Özür, Bülent Aydemir’in İftirasını Hafifletir mi?
Dün akşam Habertürk televizyonunda aynı televizyonun Ankara temsilcisi Bülent Aydemir, Van’daki ikinci çığ felaketinin sebebinin Cumhurbaşkanının başdanışmanlarından Gülşen Orhan olduğunu iddia etti.
HAKSÖZ-HABER
Bülent Aydemir, Gülşen Orhan’ın sadece kendi kişisel programlarına gitmek için Karayolları Bölge Müdürlüğüne talimat vererek iş makinelerini yola çıkardığını ve uyarılara aldırmadan, uzmanların görüşlerini hiçe sayarak iş makinelerini harekete geçirdiğini ve bu sebeple de çığ düştüğünü ve dolayısıyla ölen 33 insanın sorumluluğunun bundan ötürü doğrudan doğruya Gülçen Orhan olarak görülmesi gerektiğini öne sürdü.
Bülent Aydemir’in bu iddiaları üzerine Twitter üzerinden bir açıklama yapan Gülşen Orhan, iddiayı gündeme taşıyan Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir'in öne sürdüğü iddiaların kurgudan ibaret olduğunu gözler önüne serdi. Bunun üzerine köşeye sıkışan Bülent Aydemir Twitter’dan açıklama yaparak geri adım attı.
4 Şubat’ta yaşanan ve beş kişinin hayatını kaybettiği ilk çığ faciasının ardından bölgeye gittiğini belirten Orhan, iki kişiyi arama kurtarma çalışması yürüten ekipleri ve son durumu yerinde görmek istediğini açıkladı.
Çığ bölgesinde kalabalık bir insan grubunun, jandarma ekiplerinin ve AFAD il müdürü ve ekibinin çalışma yürüttüğünü ifade eden Gülşen Orhan, “Oradaki yetkililerden bilgi almak için araçtan indikten iki dakika sonra çığ hepimizin üstüne düştü” ifadesini kullandı.
“Hiçbir Makine Çalışmıyordu”
Olay yerine vardığında herhangi bir iş makinesinin çalışmadığını belirten Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Benim yanımda da hiçbir iş makinesi yoktu ve olamazdı da. Çalışmalarla ilgili hiçbir direktifim veya tavsiyem olmadı. Amacım sadece olay yerini bizzat görmek ve oradakilere yanlarında olduğumuzu hissettirmekti.”
“Bu Yalancılıktır, Acı Bilmezliktir”
Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir‘in iddialarına yanıt veren Gülşen Orhan, “Cenazelerimizi götürürken onlardan ayrılıp çığ felaketinin yaşandığı yere gelmemize ‘toplantı için iş makinelerini yanına almış yolları açtırmış’ demek yalancılıktır, acı bilmezliktir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca olay yeri tanıklarından Muhammed Affan Orhan, Van Valiliği ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de birer açıklama yaparak gerçekleri çarpıtan Bülent Aydemir’e tepki gösterdi.
Bülent Aydemir’in bu yaptığının bırakalım gazeteciliği, sorumsuz gazetecilik ifadesiyle bile tanımlanamayacağı açık. Bülent Aydemir, bu tutumuyla halkın acısının tavan yaptığı bir dönemde açıkça provokasyona girişmiştir. Bundan ötürü Bülent Aydemir ya istifa etmelidir ya da Habertürk yönetimi Aydemir’in Ankara temsilciliğine son vermelidir.
*
BÜLENT AYDEMİR NE DEMİŞTİ?
Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir’in, günün sonunda pişmanlıkla çark etmek zorunda kaldığı iddiaları şöyleydi:
* Olayı anlamaya çalışmam anlamında birkaç telefon görüşmesi yaptım. Çatak'ta bir yemek organizasyonu var. AK Parti eski milletvekili ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, ki kendisi de yaralı, Gülşen Orhan bir etkinliğe katılıyor. Kendi seçim bölgesi.
* Oradan çıkarken diyorlar ki ‘Burada çığ tehlikesi var, buradan yola çıkmayın, doğru değil.' Ancak heyetle birlikte yola çıkıyor. Harabet diye bir geçit. Bu geçitten geçilmesi mümkün değil, kar kapatmış olabilir, burada çığ tehlikesi var. Üst noktada. ‘Narlıca'dan dahi geçemeyebilirsiniz' diyorlar. Yani yol sıkıntılı.
* Yola çıkmadan önce Gülşen Orhan 4-5 iş makinesini yanına alıyor. Narlıca Kara Yolları İstasyonu'ndan alıyorlar araçları. İş makineleri yolu açarak buradan geliyor. Burada çığ tehlikesi var, kar yolu kapatmış, iş makineleriyle öncesinde müdahale edilmiş başka bir noktaya. Çığı tetikleyen şeylerden biri de yüksek desibel. Buraya kadar geliyorlar.
* Yolda telefon çekmiyor. Burada 3 bin 500 metre rakımdan söz ediyoruz. Ve orada çığın altında kalıyor minibüs. Daha sonra Can ve Şırnak'tan askerler oraya sevk ediliyor. Jandarma ve korucular da ikinci çığın altında kalıyor ve şehit oluyor.
* Öncesinde bir tedbirsizlik olduğu kesin. ‘Yola çıkılmasın' deniliyor. Çıkılıyor, iş makinesiyle yol açılıyor. Sonrasında bu tür olaylarda aynı bölgede ikinci çığ tehlikesi olabileceği beklentileri var. Tedbirsizlik olduğu görülüyor. Olayın meydana gelmesinden önce yola çıkılması.
GÜLŞEN ORHAN’IN AÇIKLAMASI:
GÜLŞEN ORHAN’IN AÇIKLAMASI ÜZERİNE BÜLENT AYDEMİR’İN ÖZÜR TWİTİ:
“Gülşen Orhan’ın açıklamaları çerçevesinde aktardığım iddiaların doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu erken ve teyit edilmemiş ifadelerimden dolayı gereksizce zan altında kalan, üzülen yurttaşlarımızdan ve izleyicilerimizden özür dilerim.”
MUHAMMED AFFAN ORHAN’IN PAYLAŞIMLARI
*Gülşen Hanım'la konuştuğumda cevap vermek gerektiğini söylediğimde "Bu kadar cenaze varken ortada habere cevap yetiştirecek değilim” dedi. zaten hastaneden henüz çıkıp cenazelerle Çatağ'a gitti.
*Gülşen Hanım cenaze konvoyu ile Bitlis üzerinden Bahçesaray'a gidiyordu. Yolda beni aradı, "Kimse bilmesin, olay yerine gideceğim, sen de gel" dedi. Babası ve ağabeyi de öndeki araçlarda cenaze konvoyundaydı. Onlar bile bilmiyordu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Hanımın oraya gideceğini.
*Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Hanım sadece tek araçla olay yerine gitti. Ben de arkasından ona yetişmek üzere aracımla cenaze konvoyundan ayrıldım. Aramızda 5 dakikalık mesafe vardı.
*Olay yerine giden yolların kapalı olduğundan, Gülşen Hanım'ın iş makineleriyle bu yolu açtırdığını söylemişsiniz. Oysa ki yol zaten açıktı ve Vali Bey’in orada çalışan 300'e yakın kişinin çalıştığı açıklaması ortada, sürekli AFAD ekipleri ve vatandaşlar gidiş-geliş yapıyorlardı.
*Çatak'ta ya da herhangi bir yerde toplantıya katılmadı.Olay yerine gitti. Biz ondan hemen sonra vardık, aracımızı kimseyi engellemeyecek bir yere park ettik ve 200 metrelik kısmı da yürüyerek Gülşen Hanımın yanına gidecektik ki çığ koptu. Çok sis ve fırtına vardı.
*Gülşen Hanım'ın da çığ altında kaldığını orada öğrendik. Telefonlar çok zor çekiyordu. Hemen ulaşabildiğim yetkililere bilgi verdim, Gülşen Hanımın ağabeyini aradım. Tatvan'a varmışlardı, cenaze konvoyundan ayrılıp olay yerine gelmeye çalıştılar.
*Çığ altında kalmayan kim varsa onlarla birilerini kurtarmaya çalışıyorduk. Yaklaşık 20 dakika sonra Gülşen Hanım kurtarıldı ve hastaneye gönderildi. Olay yerinde başkalarından öğrendim bunu. Hemen çıkan bir yaralıyı aracıma aldım, hastaneye gittik.
*Gülşen Hanım olay yerine giderken asla bir uyarıya muhatap olmadı ve zaten olması da söz konusu değildi. Çünkü vatandaşlar da AFAD ya da diğer ekipler de sürekli gidip geliyorlardı. Bahsettiğiniz 3500 rakımlı Kerapet Dağı olay yerinden 5 kilometre ötede alakasız bir yer.
*Çığ altında kalan insanların çoğu görevliydi. Bir kısmı ise yakınlarını arayan vatandaşlardı. Bülent Bey, sizi izleyen ve takip eden biri olarak bu habercilik faaliyetini sizin bu güne kadarki gazetecilik çizginizin hiçbir yerine oturtamadım.
*Çatak'tan değil Van'dan gitti Gülşen Hanım. Yemekli toplantıdan değil hastaneden alınan cenaze konvoyuna katılıp, konvoydan ayrılarak gitti. Güvenlik ekibi ya da iş makinalarıyla değil sadece içinde olduğu tek araçla gitti.
VAN VALİLİĞİN KONUYLA ALAKALI AÇIKLAMASI:
Bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya üzerinde çıkan gerçeği yansıtmayan iddialarda, 04.02.2020 akşam saatlerinde meydana gelen çığ felaketinden sonra çığ altında kalan 2 (iki) kişiyi kurtarmak amacıyla 05.02.2020 tarihinde arama kurtarma çalışmalarına katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski Van Milletvekili olan Gülşen Orhan Hanımefendi'nin "yemek organizasyonuna giderken kapalı yolu uyarılara rağmen iş makineleri ile açtırmaya çalıştı için ikinci çığ felaketi gerçekleşti" şeklinde ne yazık ki asılsız iddialar bazı basın yayın organları ve sosyal medya üzerinden yayılmaya çalışıldığı görülmektedir.
Gülşen Orhan Hanımefendi Eski Van Milletvekili ve Bahçesaraylı olması nedeniyle hemşehrilerine yardım etmek, acılarına ortak olmak ve olay yerinde yapılan çalışmaları görmek için gittiği ve AFAD Müdürü'nden de bilgi aldığı esnada ikinci çığ felaketi gerçekleşmiştir. Kendisi de çığın altından yaralı olarak kurtarılmıştır.
Elim olayın yaşandığı bölgedeki yollar ilk çığ felaketi itibariyle trafiğe kapatılmıştır.
Kamuoyunda çıkan bu asılsız iddialar kesinlikle gerçek dışı olup, karalama ve art niyet içermektedir.
Bu acı çığ olaylarında yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar, şehit olan vatandaşlarımıza ve personelimize Allah'tan rahmet,yakınlarına ve milletimize başsağlığı diler, Kamuoyuna bu asılsız ve gerçeği yansıtmayan iddialara itibar edilmemesi gerektiğini bildirir,
Kamuoyunun bilgisine saygılar sunarız.
HABERE YORUM KAT