Özgür-Der’in Suriyeli Çocuklara Bayramlık Hediyeleri Ulaştırıldı
Özgür-Der bünyesinde faaliyet gösteren tüm Özgür Çocuk Kulüpleri olarak “Bayramınız Çocuk Olsun” kampanyası gerçekleştirildi.
Kampanyanın amacı özellikle Suriye sınırında kamplarda yaşayan çocukların, biraz da olsa yaşadıkları acıları, kayıpları hafifleterek onlara bayram sevincini yaşatmaktı.
Bu amaçla Batman Özgür-Der’den Şefik Sevim, Vahide Sevim, İstanbul Özgür-Der’den Zehra Türkmen, Nilüfer İnan, Halit Aydın ve Muhammed Aydın’ın içinde bulunduğu ekip 30 Haziran günü Suriye sınırına sıfır kilometre mesafede bulunan Yayladağı/Göveççi Kampına ziyaret gerçekleştirdi.
Kampa gitmeden önce sınırdaki Suriyelilerin kamplarıyla yakından ilgilenen Adana Dosteller Yardımlaşma Derneği yetkilileri ile yapılan istişareler sonucunda kampta ki çocukların psikolojik açıdan çok sıkıntılı oldukları bu nedenle özellikle çocukların ihtiyacını öncelemenin gerekliliği üzerinde durulmuştu. Çocukların ihtiyacına tekabül eden en güzel ve en anlamlı hediyenin ise oyuncaklar olacağı ifade edildi.
Özgür-Der Ekibi olarak Dosteller Yardımlaşma Derneği’nden Bülent Muaz Mutlu’nun katılımı ile yapılan kamp ziyaretinde, aşırı sıcak altında çadırlarda soğutucu, duş gibi temel ihtiyaç araçlarından büyük ölçüde mahrum olarak yaşayan ve çadır dışında da güneş altında kıraç toprak üstünde gün geçiren, çocuklar için tahsis edilen öğretmenlerle yeterli kitap, resim-boya araçlarından mahrum olarak eğitim görmeye çalışan köyleri bombalanmış, tarlaları yakılmış, babaları veya yakınları öldürülmüş bu insanların acıları ve travmatik hikayeleri ile birebir bir paylaşım içinde bulunuldu. Bu mahrumluk, yetimlik, çaresizlik kuşatılmışlığı altında yaşayan çocukların hayatları içinde hayal ettikleri farklı oyuncaklarla buluşmaları onlar için bayram günlerinin erken başlangıcı oldu.
Çadırlarda yaşamlarını sürdüren ailelerin daha sıhhi şartlarda hayatlarını devam ettirebilmeleri için kampın konteynır kent formatına dönüşmesi elzem görünüyor. Bu nedenle AFAD yeni konteynır kentin yapımını hızlandırmaya başlamış.
Gerek AFAD, gerek KIZILAY ve gerek ilgili İslami kuruluşların birlikte ortak bir işleyişi yürütmeye çalışıyor olması ise takdire şayandır.
Suriye sorunu belli etkinlikler çerçevesi ötesinde ümmet olarak Ensar Muhacir atmosferini birebir yaşayıp hissetmemiz gerektiği gerçeğini göstermektedir. Sınır bölgesindeki kamplar fotoğrafından anlaşılmaktadır ki Suriye sorunu bir iki hamleyle çözümlenecek bir süreç değildir. Suriye’de insani ve İslami adalet şartlarının tesisi uzun bir süreç ve uzun süreçte de ümmetin gündeminde kalmaya devam edecektir.
HABERE YORUM KAT