FURKAN KILIÇ / HAKSÖZ-HABER

Dünyayı kısa sürede evlere hapseden virüs salgını sebebiyle, insanlık alışılagelmiş hemen hemen tüm faaliyetlerini değiştirmek zorunda kaldı. Bu değişime yüz yüze sohbetler, konferanslar, paneller vb. etkinlikler yapan dernekler de kısa sürede ayak uydurmaya başladı.

Yıllardır sözünü ettiğimiz etkinlikler ile alternatif eğitim programları düzenleyen Özgür-Der de salgın sebebiyle online eğitimlere başladı. Karşılıklı görüşmeye imkan veren yazılımlar üzerinden başlayan programların ilkinde içinde bulunduğumuz salgın döneminde sohbet ve eğitimlerin yapılma şekli istişare edildi.

İstişare sonucunda tefsir derslerinin, öğrenci çalışmalarının, dernek bünyesinde yapılan tüm faaliyetlerin online programlar aracılığı ile yapılması ve Türkiye genelinde de programların düzenlenmesine karar verildi. Bu çerçevede pazartesi ve perşembe günleri saat 22.00’de yapılması kararlaştırılan ülke geneli programlarının ilki, birçok şehirden dinleyiciler eşliğinde Özgür-Der genel başkanı Rıdvan Kaya ile yapıldı. Gündemdeki konuların değerlendirildiği programda salgın, af tartışmaları ve dernekler kanunundaki değişikliklere değinildi.

Her Şeye Tevhid Merkezli Bakmak Gerekir

Kaya, yaşanan salgın olayını çeşitli boyutlarıyla değerlendirerek, yaşanılan bu salgının kimilerince salt belli sebep-sonuç ilişkileri ile değerlendirildiğini, kimilerince farklı boyutlara çekilerek komplo teorileri ile değerlendirildiğini belirtti. Ancak vâkânın bu gibi düşüncelerden ziyade bütüncül ve tevhid merkezli değerlendirilmesi gerektiğini ve ancak bu yolla sıhhatli bir düşünce oluşturulabileceğini vurguladı. Kainatta olup biten her şeyin Rabbimizin emriyle olduğuna iman ettiğimizi söyleyen Kaya, bu tarz musibet dönemlerinde Müslümanların yükümlülüklerinin devam ettiğinin ve yeni yükümlülüklerin oluştuğunun farkında olmak gerektiğinin altını çizdi. Salgının küresel düzeydeki etkilerine değinen Rıdvan Kaya, bu etkileri göz önünde bulundurarak yıllardır Suriye’de yaşatılan acıların, Gazze’deki kuşatmanın ve diğer beldelerdeki sıkıntıların bir nebze de olsun anlaşılmasına vesile olabileceğini söyledi.

Otoriter Yaklaşımlar Hayr Getirmez

Af ve dernekler kanunundaki değişiklikler ile ilgili olarak, ne olursa olsun daha otoriter daha devletçi yaklaşımların hayr getirmeyeceğinin altını çizen Kaya, sivil inisiyatifin hareket alanını daraltmanın hiçbir zaman doğru olmadığını belirtti.

Af tartışmasında ise adil bir gidişatın olmadığı, kapsamının dar olduğunu söyleyen Kaya, örneğin küçük yaştaki evliliklerden kaynaklanan infazların ve siyasi tutukluların durumlarının af paketi içinde olmamasının doğru olmadığını belirtti. “Ülkenin yargı sistemi çok fazla suçlu üretiyor” diyen Kaya, bunu görmeden yapılan değişikliklerin kalıcı olamayacağının, sadece gaspçıları, hırsızları dışarıya çıkarmaya yarayacağından bahsetti. Vahşice cinayet işleyenler, terör faaliyetlerinde fiili görev alanlar haricinde örgüt üyeliği gibi ithamların hükümetlere göre değiştiğini görmek gerektiğini, konjonktüre bağlı olarak yapılan yargılamaların sonunun hayr olmayacağını söyledi.

 İslamcılık Öze Dönüştür

Online programların ikincisi Araştırmacı-Yazar Hamza Türkmen ile yapıldı. Türkmen’e İslamcılık tartışmaları ile AK Parti ve yeni partilerin siyasetteki durumları hakkında sorular yöneltildi.

Sunumuna İslamcılık nedir sorusuna yanıt vererek başlayan Türkmen, özünde İslamcılığın bir ıslah ve öze dönüş hareketi olduğunu, fıtri ve vahyi olanı hayatın dışına iten her türlü yabancılaşmadan hicret edip tevhid ve adaletin muhkem alanını oluşturma gayreti olduğunu belirtti. İslamcılığın tarihi köklerini oluşturanlardan Cemaleddin Afgani ve Muhammed Abduh’un çabalarıyla oluşan Urvetü’l-Vuska’nın gelecek dönemlere bir hat oluşturduğunu vurguladı. Akabinde Türkiye’de İslamcılığın köklerine değinen Hamza Türkmen, Babanzade Ahmed Naim ve Said Halim Paşa’nın İslamcılık ile ilgili düşüncelerini dinleyicilere sundu. Türkiye’deki tevhidi düşüncenin bilinçlenme, tebliğ ve mücadele seyrinde yaşanan zaaflar kadar önemli ve ciddi kazanımların da olduğunu belirtti. İslam’da şuranın önemine de değinen Türkmen, Müslümanların her alanda, her koşulda şurayı kullanmaları gerektiğini ve bu bağlamda bir toplum yapısı oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Sivil İnisiyatifi Güçlendirmeliyiz

Yeni partiler ve parti tabanlı çalışmaları sistem içi araçları kullanmanın bir parçası olarak değerlendiren Türkmen, sistem içi araçları kullanma konusunda esas olan şeyin tevhidi kimliğe zarar vermeden ve kimliği gizlemeden yapılmasının önemli olduğu vurguladı. Şu an faaliyet gösteren hem eski hem de kurulan yeni partilerin buna uygun olmadığını vurgulayan Türkmen, esas olanın sivil inisiyatifin yani İslamcı kadroların devletin kirine bulaşmadan güçlenmesinin yollarını aramak ve bu yolda çalışmak olduğunu belirtti.

Sonraki Programlar

Haftada iki gün yapılması planlanan programlar, Kenan Alpay, Şefik Sevim, Yılmaz Çakır, Ali Değirmenci, Abdulhakim Beyazyüz, Bülent Gökgöz, Şuayip Mekeç, Oktay Altın, Kenan Levent, Mustafa Yılmaz ve diğer Haksöz dergisi yazarlarının sunumları ile devam edecek.

Bir sonraki program 09 Nisan Perşembe günü saat 22.00’de yazar Murat Koç ile yapılacak. Programda Türk Edebiyatının Batılaşma Süreci değerlendirilecek.