Özgür-Der: “19 Aralık'ın Asıl Sorumluları Yargılansın!”
Özgür-Der: “Hayata Dönüş” katliamıyla ilgili dönemin Hükümet sorumluları, Jandarma Komutanı ve Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü neden sanık sandalyesine oturtulmuyor?
19 Aralık 2000'de "Hayata Dönüş" adı altında 20 cezaevine yapılan eşzamanlı operasyonlarla ilgili bir açıklama yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, katliamın 10. yılında gerçek sorumluların yargılanmasını istedi. 19 Aralık katliamı yarasının kapanmayacağını ve vahşet unutulmayacağını belirten Kaya, operasyonda görev alan erlerin yargılandığını ama gerçek sorumlular hakkında bir işlem yapılmadığını söyledi. Hükümete katliamın gerçek sorumlularını yargı önüne çıkartma çağrısında bulunan Kaya, cezaevlerinde süregelen hak ihlallerine, mahpusların birbirleriyle görüşme, açık hava imkânından yararlanma ve benzeri haklarının sudan gerekçelerle engellenmesi uygulamalarına karşı da duyarlı davranmaya davet etti.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:
19 ARALIK KATLİAMININ ASIL SORUMLULARI YARGILANSIN!
18 Aralık 2010
Yarın Türkiye'nin yakın tarihinde devlet eliyle gerçekleştirilen bir katliamın yıldönümü. 19 Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevinde girişilen saldırılar neticesinde 30 siyasi mahpusun katledilişinin, onlarcasının yaralanmasının üzerinden tam 10 yıl geçti. Ne var ki, aradan geçen bu uzun süreye rağmen Türkiye'nin utanç sayfalarından birini oluşturan 19 Aralık caniliği ile hâlâ hesaplaşılmış değil.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaları süren 39 Jandarma görevlisinin üzerine yıkılarak kirliliğin üzerinin kapatılmak istendiği açıkça görülüyor. Operasyonlarda görev verilen erlerin toplu cinayet suçundan yargılanmaları sürerken bu cinayetlerin emrini verenler, cinayet ortamını hazırlayanlar, planlayanlar hakkında ise hiçbir işlem yapılmıyor.
19 Aralık'ta yaşanan neydi? Tecrit uygulamasının insan doğasına aykırı bir dayatma ve çifte cezalandırma olduğunu ileri süren siyasi mahpusların zulme direnişlerini bastırmak ve ülke genelinde hüküm sürmekte olan 28 Şubat darbe ortamını cezaevlerine de birebir yansıtmak amacıyla gerçekleştirilen kapsamlı bir devlet operasyonuydu. Cezaevlerindeki siyasi mahpuslar üzerinden tüm muhaliflere ve bütün bir halka karşı devletin güç gösterisi girişimiydi.
Peki, dört duvar içine hapsedilmiş mahkûmların üzerine bir savaş düzeneği içinde ağır silahlarla vahşice saldırılmasına, kimyasal maddeler kullanılarak insanların diri diri yakılmasına ve bu vahşi katliama "Hayata Dönüş" adı verilmesi örneğinde görüldüğü üzere çok boyutlu psikolojik savaş yöntemleriyle kamuoyunun yanıltılmasına, yalan ve saptırıcı bilgiler yayılması suretiyle kirletilmesine halen yargılanmakta olan bu erler mi karar verdi? Bunun açık bir saçmalık olduğu aşikâr bulunduğuna göre dönemin Hükümet sorumluları, Jandarma Komutanı ve Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü neden sanık sandalyesine oturtulmuyor?
Hükümet 19 Aralık katliamının gerçek sorumlularının yargı önüne çıkartılması için somut adım atmalıdır. Eğer zamanın geçmesiyle bu yaranın kapanacağı hesabı yapılıyorsa bu yanlış bir hesaptır. Bu yara kapanmaz! Vahşet unutulmaz! Sorumlulardan hesap sorulması için somut adımlar atılmaması durumunda ise müteselsilen işbaşındaki tüm yetkililer bu sorumluluğa ortak olurlar. Hükümeti tarihe kazınmış bu vahşetle gerektiği biçimde hesaplaşmaya çağırıyoruz. Yine bu vesileyle cezaevlerinde süregelen hak ihlallerine, mahpusların birbirleriyle görüşme, açık hava imkânından yararlanma ve benzeri haklarının sudan gerekçelerle engellenmesi, gasp edilmesi uygulamalarına karşı daha duyarlı davranmaya davet ediyoruz.
Özgür-Der
Haksöz Dergisi de bu ayki sayısının arka kapağında asıl yargılanması gerekenlere dikkat çekmişti:
Haksöz Dergisi, 237. Sayı (Aralık 2010)
HABERE YORUM KAT