gelmesi gerektiğini belirtti.

Taliban'ın yönetimi ele geçirmesinin üzerinden bir yıl geçtiği ve hala uluslararası topluma verdiği sözleri yerine getirmediği hatırlatılan Zerdari, şunları söyledi:

"Bir yıl çok da uzun bir süre değil. Afganistan'daki yönetimden bir yılda, eski hükümetin 20 yılda yapamadığını yapmasını bekleyemeyiz. Afgan topraklarının terör için kullanılması gibi birtakım endişelerimiz tabii ki var. Afgan yönetimiyle tüm endişelerimizin giderilmesi için görüşüyoruz. Umarım bu endişeleri giderirler çünkü bu hem onların hem de tüm bölgenin çıkarına olur. Bir yıl içinde benim ülkemde de bir şeyler yapmak o kadar kolay değil. ABD'de bile bir hükümet göreve geldiğinde bir yılda tüm vaatlerini yerine getiremiyor."

Uluslararası toplum, Taliban'dan angajman ve tanınma için kadın ve kız çocuklarının eğitimi başta olmak üzere insan haklarını koruması ve kapsayıcı bir hükümet kurmasını istiyor.

Keşmir sorunu

Keşmir sorununun çözümü içinse Birleşmiş Milletlere, Güvenlik Konseyi kararlarını uygulaması çağrısı yapan Zerdari, "Birleşmiş Milletlerin sorumluluklarını ve taahhütlerini yerine getirmesi, çok taraflılığa ve bu kuruma olan inancı yeniden tesis etmesi gerek. BM, Hindistan'ın zorbalığına göz yummamalı. Uluslararası hukuku, BM'yi, Güvenlik Konseyini savunanların Ukrayna olsun, Keşmir olsun tutarlı olması gerek, işimize gelince uluslararası hukuk deyip, gelmeyince görmezden gelemeyiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'ye, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'na katılma daveti

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in kasımda Türkiye ziyareti sırasında Türkiye'ye yaptığı Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'na daveti de değerlendiren Zerdari şunları kaydetti:

"Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru bölgemizde önemli bir ekonomik işbirliği örneği ve bu projenin bir parçası olmak isteyenlere inanılmaz bir fırsat sunuyor. Bizim sadece özel ekonomik bölgelerimiz yok, aynı zamanda diğer ülkeler ve endüstriler için yatırım yapma fırsatları var. Pakistan'ın konumu göz önünde bulundurulduğunda Türkiye ve Orta Asya ülkeleri gibi ülkelerin Pakistan üzerinden sıcak sulara ulaşabilmesi ve bizim de Türkiye'ye erişimimiz için lojistik açıdan da iyi bir fırsat. Kovid-19 ve Ukrayna savaşı sonrası Pakistan olsun, Türkiye olsun hepimiz ekonomik olarak zor günlerden geçiyoruz ve ekonomilerimizi çeşitlendirmenin çeşitli yollarını arıyoruz."

Pakistan KKTC'yi tanır mı?

Pakistan'ın iki devletli bir çözüm isteyen KKTC'yi tanıyıp tanımayacağı sorusuna ise Zerdari şöyle yanıt verdi:

"BM Genel Kurulu görüşmeleri için en son New York'a geldiğimde onlarla görüşme imkanım oldu, misyonlarına gittim ve görüştüm. Pakistan açıkçası onlarla (KKTC) görüşüyor. Geçen sene başkanlık ettiğim İİT (İslam İşbirliği Teşkilatı) toplantısında Kıbrıs Türkleri de konuştu, bu şekilde angajmanımıza ve desteklemeye devam edeceğiz."

Sel felaketi hasarı için 9 Ocak'ta Cenevre'de yardım konferansı

Pakistan'da etkili olan muson yağmurlarının yol açtığı sel felaketinden kaynaklı hasarın maliyetinin 30 milyar doları aştığını ve 9 Ocak'ta BM'nin Cenevre'de bir yardım konferansı düzenleyeceğini söyleyen Zerdari, Pakistan'ın yaşadığı iklim felaketini, ülkeyi iklim değişikline dayanıklı şekilde yeniden inşa etmek için bir fırsat olarak kullanacağını anlattı.