Özgür-Der Üniversite Gençliği “Gazze Ardu’l İzze” kitabını değerlendirdi
Düzenlenen kitap forumunda Kübra Akkoç ve Meryem Ebrar Yıldırım, Rıdvan Kaya’nın “Gazze Ardu’l İzze” kitabını değerlendirdi.
Özgür-Der Üniversite Gençliği hanımlar olarak yılın ilk kitap forumunu düzenledi. Forumda Rıdvan Kaya’nın “Gazze Ardu’l İzze” kitabı değerlendirildi.
İlk konuşmacı Kübra Akkoç Gazze’nin tarihi süreciyle konuşmasına başladı.
Gazze Hz.Ömer’in, Selahaddin Eyyübi’nin, Şeyh Ahmed Yasin’in, İsmail Haniyye ve Yahya Sinvar’ın tarih içinde mücadelesiyle var olmuştur. 638 yılında Hz. Ömer’in Kudüs’ü Hristiyanların elinden kurtarıp fethettiğini söyleyen Akkoç, daha sonra süreç içinde Bizans’ın Kudüs’e hakim olmasıyla 1187 yılında Selahaddin Eyyubi ile tekrar Müslümanların hakim olduğunu ekledi.
Yavuz Sultan Selim’in şehri fethi ile 1917 yılına kadar 400 yıl Osmanlı himayesinde kaldığını belirten Akkoç, 1. Dünya savaşı sırasında ilginç bir şekilde Kudüs’ün İngiliz yönetimine kolay ve mücadelesiz verildiğini aktarırken,1948 yılında İsrail’in Filistin’i işgal etmesi ile mücadelenin fiili anlamda başladığını aktardı.
Hamas’ın kurucularından Şeyh Ahmed Yasin ve beraberindekilerin fikri yapıyı oluşturması sonrası 4 Filistinlinin şehid edilmesi üzerine 1. İntifadanın başladığını belirten Akkoç, işgale karşı duruşun ilk etapta taş atarak mücadele etmek ile başladığını belirtti. Gazze’nin hem Filistin devleti hem diğer Müslüman ülkeler tarafından tarih boyunca yalnız bırakıldığını belirten Akkoç, bu direnişin değerinin büyüklüğünün farkında olunması gerektiğini belirtti.
Forumun devamında sözü alan Meryem Ebrar Yıldırım, Allah'ın ayeti olan “İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tâğût yolunda savaşırlar. O hâlde, siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.” buyruğu gereğince Siyonizme karşı bir çok alanda Gazzelilerin ve Müslümanların mücadele içerisinde olduğunu anlattı.
Allah’ın Semud kavmini helak etmesinden sonra “Biz uyaranları kurtardık” ayetini aktaran Yıldırım, boykot ve eylemlerimizle direnişi destekleyip bütün dünyaya karşı uyaranlardan olmamız gerektiğinin altını çizdi. Hz. Muhammed’in ''Amellerin en üstünü, Allah için sevmek, Allah için kin tutmaktır.” hadisini aktaran Yıldırım, Siyonist düşmana karşı kinimizi diri tutmak zorunda olduğumuzu söyledi.
Siyonist İsrail’in eğitim alınan çadırları bombalayıp, öğretmenleri, doktorları alıkoyarak Filistinlilerin her türlü imkandan mahrum kalması için birçok zulüm işlediğini hatırlatan Yıldırım, yıkık binalarda okumalar yapan Filistinli kadınları, ellerindeki aletlerle güneş panelleri yapan çocukları, her türlü olumsuzluğa ve ablukaya rağmen mühendisler yetiştiren Gazze halkını örnek göstererek Gazzelilerin eğitime ve gelişmeye her zaman çok önem verdiğini söyledi.
Gazze 7 Ekim’den itibaren sadece İsrail’in değil, onunla beraber ABD gibi birçok emperyal devletin de işgali altında olduğunun altını çizen Yıldırım, savaşmaktan, mücadele etmekten imtina etmeyen bu halkın, bizlere küçük veya büyük birçok nasihat verdiğini aktardı. Boykot süreci ile kazanç sağlamamaları adına emek vermemizin önemli olduğunu söyleyerek, boykotun hayatımızın en önemli parçalarından biri olması gerektiğinin altını çizdi.
Yıldırım, kitapta yer alan “ Allah Teala Gazze hadisesini en doğru biçimde hissetmeyi, layıkıyla tefekkür etmeyi, yorumlamayı bizlere nasip etsin; daha ötesi bizleri ibret alıp hayatında bir değişikliğe vesile kılanlardan eylesin. Şahit olduğumuz bu manzarayı eksikliklerimizi görüp giderebilmek için bir fırsat kılsın! Hayata bakışımızda ve ilişkilerimizde daha tutarlı, daha samimi, daha mümince bir tavır geliştirmeyi hepimize nasip müyesser eylesin” duasıyla konuşmasını bitirdi.
Program soru ve katkılarla sona erdi.
HABERE YORUM KAT