HAKSÖZ HABER

Kahramanmaraş merkezli depremler bütün dünyanın gündeminde. Deprem felaketinin başından beri birçok STK bölgede yardım faaliyetleri düzenliyor.

Özgür-Der gönüllüleri de Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş, Diyarbakır başta olmak üzere depremden etkilenen her yere yardım ulaştırmaya çalışıyor. Amasya, Çorum, Diyarbakır, İstanbul, Sivas, Ankara ve  Batman’dan bölgeye giden gönüllüler düzenlenen yardım organizasyonlarını depremzedelere ulaştırmak için yoğun çaba gösteriyorlar.

Depremin en ağır şartları ortaya çıkarttığı yerlerin başında gelen Hatay için İdlib bölgesindeki yemekhane ve fırınlardan depremin başından beri depremzedeler için üretim yapılıyor. Kahvaltı ve akşam yemeği hizmeti verilirken sürekli sıcak çorba yollanarak Hatay’daki depremzedelerin ihtiyaçları giderilmeye çalışılıyor. Antakya, İskenderun, Reyhanlı, Kırıkhan ilçelerinde 7/24 çalışan fırınlara gelen bir tır un anında ekmeğe dönüştürülerek muhtaç kimselere ulaştırılıyor.

Suriye içinde ise Afrin’e bağlı Cenderes, Salkin ve Harim’de aynı şekilde sıcak yemek ve ekmek dağıtımı gerçekleştiriliyor. Özgür-Der gönüllülerinin aktardığına göre bu bölgelerdeki durum Hatay’dan farklı değil. Hatay’da yaşanan yıkım ile Suriye’deki durum gittikçe ağırlaşırken gönüllüler yardımların sürekli hale getirilmesinin gerekliliğini ifade ediyor. Özgür-Der gönüllüleri aynı zamanda Fetih Vakfı’nın arama-kurtarma ekiplerine de yardımcı oluyor.

Suriye’deki aşevinden Hatay’a yemek desteği

Bölgeye yardım için gelmek isteyenlerin halihazırda bölgede olanlarla irtibatlı olmaları gerektiğini ifade eden Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Kaçmaz, gönüllülerin gerekli teçhizat ve ekipman ile bölgedeki şartlara uygun araçlarla intikal etmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Barınma probleminin araçlarda çözüldüğüne ve yakıt sorunu sebebiyle bu ihtiyacın afet bölgesine gelinmeden önce halledilmesi gerektiğine dikkat çeken Kaçmaz çok ciddi bir tuvalet sorunu olduğunu ifade ederken yetkililerin bu duruma acilen müdahale etmesi çağrısında bulundu.

Adıyaman merkezde ise her gün bir tır dolusu yardım depremzedelere ulaştırılıyor. 2 bin battaniye,5 bin ekmek, 8 ton su, 2 bin çocuk için mont ve bot, 2 bin aileye gıda, 3 bin çocuk bezi yardımı dışında giysi dağıtımı da gerçekleştirildi. Adıyaman merkezde depremden etkilenen her mahalleye ulaşmaya çalışan gönüllüler Allah’ın yardımıyla yardımlaşma ve birliktelik ruhunun yaraları saracağını belirtirken yardım çalışmalarının artırılması gerektiğini vurguluyorlar.

300’e yakın can kaybının olduğu Diyarbakır’da dernek binasının bulunduğu mahallede ağır hasar aldı. Bu sebeple Özgür-Der Diyarbakır Şubesi depremin başından beri evsiz kalan 400-500 kişiyi dernek binasında barındırmaya ve iaşe, battaniye, çocuk bezi, üç öğün yemek gibi günlük ihtiyaçlarını gidermeye devam ediyor. Diyarbakır Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Yavuz Karaoğlu'nun aktardığına göre enkazların tümüne ulaşılmasıyla İdlib ve Hatay için çalışmalara başlandı. 2 tır dolusu un, soba ve battaniye yardımı hazırlanıyor.

Özgür-Der ile Bilgi ve Erdem Vakfı Diyarbakır'da depremzedelere ev sahipliği yapıyor

İstanbul Ensarları ise deprem bölgesi için aynî yardım toplamak için çalışmalar yürütüyor. Bunun yanında Özgür-Der’in bölgedeki faaliyetlerine destek olmak için nakdî yardımlar da kabul ediliyor. 1500 Battaniye, 500 erzak kolisi, 1000 adet kazak, 2000 Hırka, 1500 patik ve muhtelif inşaat malzemeleri bölgeye yollandı.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ve beraberindeki heyetin de eşlik ettiği yardım organizasyonları ile bölgedeki yaralar sarılmaya çalışıyor. Özgür-Der’in şube ve temsilcilikleri çeşitli yardım faaliyetleri ile bölgedeki organizasyonları destekliyor.

YARDIM FAALİYETLERİNE DESTEK VERMEK İÇİN:

Yardım faaliyetlerine destek verme zamanı

Numân İbni Beşir radıyallahu anhümâ’ dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”  (Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66)