Özgür-Der'den "El-Kaide Operasyonu" Açıklaması
Özgür-Der, İHH’nın da hedef alındığı ve “El-Kaide Operasyonu” adı altında icra edilen kumpas hakkında bir basın açıklaması yaptı.
HAKSÖZ-HABER
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bugün Van merkezli gerçekleştirilen ve İHH Kilis ofisinin de baskına maruz kaldığı operasyonlar hakkında bir açıklama yaptı.
El-Kaide ile bağlantılı olmakla itham edilerek gözaltına alınan kişilere yöneltilen temel suçlamanın “Suriye direnişine destek olmak” olduğunu belirten Kaya, Türkiye’de El-Kaide ile irtibatlı olmak suçlamasının da sistematik baskı araçlarından biri olarak öne çıktığına dikkat çekti.
İHH’nın hedef alınmasındaki hukuksuz garabete de dikkat çeken Kaya, Suriye direnişini boğmak için elbirliği içinde faaliyet yürüten İslam düşmanlarına destek sunmaktan başka bir anlamı olmayan bu rezil kumpasın organizatörleri ve icracılarına hesap gününün dehşetini hatırlattı.
İşte açıklamanın tam metni:
EL-KAİDE OPERASYONU ADI ALTINDA KUMPAS İCRA ETMEK!
14 Ocak 2014
Türkiye’de belli kavram ve ithamlar adeta her türlü hukuksuzluğu meşrulaştırmaya yönelik elverişli araçlar şeklinde sürekli biçimde istismar edilmekte. El-Kaide ile irtibatlı olmak suçlaması da bu bağlamda sistematik baskı araçlarından biri olarak öne çıkmakta. Bir kişiye ya da kuruluşa bu şekilde bir suçlama yöneltildiğinde aynı anda her türlü hukuksuzluğun pervasızca icra edilmesinin kapısı aralanmakta adeta. Bugün sabahtan itibaren Van merkezli olarak başlatılan ve muhtelif şehirlerde ikamet etmekte olan çok sayıda kişinin gözaltına alınması şeklinde devam eden operasyonun da aynı mantık ve işleyişin bir ürünü olduğu görülmekte.
Medyaya yansıyan bilgilerden gözaltı dalgasının 6 farklı şehirde sürdürüldüğünü öğreniyoruz. El-Kaide ile bağlantılı olmakla itham edilerek gözaltına alınan kişilere yöneltilen temel suçlama Suriye direnişine destek olmak! Yasadışı örgüt suçlamasının muhatapları olan bu insanlar ne yapmışlar, ne suç işlemişler, ne tür filliler icra etmişler diye sorduğumuzda bütün suçlarının Suriye’de direnen Müslümanlarla dayanışma içinde olmak, direnişe destek amaçlı faaliyetler yürütmek olduğunu öğreniyoruz. Doğrusu bu tür bir suçlama ile insanları gözaltına almanın başlı başına bir zulüm ve sahiplerine hem bu dünyada hem ahirette yetecek kadar büyük bir vebal olduğunun altını çiziyoruz!
Van Emniyeti tarafından başlatılan operasyonlarla ilgili olarak Incanews haber sitesinin editörü ve Haksöz-Haber sayfasının yazarlarından Abdulkadir Şen’in de gözaltına alınan kişiler arasında bulunması operasyonun niteliğine ilişkin bir fikir vermekte. Üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışan bir kişi ve bir yayıncı olan bu kardeşimizin yasadışı ne tür bir faaliyet içinde olabileceğini kamuoyu takdir edecektir.
Öte yandan “operasyonun ciddiyeti ve tutarlılığı” hakkında fikir sahibi olmak için elimizde çok net bir veri daha bulunmakta! İHH’nın Kilis ofisinde çalışan bir kişinin de gözaltına alındığı bu operasyonda gayet enteresan bir şekilde İbrahim İlgi isimli bu şahsın ikametgâhı yerine Van Emniyetinden polislerin İHH Kilis Ofisi ve yardım konteynırlarına yönelmeleri yapılmak istenenin ne olduğunu ortaya koymaktadır.
Van Emniyeti Kilis Emniyetine haber vermeksizin bizzat kendisi operasyon gerçekleştirmiş ve doğrudan İHH’yı hedef almıştır. Gözaltına alınacak şahsın ikametgâhı bellidir ama sabah saat 6’da evi yerine çalıştığı mekâna gidilmiştir. Neden mutat olduğu üzere bu gözaltı işlemi Kilis Emniyeti aracılığıyla yapılmamıştır? Çünkü Kilis Emniyetine bilgi verilmiş olsa, muhtemelen Kilis polisi şahsın evine gidecek, dolayısıyla İHH’nın isminin de bu operasyona dâhil edilmesi gayreti akim kalacaktı! Oysa belli ki, hedef İbrahim İlgi’nin gözaltına alınması değil, İHH’nın bir biçimde el-Kaide operasyonuna dâhil edilmesidir. Bu yönde bir imaj oluşturmaktır!
Ne acıdır ki, İslami endişe sahibi olduğu düşünülen bir yapı önce medya araçlarıyla Türkiye’yi Suriye’ye verilen destek üzerinden “terör destekçisi” suçlamasına muhatap kılacak yayınlarla sürdürdüğü kampanyayı şimdi emniyet ve yargı içindeki uzantıları marifetiyle daha ileri boyutlara taşıma gayretindedir. Daha önce Antakya’da yaşanan “tır” hadisesi üzerinden çizilmek istenen imajın, bu operasyonla tahkim edilmeye çalışıldığını anlamamak için kör olmak gerekir!
Yapılmak istenen şeyin ne vicdana, ne insafa sığmadığı gibi tam bir hukuksuzluk teşkil ettiği de ortadadır. Hükümetin bu kirli kampanya içinde yer alan kamu görevlileri hakkında acilen soruşturma başlatmasını talep ediyoruz. Ve Suriye direnişini boğmak için elbirliği içinde faaliyet yürüten İslam düşmanlarına destek sunmaktan başka bir anlamı olmayan bu rezil kumpasın organizatörleri ve icracılarına hesap gününün dehşetini hatırlatıyoruz!
Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı
HABERE YORUM KAT