İsmail Yaşa / Diriliş Postası

Felluce, Irak'ın El Enbar vilayetinde yer alan ve Amerikan işgaline karşı gösterdiği efsanevi direnişle bir zamanlar adından sıkça söz edilen bir kent.

İşgale karşı direnişi nedeniyle Amerikan askerleri ve Şii milisler tarafından 2004 yılında katliamla cezalandırılan, işgalcilerin ve işbirlikçilerinin intikam amacıyla kimyasal silah kullandığı ve bu nedenle çocukların sakat doğduğu bir kent.

Camilerinin çokluğu ve minarelerinin güzelliği nedeniyle bir diğer adı da "minareler kenti".

İşte o Felluce, yaklaşık iki yıldır Washington ve Tahran destekli mezhepçi hükümet güçlerinin ve Şii milislerin kuşatması altında.

Daha doğrusu çift taraflı bir baskı söz konusu.

Felluce halkını dışarıdan hükümet güçleri ve Şii milisler, içeriden de IŞİD kuşatmış durumda.

IŞİD, kent sakinlerini canlı kalkan olarak kullanıyor ve Felluce'yi terketmelerine izin vermiyor.

Hükümet güçleri ve Şii El Haşd El Şaabi milisleri de kente gıda ve ilaç girişini engelliyor.

İki yıldır kuşatma ve bombardıman nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 4 bin civarında.

Yaralı sayısının ise 6 bini geçtiği bildiriliyor.

Son günlerde intihar olaylarının da arttığı haberleri geliyor.

Kentte yiyecek ve ilaç sıkıntısı had safhada.

Suriye'deki Madaya gibi kuşatmaya ve açlığa mahkum edilen Felluce'de halk ot yiyerek hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Geçtiğimiz günlerde Fırat nehrinden Felluceli bir kadın ve iki çocuğunun cesetleri çıkarıldı.

Dayanacak gücü kalmayan zavallı kadın çocuklarını sırtına bağlayarak kendini köprünün üzerinden nehrin soğuk sularına bırakmış.

Çocukların çamura bulanmış minik bedenleri Brüksel saldırılarının kurbanlarına gösterilen ilginin binde birini görmedi.

Felluce, tüm dünyanın gözü önünde açlıktan ölüyor.

Tabii ya; Avrupa'nın göbeğinde bombalar patlarken Felluce kimin umurunda?!

Maalesef coğrafyamızda çok fazla acı var.

Hatta bazen hangi birine üzüleceğimizi şaşırıyoruz.

Filistin, Suriye, Irak...

Daha uzağa gidip tek tek saymaya kalkacak olursak neredeyse İslam ülkelerinin hepsine işaret etmek zorunda kalacağız.

Her birine aynı anda yetişmek ve yaralarına merhem olmak elbette imkansız.

Fakat komşumuz Irak'ta yaşanan trajediye bu kadar duyarsız kalmamız, kadınların ve çocukların Felluce'den yükselen çığlıklarını duymamamız anlaşılır gibi değil.

Irak Fıkıh Konseyi, önceki gün yayınladığı bildiriyle dünyanın özgür ve duyarlı insanlarına seslendi.

IŞİD'le mücadele bahanesiyle masum sivillerin cezalandırıldığına dikkat çeken konsey; çocukların, kadınların ve yaşlıların kurtarılması için duruma müdahale edilmesini istedi.

IŞİD'in Felluce'yi silah zoruyla ele geçirdiğine ve kent halkının örgütün zulmü karşısında çaresiz olduğuna dikkat çekti. Konsey, kentin tarihinde hiçbir dönemde bugünkü kadar zor durumda kalmadığını belirterek yardım çağrısında bulundu.

Mezhepçi hükümet güçleri ve Şii El Haşd El Şaabi milisleri kente girmeyi başarırlarsa aylardır IŞİD baskısıyla, açlıkla ve gelişigüzel bombardımanla boğuşan Felluce halkı bu kez de Şii milislerin işkenceleri ve katliamlarıyla karşı karşıya kalacak. Masum insanlar IŞİD'e yardım ve yataklık etmekle suçlanacak.

Felluce'de büyük bir trajedi yaşanıyor. Bizler de hep birlikte görmezden gelerek ve hiçbir şey olmamış gibi davranarak vicdanlarımızı rahatlatıyoruz.