Osman Kavala'ya Gezi Parkı davasından ağırlaştırılmış müebbet cezası
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı davada karar açıklandı. Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.
HAKSÖZ HABER
Türkiye'de adalet bir defa daha hayal kırıklığına neden oldu. Gezi Parkı davasının karar duruşması sonrası Osman Kavala'ya olmayan deliller baz alınarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Bağımsız olduğu ifade edilen yargı Gezi Parkı olaylarını açıklama ve eylemleriyle alevlendiren siyasileri, bürokratları, vekilleri ve olaylarda şiddet uygulayan örgütleri yargılamayarak tepki çekerken, Gezi'yi finanse ettikleri ve yönettikleri gerekçesi ile kimi isimleri "yargıladı".
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davanın tek tutuklu sanığı iş insanı Osman Kavala Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Osman Kavala, casusluk suçundan 9 Mart 2020'de tutuklanmıştı. İdianameyi 8 Ekim 2020'de kabul eden mahkeme, bugüne kadar tutuklu yargılamayı tercih etmişti. Ancak bugün Kavala'nın casusluk suçundan bereatine ve tahliyesine karar verdi. Bu süreçte Kavala 1,5 yıl hapis yattı.
Tutuksuz sanıklar Ali Hakan Altınay, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Yiğit Ali Ekmekçi, Mine Özerden ve Ayşe Mücella Yapıcı da hazır bulundu.
Geçtiğimiz cuma günü sanıkların savunmaları alınmıştı, bugün ise sanık avukatlarının savunmalarının ardından sanıkların son sözleri alınarak mahkeme kararını açıkladı.
Mahkeme Kavala'ya hükümeti kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken casusluk suçlamasından beraat ve casusluk suçlamasından tahliyesine karar verildi. Kavala'ya indirim yapılmadı.
İş insanı Osman Kavala karar öncesi son söz olarak, "İddianamedeki suçlar yargı kullanarak bir suikast eylemidir. Delil olmayan delillerle hakkımda ağırlaştırılmış müebbet istenmesi hukuki değildir" dedi.
Mücella Yapıcı ise, "Hiçbir zaman şiddetten yana olmadım" şeklinde konuştu.
Diğer sanıklar Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Emekçi’nin hükümeti ortaya kaldırmaya teşebbüse yardım etmekten 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına ve tutuklamalarına karar verildi.
HABERE YORUM KAT
Komploculuk Müslümanların zihin dünyalarını darmaduman etmiş. Bir tane somut delil var mı davada? Adam daha önce beraat ettiği davadan ağırlaştırılmış müebbet alıyor. 4,5 yıldır tutuklu bulunduğu casusluk davasından beraat etti. Adamı 4,5 sene boşuna içerde tuttular. Yazık günah değil mi? Bir insanın 4,5 senesi nasıl geri verilir? İktidara yakın gazeteciler Cem Küçük, Faruk Aksoy gibi isimler bile cezanın oldukça ağır olduğunu söylüyor. Biz nasıl bu hale geldik gerçekten inanılmaz.
Yanıtla (0) (0)Ne yapmak istedi?
Yanıtla (0) (0)Ne yaptı?
Ne yapabilirdi?
Ki bu cezaya çarptırıldı.
Yorumcu arkadaşlar, bu ülkede yaşamıyorlar galiba ..
Yanıtla (0) (0)SOROS un ülkemizdeki şubesi KAVALA ve ekibinin niyetlerini, eylemlerini, hülyalarını, rüyalarını, entrikalarını ya görmezden geliyorlar / yada iyi okuyamıyorlar / yada FETO nun maksadına ve muradına uygun yazılar yazıyorlar ..
Unutulmasın ki Adalet, zalimlerin zulmünü örtbas etmek / güçlüden yana olmak için değil, bilakis tam tersine onları cezalandırmak için Varolan bir mekanizmadır
Bu bağlamda,
Gezi parkı olaylarını , 25 temmuz darbe kalkışmasını , hertürlü darbe kalkışmasını hafifsemek / göz ardı etmek , en hafif tabirle AYMAZLIKTIR / maddi - manevi zarar gören vatandaşlara apaçık bir İHANETTİR ..
Vesselam ..
Birgün yargının gülen cemaati ve kemalist kadrolatdan arındırıldıktan sonra bu kadar adalete ve bağımsız yargıya bu kadar ihtiyacımız olacağını kim bilebilirdi.. Ülkede resmen düşmanca kararlar alınıyor. Yargıdaki bu tarafgirlik ülkeyi yok edecek..
Yanıtla (0) (0)Adalet kurumunun gözleri kör resmedildiği gibi kulakları da sağır ayakları topal.
Yanıtla (0) (0)Bu davada müebbet almanın siyasi değil hukukuki bir meşruiyeti varsa binlerce insan Kavala’nın yanında müebbet alması gerekmez miydi? Hukuk siyasetin köpeği diyerek iktidarı zehirleyenler büyük iş(!) başarıyorsunuz. Böylesi bir hukuk düşman başına bile demek doğru olmaz. Çünkü düşmanına bile verilmesi gereken en doğru cevap adalettir. Yazık Akla karayı birbiriyle karıştıranlara…
Bu kararı destekleyen dindarlar şunu hesaba katmalı; yarın iktidar değiştiğinde bizi de geçmişte başımıza geldiği gibi yine "hükümeti kaldırmaya teşebbüsten" veya "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya" teşebbüsten aslı astarı olmayan uyduruk delillelerle mahkum edebilirler. O zaman iç işlerimize karıştığını iddia ettiğimiz veyahut paranoyakça her daim Türkiye'ye haince planlar düzenlediğini düşündüğümüz Avrupa'ya göç etmeyi tasavvur edebilir veya AİHM'e başvurmak için imkanlar arayabiliriz.
Yanıtla (0) (0)Çok net hukuksuzluk. Zat-ı şahaneleri her ne kadar AİHM kararını tanımıyorum dese de bu karar da AİHM'den dönecek. Sadece akpnin anlında kara bir leke olarak kalacak. Gelecek nesiller siyasetin yargı üzerindeki en açık tahakkümü olarak oluyacaklar bu kararı. Bir ara Osman Kavala içinağrı yapan büyükelçileri sınır dışı ediyordu kendileri, talimat vermişti esip gürlüyordu. Hadi göğüslesin bakalım şimdi bu yaptırdığını... Adalet herkese lazım.
Yanıtla (0) (0)