1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Özgür-Der Çorum Şubesi direnişi selamladı
Özgür-Der Çorum Şubesi direnişi selamladı

Özgür-Der Çorum Şubesi direnişi selamladı

Özgür-Der Çorum Şubesi çağrısıyla toplanan Müslümanlar, Gazze direnişini ve Halep’in Hama’nınHumus’un ve Şam’ın fethini selamlamak için Hürriyet meydanında buluştular.

14 Aralık 2024 Cumartesi 20:38A+A-

“Gazze’den Halep’e Direnen Mücahitlerle Beraberiz” pankartı açılan eylemde Halep’den Gazze’ye
Direniş Her Yerde, Söyleyin Ölmedik Biz Daha, Hamas Filistin Halkının İradesidir Teslim Alınamaz,
Hamas’a Selam Direnişe Devam, Direnişin İzzeti Diriltiyor Ümmeti! yazılı dövizler açtılar. Katil İsrail,
Filistin’den Defol, Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık, Nehirden Denize Özgür Filistin sloganları
atıldı.

Gazze ve Suriye mücadelesinin ayrılmaz bir bütün olduğu, katil Esed ve Baas rejimi nasıl yıkıldıysa,
zalim İsrail de yıkılacak ve tarihin çöplüğünde yok olacağı vurgulanan basın açıklamasını İbrahim
Güleç yaptı.

Basın açıklaması ardından Hacı Ömer Bayram’ın yaptırdığı dua ile eylem sona erdi.

Basın açıklaması tam metni:

Kalbi İslam coğrafyası ile atan değerli kardeşlerimiz;

Bizler İslam coğrafyasının her toprağına ve her ferdine destek olacağız. Emperyalist kan emicilerin
ve onların işbirlikçilerinin karşısında olduğumuzu belirtmek için buradayız. Suriye’deki onurlu
mücadele nasıl zafere ulaştıysa, Allah’ın izniyle Gazze’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da da zafere
ulaşacaktır. Gazze ve Suriye mücadelemiz ayrılmaz bir bütündür. Katil Esed ve Baas rejimi nasıl
yıkıldıysa, zalim İsrail de yıkılacak ve tarihin çöplüğünde yok olacaktır.

Bugün bu meydanda hem Gazze direnişini, hem de Halep’in Hama’nın Humus’un ve Şam’ın fethini
selamlamak için bulunuyoruz. Öncelikli olarak; 430 güne yakındır Gazze’de dünyanın şimdiye kadar
gördüğü en vahşi katliam devam ediyor. Resmî açıklamalara göre 55 bine yaklaşan şehit var. Ancak
kayıpların maalesef bu sayıdan çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Bu kayıpların her biri
günlerce, aylarca gündem olmayı hak eden canavarlıklar dizisini andırmakta ve biz de dünyanın geri
kalanı ile beraber bu canavarlık dizisini izlemek ile yüz yüzeyiz adeta.

Tüm bu yaşananların insan özelliği taşıyan her canlının vicdanını harekete geçirmemesi
düşünülemez. Zulmün zirveye çıktığı bu vasatta, Müslüman olarak kalmanın temel şartı,
kardeşlerimize yapılan bu zulme karşı çıkmaktır. Aynı zamanda bu tutum, tüm zalimlerden beri
olduğumuzu haykırmak ve ilan etmek anlamını da taşımaktadır.

Gazze’deki kardeşlerimiz ağır bir imtihanla karşı karşıyalar. Onların bu imtihandan başarılı çıkması
Rabbimizin katında büyük bir mükâfatla karşılık bulacaktır inşallah. Şu ana kadar dünyanın gördüğü
en ağır zulme rağmen, zalimlere boyun eğmemeleri, içinde bulundukları ağır koşullara rağmen
Allah’a hamd etmeyi ellerinden bırakmamaları bizim için de ne güzel bir örnekliktir. Bizler de
kardeşlerimizin bu destansı mücadelelerine elimizden geldiğince desteğimizi; gerek sesimizle gerek
dualarımızla gerekse infaklarımızla sürdürüyoruz. Bu zulüm sürdükçe biz de alanlarda olmaya devam
edeceğiz inşallah.

Gazze’deki kardeşlerimizin destansı mücadelesi yanında bir başka destansı mücadele de Suriye’de
yaşandı ve sonuçta katil Esed rejimi devrildi. Aynı zamanda onu destekleyen İran ve Rusya da Suriye’de kaybettiler. İnşallah sırada emperyalist Amerika ve onun mayın eşeği PKK da Suriye’den
sökülüp atılacaktır.

Sadece “Rabbimiz Allah’tır” dedikleri için bir milyona yakın mazlumun katledilmesinin, milyonlarca
mazlumun yerlerinden edilmesinin hesabı soruldu. Buradan Suriye’nin Şam beldesinin yiğit
evlatlarına selam olsun!

Emperyalist Amerika’nın terör aparatı pyd/pkkya verdiği destekle küfrün coğrafyamızdaki kalesi
olma yolundaki bu ve benzeri yapıların da hesabı mutlaka görülecek inşallah. Bu vesile ile gerek
Gazze, gerekse Suriye ve dünya üzerinde zulmün devam ettiği diğer beldelerde mücadele eden
kardeşlerimize Rabbimizden yakın bir zafer nasip etmesi için dua ediyoruz.

Her zaman belirttiğimiz gibi, nerede zulme karşı onurlu bir mücadele varsa o mücadelenin yanında
olduğumuzu ve bundan sonra da bütün varlığımızla olacağımızı buradan ilan ediyoruz. Bu konuda
Maide Suresi 23. ayette Rabbimiz şöyle buyurmaktadır; “Ey iman edenler! Sabredin, kararlılıkta
yarışın, düşmana karşı hazırlıklı olun (birbirinize dayanıp bağlanın), Allah’a karşı gelmekten
sakının ki başarıya ulaşabilesiniz.”

Gazze’deki direniş hareketi bize diyor ki; Ey ümmetin onurlu fertleri! Bugün Filistin’de ve​ Suriye’deki
direnişe omuz vermek, ümmetin birliği ve haysiyeti adına bir vecibedir. Aksa’nın ve Şam’ın
özgürlüğü için yürütülen mücadelelere sahip çıkmak, ümmetin haysiyetini korumakla eşdeğerdir.
Özgürlük ve adalet uğrunda, Siyonist çete, ABD ve ortaklarına; Rusya ve İran’a direnen mücahitler,
yalnızca kendi davası için değil, tüm insanlık için direnmektedirler. Suriye’de nasıl mücahitler
Allah’ın yardımıyla zafere ulaşmışlarsa çok yakında Gazze’deki mücahitlerimizin de zafere
erişeceklerine inanıyoruz. Nasıl ki Baas diktası son bulduysa Siyonist zülüm de son bulacaktır.
Türkiye’nin aslında Arap baharının önemli bir parçası olduğu; gerek Gazze direnişi gerekse Suriye
zaferi ile daha da belirginleşmiştir. Türkiye hem devlet hem de toplum olarak zalim rejimlerin
karşısında mazlumların yanında olarak tarihin doğru tarafında durduğunu göstermiştir. Özellikle
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhacirlerin yanında sonuna kadar durarak ahlaki ve İslami ilkelere uygun
hareketiyle önemli bir örneklik sergilemiştir. Bununla beraber Suriye’de oluşan yeni durumda da
Türkiye’nin çok önemli bir role sahip olduğu ve Suriye’nin yeniden yapılanmasında Türkiye’nin öncü
rolünün önemini göz önünde bulundurmalıyız.

İnanıyoruz ki, tarihte birçok kez olduğu gibi özgür Şam, özgür Kudüs’e giden yolun anahtarıdır. Şam
ile Kudüs, Filistin ile Suriye toprakları Beytülmakdis’tir. Şam’ın kurtuluşu Kudüs’ün kurtuluşunun
gören gözler için işaretidir. Kudüs’ün kurtuluşu ise tüm beşeriyet üzerindeki siyonist şeytani
tahakkümün yıkılması ve tüm insanlığın kurtuluşu demektir. Şam ile Kudüs’ün kaderi birdir, tektir,
ortaktır.

Soykırıma karşı sessiz kalmak, yalnızca zalime güç vermek anlamına gelir. Mescidi Aksa’nın sesi,
Biladu’şamın davası ve ümmetin sorumluluğu bizleri çağırmaktadır. Bu mücadelede bizlere düşen,
tüm coğrafyamızda Allah’ın ismini yücelten direnişçilerin yanında dimdik durmak ve mazlumun
sesini yükseltmektir. Çünkü, öncelikli olarak Gazze’de ki soykırım karşısında suskun kalanlar, tarihin,
insanlığın ve en önemlisi Âlemlerin Rabbi’nin hesabından  kaçamayacaklardır.
Çorum’dan Gazze’ye, Halep’e, Hama’ya, Humus’a, Şam’a direnişe selam olsun!

Yaşasın nehirden denize Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye, Yaşasın İslami Mücadelemiz!
Esselamunaleyküm ve Rahmetullah.

 

eylem1.jpeg

eylem2.jpeg

eylem4.jpeg

eylem5.jpeg

eylem3.jpeg

eylem6.jpeg

HABERE YORUM KAT