"Örnek ve Önder Olarak Hz Peygamber"
Özgür-Der Beykoz Şubesi'nin, her ayın son Çarşamba akşamı dernek binasında gerçekleştirdiği seminerler dizisinin, Aralık ayı misafiri; Özgür-Der Genel Başkanı, Rıdvan Kaya idi.
"Örnek ve Önder Olarak Hz Peygamber" başlığını taşıyan konuyu Rıdvan Kaya, Kur'an ve Sünnet'ten verdiği örneklerle sundu. Resulullah'ı Örnek ve önder almanın gereğinin ve öneminin etraflıca anlatıldığı programda temas edilen kimi maddeleri şöyle özetlemek mümkündür diye düşünüyoruz.
1- Allah Resul'ü Kur'an'ın ifadesiyle söyleyecek olursak; hem kul, hem de Resul'dür. Bu iki yönlü özellikten biri olan Peygamberin de "kul" olduğu gerçeği, Hrıstiyanların Hz İsa'yı tanrısallaştırmaları gibi bir yanlışa düşülmesin için vurgulanmıştır. Öte yandan O'nun Resul olması gerçeği ise, diğer insanlardan farkına ve üstünlüğüne atıftır.
2- Peygamber insanlara "en güzel örnek" olarak sunulmuştur. Yine Kur'an'da, O'nun "alemlere rahmet olarak gönderildiği" beyan edilmiştir. Müslümanların bu güzel örneği takip etmeleri keyfi değil zorunludur. Ne ki, bu örnekten herkes başka şeyler çıkartabilmiştir. Bu anlayış ve yorumlayışların farklılığı, anlayış ve kavrayış farklılıkları kadar, Peygamberi doğru kaynaktan öğrenmemekle de ilgilidir. Bu sebeple başta Kur'an olmak üzere sahih hadislerin ve siyerin kaynaklığı esas olmalıdır.
3-Hz Peygamberin en büyük Sünneti; O'nun adil, ahlaklı, merhametli ve güvenilir olmasında aranmalıdır. Nebi Aleyhisselam üstün vasıflı özellikleri ile insanlara rehberlik etmiştir. Bunun için o, hayatın içinde olmuştur. Münzevi bir yaşamı tercih etmemiş, sürekli mücadeleci, tebliğci ve ıslahatçı bir tavır içinde olmuştur. Bu O'nun Sünneti olmuştur.
4- Öyle takdire şayan bir yaşam sergilemiştir ki, düşmanları bile onun üstün vasıflarını inkar edememişlerdir. Onun ahlakı düşmanlarını bile gıpta ettirmiştir. Kendisini öldürmeyi planlayanların bir kısmı O'na olan güvenleri ile Peygambere emanet bırakanlardır. Şakacıktan bile olsa yalan söylediği görülmemiştir. Lakabı Emin olan bir insandır O.
5- Peygamber, hayatı ve zamanı bir bütün olarak ele almıştır. O'nun hayatının tümünde yaratılış amacı hakimdi. Laikliğin ve sekülerizmin "parçalı" yaklaşımları gibi hayatı bölen, ayrıştıran tutumlara hiç pirim verilmemiştir. Yaşamlarını bölenler, Kur'an'ın ifadesiyle söyleyecek olursak münafıklardır. İki yüzlü, çift kişilikli mürai insanlardır bunlar.
6- Müminlere karşı son derece şefkatli iken, kafirlere, zalimlere ve haksızlara karşı da sert olmayı öğretmiştir o. Tevazu kadar, izzet ve onuru da şahsında somutlaştıran/Sünnetleştiren rol modeldir. Barışın olduğu kadar zalimlere karşı savaşın da Peygamberi olmuştur. Hayatına, bizzat katıldığı 29 Gazve'yi sığdırabilmesi bu yüzdendir. "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" sözüyle adeta Sünnet'in mahiyetini ortaya koymuştur.
7-Atalarını, putlarını, hevalarını ilahlaştırmış bir topluma, en güzel şekliyle gidip, sabırla, yılmaksızın ve büyük bir çabayla mücadele etmiştir. Kadın-erkek, yaşlı-genç herkesin ondan etkilendiği ortadadır. Ortaya koyduğu mükemmel örneklik neticesinde, kız çocuklarını diri-diri toprağa gömen vahşetin faillerinden, dünyanın gıpta ettiği ahlak ve adalet timsalleri inşa etmiştir.
8- Bu gün ve her daim bizim Hz Peygamber'den öğreneceğimiz, alacağımız çok şey vardır. O'nun yolu ve misyonu, yine kendi ifadesi ile belirtecek olursak; " üstün ahlak"tır. Zira O, "Ben üstün ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurmuştur. Bu söz, aynı zamanda bütün Peygamberlerin rolüne ve ortak misyonlarına da işaret etmektedir. Peygamberin söz konusu bu rolünü biz kısaca Sünnet diye de zikredebiliriz. İşte "üstün ahlak" inşasına hizmet eden tutumlarla, bizi oyalan, kandıran tutumların ayırdına varmak içinse Kur'an ve Resul Aleyhisselam'ın hayatı bilinmelidir.
Bir kısmını yukarıya alıntıladığımız notların çerçevesini çizdiği, Özgür-Der Beykoz Şubesi'nin Aralık ayı seminer programı, soru-cevap ve katkı faslının ardından da son buldu.
HABERE YORUM KAT