“Öndeyiz” açıklamalarıyla yapılan provokasyon unutulmasın!
Ali Karahasanoğlu, seçim gecesi CHP'den verilen bilgilerle amaçlandığını sorguluyor.
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit
Yangında yalan, seçimde provokasyon!
Erzurum mitinginde, ortada taş atan falan olmadığı halde, aslında kendi sempatizanlarına taş atmaları gerektiğini hatırlatmak için, “Siz taş atmayın.. Siz taş atmayın, onlar size taş atsa da, siz onlara taş atmayın” diyen Ekrem İmamoğlu’nun nasıl bir kronik vaka olduğunu anlamak için..
Seçim gecesi yaptıklarını da hatırlatalım..
Saat:19.35 - Ekrem İmamoğlu: “Kılıçdaroğlu bu gece 13. Cumhurbaşkanı olarak ilan edilecektir.”
Yanlış okumuyorsunuz..
Henüz sandıkların yüzde 10’u açılmış-açılmamış, daha önemlisi ise, açılan sandıklarda Tayyip Erdoğan çok açık ara önde bir saat diliminde, Cumhur İttifakı adına tek kişinin “çok erken” olması sebebi ile bir açıklama yapmadığı saatlerde, provokasyonun kralı yapılıyor..
Geride olanların adına “Öndeyiz” deniliyor.
“Nasıl olsa, kimse bizden hesap sormayacak, saf insanları aldatayım, tahrik edeyim, Kılıçdaroğlu’nun geride olduğu ortaya çıktığında, kafalarda soru işareti oluşsun. Ortalık karışsın” amacı güdülüyor.
Tıpkı Erzurum’da kendi sempatizanlarını, “Taş atmayın” diyerek, gerçekte taş atılmasının işaret fişeğini vermesindeki gibi.. Provokasyon yapıyor..
Tam bu noktada, aklıma Akit Medya Grubu’nun bulunduğu binadaki yangında, başlangıçta sabotaj var mı-yok mu tartışmasına ilaveten, yangının üçüncü saatine kadar itfaiyenin seyirci kalması ve üçüncü saatten sonra yangının arka binada kontrol edilemez yayılışını hatırlıyorum..
İtfaiyenin, yangının üçüncü saatine kadar niçin kontrol altına alınamamasındaki ihmalinin/kastinin arkasında yatan sebepleri sorguluyorum..
“Acaba” diyorum..
Erzurum’da sempatizanlarına “Siz taş atmayın” diyerek tahrik eden..
Seçim gecesi partisinin oyu yüzde 18’ler seviyesinde, Ak Parti’nin oyu yüzde 60’lar seviyesinde iken, Erdoğan’ın oyu yüzde 54’ler, Kılıçdaroğlu’nun oyu yüzde 40’lar seviyesinde iken, “Kılıçdaroğlu bu gece 13. cumhurbaşkanı ilan edilecektir” provokasyonunda amaç ne ise..
Akit Medya Grubu’ndaki yangının başlangıcında belki bir dahli olmamıştır ama yangın kısa sürede söndürülebilinecek iken, saatlerce seyredilmesinin arkasında, acaba İmamoğlu’nun bir tahriki olmuş mudur, diye soruyorum.
Okurlarımıza hatırlatıyorum:
“Kılıçdaroğlu 13. cumhurbaşkanı ilan edilecek” denildiği saatte, açıklamayı yapanlar, dayanak aldıkları oyları da açıklamış olurlar..
“Şu sayıda sandık açıldı. Bizim şu şu illerde, şu miktardaki açılan sandık sayısında oy oranımız şu kadar” denilir..
Ben de, “Somut veriye dayalı olarak Kılıçdaroğlu’nun kazanacağı belirtiliyor. Ama dar çerçevede sandık sayısı esas alındığı için, yanlış çıkarım yapılmış” derim.
Açılan sandık sayısı falan yok.. yalancılıkları, sahtekarlıkları, provokasyonları anlaşılmasın diye, sayılan oy miktarı da yok..
Bay uyanık, ne sandık sayısı, ne sayılan oy sayısı vermeden, kendi adaylarının ve rakip adayın oy oranını açıklamadan, “kazandığımız açıklanacak” diyor.
Söylediği, “Kılıçdaroğlu 13. cumhurbaşkanı..”
Halkı tahrik ediyor..
Kenara çekiliyor..
Ardından Kılıçdaroğlu’nun kendisi sahneye çıkıyor..
Saat: 19.53 - Kemal Kılıçdaroğlu: “Öndeyiz.”
Bu beyefendinin de açıklamasında, ne bir rakam, ne bir oran, ne de rakip adayın oy oranı var..
Hesap uzmanı ya.. Rakamlarla pek arası yok..
Saat: 20.55 - Ekrem İmamoğlu: “Seyri önde takip ediyoruz.”
Saat 21.00’de bu sefer küçük yalancıyı devreye alıyorlar. Mansur Yavaş: “Kılıçdaroğlu önde.”
Arada, AA’nın rakamlarının yanıltıcı olduğu, son durumu yansıtmadığına yönelik, Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın birlikte basın mensuplarının karşısına çıktıkları bir tiyatro oynanıyor.
Yine tahrik, yine provokasyon, yine kendilerine göre verilmiş alternatif tek bir rakam olmadan suçlamalar...
Kemal Kılıçdaroğlu çıkıyor, “Ankara’da 300, İstanbul’da 783 sandıkta ısrarla itirazlar var. Altı kere itiraz edilen sandık var, 11 kere itiraz edilen sandık var. Bloke ettiğiniz Türkiye’nin iradesidir. İtirazlarla olacağı engelleyemezsiniz” diyor..
En tabii hak olan itiraz müessesesini kısıtlamaya çalışıyor. İllegal gibi gösteriyor..
Kendi rakamlarının ne olduğunu açıklamadan, Türkiye genelinde 200 bine yakın sandık var iken, yüzde 0.5 pozisyonundaki Ankara ve İstanbul’da toplam 1083 sandıktaki itirazları, sanki seçimin gidişatını tam ters yönde gösterilmesini sağlıyormuş gibi algı oluşturuyor..
Habertürk’te Gürkan Zengin bile isyan ediyor: “Bin küsur sandıkta ortalama 300’den 300 bin oy eder. Hepsini CHP alsa bile, ki alamaz.. Toplam rakamda 300 bin oyluk değişime sebep olur. Ama şu an Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasındaki oy farkı 2.5 milyon!” diyor..
Habertürk’ün çok bilmiş moderatörleri apışıp kalıyorlar..
Biz de not ediyoruz..
Politikacı unvanı ile sahtekârlık yapanları, gazeteci görünümü ile sahtekârlık yapanlara teşne olanları not ediyoruz. Onların patronlarını, kanallarındaki etkin isimleri not ediyoruz..
Nihayet saat 23.45’te, “Seçimi ilk turda kaybetmektense, ikinci tura kalması, yine bizim için bir ümit” düşüncesi ile Mansur Yavaş kafayı bir başka söylemle çıkarıyor: “İkinci tura kalma ihtimali yüksek”.
Hani önde idiniz. Hangi ara önden alta indiniz. Hangi ara, Erdoğan’ın yüzde 5 gerisine düştünüz?
Ve saat 03.00’te, o saate kadar tek rakam açıklamayan hesap uzmanı Kemal Kılıçdaroğlu, provokasyonlarının etkisiz kaldığını görüyor ve AK Partili yetkililerin sağduyulu açıklamalarına nihayet geliyor: “Bu seçimi 2. turda mutlaka ama mutlaka kazanacağız.”
Serencam bu..
Halkın güven duygusunu istismar edenlerin yalanları, tahrikleri bu..
Allah korusun, bunların yalanlarına inanan bir vatandaş, “Önde iken, bizi geri bıraktılar” diye bir yanlışa imza atsa..
Bunun hesabını, Ekrem mi, Mansur mu, Kemal mi verecek..
Veya daha doğru tanımlama ile, üçü birden vermesi gerekmeyecek mi?
Ve sizler bu adamların hangi sözüne güvenebileceksiniz!
Sabah söyledikleri yalan, akşam söyledikleri iftira..
HABERE YORUM KAT