Özgür-Der: “YSK Bir Kaos Üretme Kurumu mudur?”
YSK’nın Hatip Dicle kararını kınayan Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, “YSK kaos üretme kurumu mudur?” diye sordu.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, Yüksek Seçim Kurulu'nun Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düşürmesi kararına tepki gösterdi. Şube Başkanı Av. Serdar Bülent Yılmaz tarafından yapılan açıklamada, kararın olası sonuçları konusunda YSK uyarıldı.
YSK'nın düzenin bekçiliğini yapan HSYK ve AYM gibi kurumların yerini aldığına dikkat çekilen açıklamada, seçim sürecinde aldığı hatalı kararlar zincirine atıfta bulunularak, YSK'nın kaos üretme merkezi haline geldiği belirtildi.
Yetmiş beş bin kişinin iradesinin, atanmış yedi kişinin iradesiyle yok sayıldığının kaydedildiği açıklamada, YSK'nın söz konusu kararı kınanarak, hükümetin de kararın mesnedi olan yasal mevzuatı ve YSK’nın yapısını değiştirmesi gerektiği ifade edildi.
İşte Özgür-Der Diyarbakır Şubesi’nden yapılan açıklama
YSK BİR KAOS ÜRETME KURUMU MUDUR?
Türkiye'de kurulu düzen, vesayet sisteminin devamı için çeşitli bürokratik kurumlar oluşturmuş ve atanmışlardan oluşan bu kurumları seçilenlere karşı düzeni muhafaza araçlarına dönüştürmüştür. Sistemde her bir bürokratik yapı tasfiye edilip aşıldıkça yeni bir yapı devreye girmekte ve sürgit bu durum devam etmektedir.
Yüksek Seçim Kurulu da bir zamanlar müesses düzenin bekçiliğini yapan HSYK, AYM gibi kurumların yerini almış görünüyor. Bu seçim döneminde aldığı kararlarla, adeta seçimleri sabote etmek ve kaos ortamı yaratmak için çalıştı. Önce elçiliklerde oy kullanılmasına karşı çıkarak yurtdışındaki milyonlarca seçmeni devre dışı bıraktı, ardından BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekili adaylarından bazılarının -öncesinde taslak listede sorun olmadığını söylediği halde- adaylığını reddetti. Bu kararıyla Türkiye'yi bir savaş alanına çevirdi, ortaya çıkan olaylarda birçok kişi yaralandı ve bu arada ölenler oldu. Aynı YSK birkaç gün sonra bu kez kendi verdiği kararı değiştirerek bu adayların adaylığını kabul etti ve hiçbir şey olmamış gibi davrandı.
Yüksek Seçim Kurulu şimdi de adaylığını kabul edip seçime girmelerine izin verdiği adaylardan, seçimde yetmiş beş binin üzerinde seçmenin oyunu alarak milletvekili seçilen M.Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düşürdü. Ülkenin seçim gerilimini üzerinden attığı ve ateşkesin uzamasının gündemde olduğu bir dönemde tekrar ortaya çıkan Yüksek Seçim Kurulu aldığı bu kararla bu ülkeyi kaossuz bırakmayacağını göstermiş oldu.
Yetmiş beş bin kişinin iradesi, atanmış yedi kişinin iradesiyle yok sayıldı. Yetmiş beş bin kişinin bizzat isme oy vererek seçtiği bir kişi YSK'nin her gün değişen kriterleriyle veto edildi. Adil bir seçimle daha fazla milletvekili çıkarabilecekken adaletsiz seçim barajı nedeniyle seçime bağımsızlarla girmek zorunda bırakılan ve aldığı oy oranına nisbetle daha az vekil çıkarmak durumunda kalan bir parti, yeni bir adaletsizliğe maruz bırakılıyor. Yetmiş beş bin kişinin iradesi bu yolla çöpe atılıyor.
Bu kararın şüphesiz tek müsebbibi YSK ve onun temsil ettiği Kemalist baskıcı sistemdir. Bu karar sonrası ortaya çıkabilecek her türlü hadiseden ve istenmeyen üzücü sonuçlardan bu vesayet kurumu sorumludur. Bu nedenle YSK bir an önce bu hatadan geri dönmelidir ve bağımsız olarak meclise girip, bizzat şahsına verilmiş oylarla milletvekilliğini hak etmiş olan herkesin vekilliğini onaylamalıdır.
Özgür-Der Diyarbakır şubesi olarak söz konusu kararı esefle karşılıyor ve kınıyoruz. YSK'yi aldığı kararın olası sonuçları konusunda uyarıyor ve bir an önce bu yanlıştan dönmesi gerektiğini ifade ediyoruz. AK Partiye düşen ise bu kararın mesnedi olan yasal mevzuatı ve bu kurumun yapısını değiştirmektir. YSK denen bu vesayet kurumunun milletvekilliğini düşürme hakkı elinden alınmalıdır.
Av. Serdar Bülent Yılmaz
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı
HABERE YORUM KAT