Özgür-Der, Yargıtay’ın Kararını Yorumladı
Özgür-Der: “Mademki, Yargıtay Genel Kurulu Haberal davası ile ilgili verdiği kararla yanlış kararların karar vericilere maddi bir sorumluluk yüklemesini uygun görmüştür, öyleyse bundan böyle AİHM kararları nedeniyle ödenmesi gereken tazminat cezaları da s
Yargıtay Genel Kurulunun Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal ile ilgili verdiği karar hakkında bir açıklama yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yargıdaki hukuksuz işleyişi gözler önüne serdi. Kararı Ergenekon'u örtme çabası olarak yorumlayan Kaya, Ergenekon sanıkları söz konusu olduğunda Yargıtay'ın ne hikmetse gayet "insancıl", "özgürlükçü" tutumlar geliştirebildiğine dikkat çekti.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:
YARGITAY'IN HABERAL KARARI: BAZILARI DAHA EŞİT!
6 Kasım 2010
Yargıtay Hukuk Daireleri Genel Kurulu'nun Mehmet Haberal ile ilgili verdiği karar Türkiye'de yargının işleyişindeki çarpıklığı bir kere daha gözler önüne sermiştir. Bu karar üst yargı bürokrasisi nezdinde "bazılarının daha eşit" görüldüğünün açık bir ifadesidir.
Yargıtay Genel Kurulu dün verdiği kararla daha önce Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararına itirazı reddetmiş ve Mehmet Haberal'ın tutukluluğuna devam kararı veren İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi üyesi 9 yargıç hakkında tazminat cezasını onaylamış bulunuyor. Bu kararı insan hakları ve özgürlüklerin alanını genişleten bir karar olarak görmenin imkânı yok. Çünkü Yargıtay'ın sisteme muhalif kimlikli kişilerin yargılandığı pek çok davada haklarında tutukluluk bir yana, ağır mahkûmiyet kararları verilen insanlarla ilgili olarak objektif kriterleri gözetmeyen, evrensel hukuk normlarını dikkate almayan bir tutum içinde olduğu gayet iyi biliniyor. Ne ilginçtir ki, aynı Yargıtay Ergenekon sanıkları söz konusu olduğunda bir anda gayet "insancıl", "özgürlükçü" tutumlar geliştirebiliyor! Ve devam etmekte olan bir davada darbe girişimi gibi ağır bir suçlamayla yargılanmakta olan bir kişinin tutukluluk halinin devamına hükmettikleri için yargıçlara tazminat cezası verilmesini onaylayabiliyor.
Mehmet Haberal'ın meri mevzuat açısından suçlu olup olmadığı hakkında şu anda bir şey söylemek mümkün değil. Bununla birlikte ülke çapında son derece tehlikeli, kirli ilişkiler ve operasyonlar gerçekleştirmiş bir darbeci örgütlenmenin tepesindeki isimlerden biri olmak gibi vahim bir suçlamayla hâkim karşısına çıktığı biliniyor. Daha doğrusu tutuklandığı günden beri sürekli "Sağlığı cezaevinde kalmaya müsait değildir!" şeklinde raporlar aldığından hâkim karşısına bir türlü çıkartılamadığı ve hastanede konforlu bir odada tahliyesini beklediği biliniyor!
Şimdi Yargıtay Genel Kurulu verdiği kararla Haberal'ın tahliyesine kapıyı aralamış oluyor. Üstelik de bu karar Haberal'ın sağlık durumunun iddia edildiği gibi hayati risk içermediği ve ayakta tedavisinin yapılabileceğine ilişkin 5 doktor imzalı bir heyet raporunun basına yansımasından sonra veriliyor. Ortada mahkemeden gizlenmeye çalışılan fakat açığa çıkan bir rapor var. Buna rağmen verilen bu karar "ne pahasına olursa olsun Mehmet Haberal'ın tahliye edilmesi"ne hükmedildiğini ortaya koyuyor. Doğal olarak bu tutum hukuki kaygıların değil, Ergenekon'u örtme çabalarının belirleyici olduğunu düşündürtüyor!
Bu noktada bir hatırlatmada bulunmayı gerekli görüyoruz: Mademki, mahkemelerin verdiği kararların mağduriyetlere yol açtığı ve buna sebebiyet veren yargıçların tazminata mahkûm edilmeleri şeklindeki uygulama Yargıtay tarafından karara bağlanmıştır; öyleyse benzeri bir yaklaşım tüm mağduriyetlere teşmil edilmelidir. Bilindiği üzere AİHM Türkiye'den yapılan pek çok başvuruda başvurucular lehine kararlar vererek hükümeti başvuruculara tazminat ödemeye mahkûm etmektedir. Bu başvuruların hemen tamamı önce yerel mahkemelerde görülmüş, ardından Yargıtayca sonuçlandırılmış davalara ilişkindir. Son itiraz merci olan Yargıtayca onanan kararlara karşın başvurucular mağdur olduklarını ileri sürerek davalarını AİHM'e taşımakta ve pek çok olayda AİHM bu kişilerin mağduriyetlerini tescil ederek lehlerine hüküm vermektedir. Hükümet ise bu mağdurlara bütçeden tazminat ödemekte, Yargıtay hâkimlerinin yanlış kararları nedeniyle halkın paralarının bir kısmı tazminat cezalarına gitmektedir.
Mademki, Yargıtay Genel Kurulu Haberal davası ile ilgili verdiği kararla yanlış kararların karar vericilere maddi bir sorumluluk yüklemesini uygun görmüştür, öyleyse bundan böyle AİHM kararları nedeniyle ödenmesi gereken tazminat cezaları da son karar merci olan Yargıtay hâkimlerinden tahsil edilmelidir. Hükümet ve Meclis bu konuda acilen bir yasal düzenleme yapmalı ve Yargıtay Genel Kurulunun verdiği kararın gereği yerine getirilmelidir!
ÖZGÜR-DER
HABERE YORUM KAT