Öyle Kelimeler Vardır ki...
Aynı anlamda olduklarını düşündüğümüz öyle kelimeler vardır ki, anlam izlerini sürdüğünüz zaman sizi başka dünyalara götürürler.
Yeni Şafak’ta yazmaya başlayan Faruk Beşer, bugün gündelik dilde en fazla kullanılan kelime-kavramlar üzerinden bir zihinsel analizde bulunuyor.
Bazı kelime-kavramların seküler/profan boyutuna dikkat çeken Beşer, referansı Allah olan kavramları kullanmanın tercih edilmesi gerektiğini belirtiyor. Kutlu-mübarek, başarı-muvaffak, mutlu-mesut, merhaba-selam, vb. kavramlar üzerinden tahlillerde bulunan Beşer’in yazısı ayrıntı gibi görünen ama önemli bir noktaya temas ediyor.
***
"Önce söz vardı", biz de söze sözle başlayalım
Faruk Beşer / Yeni Şafak
Geçen Cuma hutbesinde mahalle imamımız Kadir Gecesi'nden söz etti ve sonunda da "şimdiden Kadir Gecenizi kutlarım" diye bir cümle sarf etti. Bu sözün bende ilk oluşturduğu intiba, manevi köklerinden koparılmış modern ve profan bir temenna ya da temenni oldu.
Hemen aklıma başka kelimeler de geldi. Aynı anlamda olduklarını düşündüğümüz, ya da birisini diğerine göre daha yeni daha modern, dolayısıyla da daha geçerli sandığımız öyle kelimeler vardır ki, anlam izlerini sürdüğünüz zaman sizi başka dünyalara götürürler.
Kutlu olsun ne demek? Herhalde uğurlu olsun demek, ama her ikisinin de anlamı ve referansı açık değil. Belki ikinci üçüncü adımda bereketli olsun gibi bir temenniyi dile getiriyor olabilirler. Temenni, yani bu sözü söyleyenin, aslında gerçekten isteyip istemediği de bilinmeyen bir arzusu ve isteği.
Bunun yerine mübarek olsun denmiş olsaydı bu bir dua olurdu. Mübarek, yani bereketli. Tebarekellah deriz. Allah mübarektir, yücedir, bereketin kaynağıdır, demektir. Bir iş için mübarek olsun demek, Allah onu bereketlendirsin, onda Allah'ın da katkısı bulunsun, diye dua etmektir.
Kısaca, Kadir Geceniz mübarek olsun denmesiyle, kutlu olsun denmesi arasında fark vardır. Birinin referansı manevi alandır, Allah'tır. Dolayısıyla bu bir duadır ve içten söylenmişse ona bir şekilde icabet edilir. Diğeri kuru bir temenniden ibarettir, söylenir ve biter.
Başarmak ve muvaffak olmak da böyledir. Birincisi insanın ulaşmayı hedeflediği bir başa ermesi demektir ve başarı göreceli bir durumdur. Bu belirlenen hedef haddi zatında çok iyi bir erek olmayabilir de. Ama muvaffak olmak, muvafık olmaktan gelir ki Allah'ın rızasına ve beğenisine uygun olanı yapmak demektir. Onun için muvaffak olmanın referansı Allah'tır ve muvaffak olan, muvafık kılınan anlamındadır. Yani haddi zatında iyi olana, olması gerekene Allah tarafından ulaştırılan demektir. Onun için tevfik Allah'tandır denir. Bu elbette zorunlu bir kaderciliği anlatmaz. Bilindiği gibi tevfik Allah'tandır, denmezden önce, çalışmak bizden, cümlesi de vardır.
Mutlu olmak ve mesut olmak kelimeleri de böyledir. Birincisi sekülerdir, ikincisinin manevi referansları vardır. Ya da birisi insanda biter, diğeri Allah'a dayanır. Mutlu olmak demek, ongun, bahtiyar olmak, arzusuna göre yaşamak gibi anlamlara gelir. Ancak hemen anlaşılacağı gibi kişi aslında değersiz hatta kötü olan bir şeyle dahi mutlu olabilir. Ama mesut olmak, saadetli olmak demektir. Saadette yardım ve destek anlamı vardır. Yani mesut olan aslında Allah'ın yardım ve desteğini alan kimsedir ve görüldüğü gibi referansı yine Allah'tır. Onun için mesut olan yani saîd cennettedir, zıddı ise şakidir ve şakî olan cehennemdedir denmiştir. Parayla saadet olmaz sözü anlamlıdır.
Merhaba ve selam kelimelerinde de bu çift yönlülük vardır. Asılları itibariyle her iki kelime de Arapça'dır. Ama referansları farklıdır. Merhaba, rahat ol, geniş ol demektir. Ama referansı kuru bir temenniden ibaret olduğu için sekülerdir, profandır. Meclisimize gelen birisi için söylenmesi anlamlı olabilir, ama selamın yerini tutmaz. Selam Allah'ın isimlerinden biridir. Selamün aleyküm Allah'ın Selam isminin tecellisi/yansıması olan selamet, sağlık, güven senin üzerine olsun anlamında bir duadır, yani referansı Allah'tır. Sabahtan akşama kadar insanların birbirlerine selam verip aldıkları bir toplum düşünün. Bilinçli olması halinde selamlaşılan böyle bir topluma selametin, güvenin ve barışın ineceği muhakkaktır. Bu sebepledir ki, her iki kelimenin kökü de Arapça olmasına rağmen seküler insanlar selamdan rahatsız olurlar da merhabadan rahatsız olmazlar. Bunun için "selamı yayınız" denmiştir.
Günaydın, tünaydın, iyi günler, iyi akşamlar, iyi bayramlar gibi pek çok kelime de merhaba gibi manevi referansları olmayan kelimelerdir. Elbette bunları söylemenin bir zararı yoktur ama dua anlamı taşımazlar, yalınkattırlar. Eğer gerçekten varsa, kuru bir temenniden öte geçmezler.
O halde sözümüz söz olmalı.
Muvaffak olursak haftanın iki günü; Cuma ve Pazar günleri sizinle beraber olacağız, söyleyecek ve dinleyeceğiz. Önemli sorulara cevap arayacağız. Dualarınızla desteğinizi bekliyoruz.
Çalışmak bizden tevfik Allah'tandır
Oruçlarınız makbul, bayramınız mübarek olsun.
HABERE YORUM KAT