HAKSÖZ HABER

Özgür Özel, hızını alamayıp bir boykot listesiyle sahneye fırlamış, siyasetini bu ucuz manevrayla cilalamaya karar vermiş. Kendi bakış açısından bu hareketi gayet haklı buluyor olabilir, fakat mesele şu: Aylardır Siyonistler Gazze’yi yerle bir ederken, dünyanın vicdanlı halkları İsrail’i destekleyen şirketlere karşı boykot bayrağını açarken, Özel ve onun gibiler neredeydi? Müslümanların onurlu duruşunu alaya alıyor, “Ne gerek var?” diye küçümsüyor, üstüne bir de Starbucks’tan kahve alıp katliama dolaylı olarak omuz veriyordu. Şimdi ise utanmadan kendi boykot listesini sallıyor. Bu, düpedüz bir komedi değil de nedir?

Starbucks Kuyruğundan Boykot Listesine

Gazze’de bombalar patlarken, çocuklar enkaz altında can verirken, Özel ve zihniyetdaşları vicdanlarını Starbucks kuyruklarında bırakmıştı. Müslümanların siyonist destekçilere karşı boykot çağrılarını gereksiz bulup alay eden bu ekip, “İnadına alışveriş!” diyerek katliamın finansmanına katkıda bulunuyordu. Şimdi ise birdenbire akılları başlarına gelmiş gibi boykot listesiyle poz kesiyorlar. Hani nerede kaldı o alaycı tavırlar, o “Boykot mu? Abartmayın!” havası? Siyaset sahnesinde biraz prim toplamak için vicdan taklidi yapmak bu kadar kolay mı sanıyorlar? Bu ikiyüzlülük, mideleri bulandıracak cinsten.

İslam’a Düşman, Ranta Dost

Mesele İslam ve Müslümanlar olunca bu zihniyetin nasıl sırtını döndüğü, nasıl düşmanca bir tavır takındığı gözler önünde. Gazze’deki zulme sessiz kalan, boykot çağrılarını küçümseyen Özel ve ekibi, şimdi hangi yüzle “Biz de boykotçuyuz” diyor? Müslümanların hassasiyetlerini hiçe sayıp, Siyonist destekçisi firmalara koşanlar, bugün siyasi rant uğruna boykot listesiyle kürsüye çıkıyor. Bu ne ahlaki bir duruş, ne de vicdani bir başkaldırı; bu, düpedüz fırsatçılıktır. İslam’a düşmanlıkta sınır tanımayanlar, iş kendi çıkarlarına gelince vicdan maskesini takıveriyor. Ama o maske o kadar ince ki, altındaki gerçek yüzü gizleyemiyor.