1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. ‘Özel hayat’ savunması yapanlar, şantajcılardır!
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

‘Özel hayat’ savunması yapanlar, şantajcılardır!

11 Mayıs 2011 Çarşamba 00:25A+A-

MHP içinde, ahlaki zaafı olanların kasetleri, parti tabanında büyük tepkiye sebeb oldu.

Ancak kartelin ahlaksızları, “özel hayat” gerekçesi ile, skandal görüntülerin sahiplerini savunmaya kalkışıyorlar..
“Kimi ilgilendirir, onların özel hayatıdır” diyorlar. “Sadece eşini ilgilendirir. Üçüncü şahıslara ne oluyor?” diyorlar.. “Kişilerin yatak odalarına girmek, ahlaksızlıktır” diyorlar.. “İstifa etmek, özel hayatı deşifre edenlere teslim olmaktır” diyorlar..
Diyorlar ha diyorlar..
Neredeyse ahlaksızlıkları yapanlara, “hovardalık madalyası” takacaklar!
Bunlara aldanan kasetteki faillerden birisi de, MHP çizgisi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan o malum görüntüleri izah etmeye kalkıyor.. Direnmeye niyetleniyor..
Neyse ki; MHP tabanının sağlam duruşu sayesinde, geç de olsa dün, istifasını vermek zorunda kalıyor.
Bırakın MHP tabanını, ahlaki değerleri dumura uğramamış kime sorsanız, ‘bu tür ilişkiler içinde olanların, milletvekili adayı olamayacakları’nı söyleyecektir.
Ama karteldeki ahlaksızlar, bu rezil görüntülere bile savunma getiriyorlar, getirebiliyorlar..
MHP’nin ahlaki zaaflı adaylarını savunmanın sebebi ne acaba?
MHP’ye duyulan büyük sevgi(!) mi?
Hiç sanmıyorum..
Bu ahlaksızların, MHP’yi; MHP çizgisini bir kaşık suda boğmak istediklerinden eminim.
Ahlaki zaafı olanlar MHP’de kalsın ki, “ilerde gerektiğinde, bu partiye şantaj yapabilelim” amacındalar..
“Şantaj malzemeleri”nin yitirilmesinden şikayetçiler..
Bekliyorlar ki, MHP bu isimlerle seçimden çıksın.. CHP ile birlikte hükümet kurabilecek bir güce ulaşsın. Veya en azından, AK Parti, anayasayı değiştiremeyecek milletvekili sayısında kalsın.. Ki, o gün MHP’ye, bu ahlaki zaafı olanların üzerinden istediklerini yaptırabilsinler..
Dün böyle yapmışlardı..
Bugün de aynısını tekrarlamak istiyorlar..
Nerden mi çıkartıyorum bunu?
28 Şubat sürecinin hemen ardından yapılan seçimlerde yaşananlardan..
Hatırlasanıza..
18 Nisan 1999 seçimleri yapılmış..
28 Şubatçıların tüm oyunlarına rağmen, Fazilet Partisi % 15.4 oy almış.. 28 Şubat’ın diğer mağduru DYP % 12 oy almış. 28 Şubat’taki mağdur partilerin yeterince cesur olmadığını ileri sürerek halktan oy isteyen MHP ise % 17.9 oy almış.
Milletvekili sayıları da şöyle:
MHP 129. FP: 111. DYP:85. Toplamı: 325!
Bu tablo karşısında, 28 Şubat mağdurlarının hemen hepsinin, büyük bir sevinç yaşadığından eminim.
Başörtü mağdurları ile.. Çocuklarını İHL’ye göndermek isteyen anne-babalar ile..
Üniversiteye girişi engellenmek üzere hazırlıklar son noktaya gelen İHL’liler ile..
Herkes, 28 Şubat karşıtı söylemi ile bilinen MHP+FP+DYP üçlüsünün çıkarttığı 325 milletvekilini yasakçıların sonu olarak görüyor..
Ama o ne?
MHP Genel Başkanı’na, seçimden hemen sonra, koalisyon ihtimalleri üzerine bir soru yöneltiliyor. “FP ve DYP ile koalisyon kurar mısınız?”
Verilen karşılık, bugün dahi benim izah edemeyeceğim bir cevap: “Onlar biraz dinlensinler!”
Bu cevabı dinlediğimde, şok olmuştum.
18 Nisan seçimlerine girerken, DYP ile FP iktidarda değildi ki..
FP (Eski RP) ile DYP’nin koalisyon ortaklığı, 1997’nin Haziran ayında devrilmişti.
O tarihten, 1999’un Nisan’ına kadar, bu iki parti iktidarda zaten değildi.. DSP+ANAP ve diğer küçük partilerle 1.5 yıl boyunca iktidar olanlar, 28 Şubat’ı destekleyen partilerdi..
Buna rağmen, Devlet Bahçeli, sanki FP ve DYP iktidarda iken seçimlere gidilmiş gibi, “Onlar biraz dinlensinler” dedi..
O an, MHP üzerinde derin oyunlar oynandığına kesin kanaat getirdim..
O denli bir derin oyun ki, Sayın Bahçeli’nin vicdanı da bunu kabul etmiyordu herhalde, dili sürçüyor, iktidarda olmayan partiler iktidardaymış gibi açıklama yapıyordu..
Ve sonrasında yaşananları biliyorsunuz.
Rahşan Ecevit’in “katiller” iftirasına rağmen, DSP ile kurulan hükümet.. Devlet Bahçeli’nin başbakan olması mümkünken, FP ve DYP’ye sırtını dönüp, Ecevit’i başbakan yapan bir MHP!
19 Nisan günü Kızılay Meydanı’nda sallandırılma sözü verilen terörist Apo’nun idam kararının, Başbakanlık çekmecesine itilmesine seyirci kalan MHP..
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, kendi partisinden birisinin aday olmasını bile yumruklarla engelleyen bir MHP!
Ne ile yapıldı bunlar?
Söyleyin, tüm bunların, makul bir izahı var mı sizce?
Bence yok.
Bunların tek makul izahı olabilir, “MHP’ye, karşı duramayacağı bir şantaj yapılması!”
Bundan başka bir mantıklı izahı olamaz yaşananların..
Bugünkü tabloda, ahlaki zaafı olan MHP’lilerin istifa etmemesi gerektiğini söyleyenlerin yapmak istedikleri de, bence 1999’un tekrarı..
Tarihin tekerrür etmesini istiyorlar..
Neyse ki bu sefer, ibret alınmışa benziyor!

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT