Mart 2014 Yerel Seçimlerinde Sosyalistler büyük bir hezimete uğradılar. Özellikle yere göğe sığdıramadıkları Gezi direnişi, yani ‘Haziran Devrimi’nin ardından gezi ruhu ile tüm ülkede adete sosyalizm geliyor şeklinde bayram havası estirmişlerdi. Kimbilir belki de birileri de sonunda “artık şu komünistler gelse de dünya gözü ile bir görsek” demeye bile başlamıştı! Gezi eylemleri boyunca “bu daha başlangıç mücadeleye devam” diyenler ellerine geçen her fırsatta gezi ruhundan istimdat dileyerek devrim hayali kurmuşlardı. Heyecanlarını yitirmediler, Haziran’da olmadı; Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim -ah, bu ayda olsa ne de güzel olurdu! -, Kasım derken Aralık’ta yeni bir heyecan kapladı Gezicileri bir anda. Faşist diktanın yıkılması için Gülenci yapının eylemleri ileri bir aşama olarak görülüp desteklendi. Sanki bu sefer oluyor gibiydi başlarda ama ‘bizim çocuklar’ bu sefer başaramamıştı. Ve geldik 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerine.

Umudun türlü kaynakları vardı. Örneğin Hatay’ın Defne ilçesindeki belediye başkanlığı yarışı çok önemliydi. TKP’liler Defne’yi alacaklarına emindiler! Seçim akşamı oy sayımı bir türlü bitmek bilmemişti! Ve sabah oldu.  CHP adayı  %82.1’lık oy oranı ile başkan seçilmişti.  TKP’nin oyu ise %7,6’de kalmıştı. Ve hüzün çöktü. Oysa kazanacaklarından ne kadar da emindiler! Konvoylar oluşturup seçim turları yapmış, yoldan geçen ambulansı durdurup yaralı Suriyeli direnişçilere saldıracak kadar pervasızlaşmışlardı!

Tam moraller bozulmaya yüz tutmuştu ki, sevindirici haber Tunceli’den geldi. Ovacık ilçesinin belediye başkanlığını TKP’lı Mehmet Fatih Maçoğlu kazanmıştı. Hem de ezici çoğunlukla. Ovacık seçimleri ana akım medyanın da pohpohlamasıyla Türkiye’nin yeni bir sabaha uyandığının müjdesi olarak sunulabilirdi! Seçim sonuçlarına göre TKP 656, BDP 607, CHP 281, AKP 227 oy almıştı. Yanlış okumadınız toplam 656 oy. Ovacık köy falan değil. Bildiğiniz ilçe. Birileri “topu topu bin küsur oy kullanılmış. Bizim köyde bile muhtar daha fazla oyla seçiliyor” diye düşünüp hor görmesin sakın! Bu daha başlangıç!

Detaylara takılıp komünistlerin başarısını çekemeyenlerin kara propagandalarına alet olmamak lazım! Asıl önemli olan Ovacık halkının devrimci mücadeleye olan katkısı. Çünkü herkes emin olabilir ki, artık tüm Türkiye’nin hatta dünyanın gözü hep Ovacık’ta olacak! AYM kararı ile özgürlüğün yeni simgesi ilan edilen Twitter ile CNNint ve BBC gibi kanallar yakında Ovacık’ta ofis açmak için başvurursa kimse şaşırmasın!

Üniversite sınavlarında ilk üçe girenlerin hayallerini süsleyen Küba’da okuma arzusunun Kübalıları bile şaşkına çevirdiği ve “acaba bizim ülkemizde bilmediğimiz ne var” diye herkesin birbirine sorduklarını söyleyenlere bakmayın! Bu yıl birçok il ve ilçede başarı ortalamasının sırf Küba bursu yüzünden düşeceği kuvvetle muhtemel! Çünkü TKP, Küba’da okumaya göndereceği 3 şanslı öğrenciyi artık Ovacık’tan seçecekmiş. Boğaziçi, ODTÜ gibi üniversiteleri kazanabilecek birçok başarılı öğrencinin nüfus kayıtlarını Ovacığa aldırıp KKÖSYS’ye (Küba’ya Komünist Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı) hazırlanacağı da iddialar arasında!

Gelelim TKP’lı Komünist Belediye Başkanının ilk icraatlerine. Sol Haber’de komünistlerin nasıl bir belediyecilik pratiği sergilendiğine dair ‘heyecan yaratan’ haberi herkes dikkatle okumuştur. Komünist Belediye Başkanının 15 günlük performansını gördükçe herkes gururlanmış, göğüsler kabarmış olmalı! İşte bu demişlerdir! Komünist yönetim fark bu işte! Gözümüzden kaçırmamak ve dikkatlice not edebilmek için Sol Haber sitesinden madde madde okuyalım:

- 2 Nisan 2014'te halkın yoğun ilgisiyle birlikte mazbatasını alan Maçoğlu, "Burada zaten herkes komünistti olması gereken oldu" dedi. (Bu durumda AK Parti’nin komünistler arasından 227 oy alması acaba yoldaşlar arasında bir yozlaşma başlangıcı olarak görülebilir mi?) Şenliklerin kırk gün kırk gece devam etmesi bekleniyor.

- Vatan gazetesine röportaj veren başkan ulaşımın ücretsiz olacağını ve suyun ucuzlayacağını söyledi. Herkesi çadırlarıyla ovacığa beklediğini duyurdu. (Google haritadan Ovacık’a bakan her yurttaş şehrin büyük bir alanı kapladığını, karma karışık yollarla örülü olduğunu görecektir. Böyle bir ilçede belediye otobüslerinin (kaç tane varsa) ve ulaşım pahalılığının en büyük sorun olduğunu şıp diye anlayan ve çözüm üreten komünist başkanı tebrik etmek gerek!)

- Röportajında pardon 15 günlük “heyacanla” beklenen performansında, devrimci halk meclislerinin kurulacağını ve bu meclislerin; mahalle komiteleri, gençlik komisyonları ve kadın komisyonlarından oluşacağını belirtti. (Herkesin komünist olduğu bir ilçede bugüne kadar ne yapılıyormuş acaba?)

- Makamda oturmayı sevmeyen başkan, sürekli halkın içinde dolaşıyor. Sorunları dinliyor, halk meclislerini güçlendiriyor. (Herhalde halk böyle mükemmel bir icraatı asla beklemiyordur. Hem de ilk 15 gününde! Halk, Ovacık gibi devasa bir yerde belediye başkanını aralarında görmenin şaşkınlığını üzün süre üzerinden atamayabilir!)

- TKP heyeti büyük başarıyla aldıkları Ovacık ilçesini ziyaret etmiş. (Dünyanın dört bir tarafından komünist yoldaşların da, TKP’nın büyük başarısını yerinde görmek, incelemek için heyetler göndermesi bekleniyor!)

- Komünist Başkanımız ilk iş olarak, belediyenin makam aracını satılığa çıkartacağını söylemiş. (Büyük bir özveride bulunan başkanın bu davranışını tebrik ediyoruz.) Bitmedi. Maaşının bir kısmını da öğrencilere burs olarak verecek.

- Asıl başarımız söz, yetki ve kararın halkta olmasıdır diyen Maçoğlu, bölgede ana dil olan Zazacanın unutulmaması için de kurslar açılacağını söylemiş.[1]

Komünist Başkan verdiği diğer bir röportajında “İller Bankası'ndan aylık 70 bin liranın geldiği bir ilçe burası. O da personele gidiyor. Başka geliri yok. Bizden önce Dünya Bankası, Avrupa Birliği ve SODES üzerinden projeler yaparak bir şeyler yapmaya çalışmışlar. Biz de bu projeleri takip edeceğiz, ayrıca dayanışma gösterecek dostlarımızın katkısıyla gelir elde etmeyi umuyoruz” demiş.[2] Dünya Bankası, AB Fonları ve SODES ile ilçeye sosyalizm getirmek de çok zekice bir taktik!

Başkanın belediyecilik uygulamalarını yerinde görmek ve incelemelerde bulunmak için Küba, Venezuela, Çin’e gideceği söylenmekte.[3] Bazı kendini bilmez densizlerin “Başkanım, Küba’da ne işiniz var. İstanbul’a gidin. Orada halk Belediyeden ve uygulamalarından memnunmuş. Hatta 3.kez tekrar seçmiş” dediğini aldırış etmeyecektir elbette!

TKP’lı Başkan, 15 güne sığdırdığı muhteşem icraatlarıyla, halkın kendisini boşuna başkan seçmediğini bir kez daha ispatlamış oldu. Ne Paris Komünü ne de Baharı. Varsa yoksa Ovacık. Fatsa’nın Fikri’si varsa, Ovacığında Maçoğlu’su var!