
Öldürülen gazeteci Gazze'nin yeni nesline rehberlik etti
Diana al-Mughrabi Facebook hesabından yaptığı paylaşımda “15 yılı aşkın bir süredir iş ve hayat arkadaşım olan Vefa hakkında yazmayı bırakmayacağım” dedi. “Etki ve erişim açısından milyonlarca sese bedel bir sesi kaybettik” diye ekledi.
Hanin A. Elholy’ın electronicintifada’da yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz Haber için tercüme etti.
Vefa Aludeyni hayatını Filistin halkını korkusuzca savunmaya ve yaşadıklarımızı medyada anlatmaya adadı.
Cesaret ve adanmışlık dolu hayatı, geçtiğimiz eylül ayında 1985 yılında doğduğu Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ta bulunan evini İsrail'in bombalamasıyla saniyeler içinde sona erdi. Vefa'nın kocası ve iki çocuğu - 5 yaşındaki Balsam ve 7 aylık Tamim - da öldürüldü. Çiftin hayatta kalan iki çocuğu Malik ve Siraj şimdi yetim kaldı.
Vefa sıradan bir gazeteci değildi. Batılı bir dinleyici kitlesine İngilizce konuşurken başörtüsü takıyor ve yüzünü peçeyle örtüyordu. İlkelerine sıkı sıkıya bağlı olan Vefa, başörtüsünü çıkarmış olsaydı önüne çıkacak olan iş tekliflerini, daha iyi maaşları ve seyahat fırsatlarını elde ederdi.
Hamas'ın Kassam Tugayları'nın lideri - sadece gözlerini açıkta bırakan kırmızı bir kefiye ile sarmasıyla ünlü ikonik sözcüsü - Ebu Ubeyde gibi, Vefa'nın başörtüsü ve peçesi de kendine özgü kimliğinin bir parçasıydı.
Vefa, 7 Ekim 2023 ile ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak tarihleri arasında Gazze'de öldürülen 160'tan fazla gazeteci arasında yer alıyor.
İsrail yaklaşık iki ay sonra ateşkesi bozduktan sonra gazetecileri öldürmeye devam etti. El Cezire'nin önde gelen muhabirlerinden Hussam Şabat, 24 Mart'ta Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da arabasına düzenlenen bir saldırıda öldürüldü. El Cezire'ye göre ‘Palestine Today’ için çalışan gazeteci Muhammed Mansur da aynı gün Han Yunus'taki evine düzenlenen saldırıda eşi ve oğluyla birlikte öldürüldü.
İsrail, Filistinli gazetecileri ve sosyal medya fenomenlerini hedef alıp öldürürken uluslararası muhabirlerin Gazze'ye erişimini de engelliyor. Soykırımı en az uluslararası baskı ile gerçekleştirebilmek için gerçeği örtbas etmeye çalışıyorlar.
Türünün ilk örneğiydi
İngilizce eğitimi alan ve El Aksa Üniversitesi'nden mezun olan Vefa, Gazze'de ve internette çeşitli kuruluşlar için çalışarak hem yerel hem de uluslararası alanda etki oluşturdu.
İsrail'in 2008-2009 kışındaki saldırısından sonra, Vefa ‘Althoraya Eğitim Merkezi'ne’ katıldı. Deyr el-Belah'taki evinden her gün Gazze'ye gidip geliyor, bu sabah 8'den akşam 4'e kadar sürüyordu.
Vefa'nın Althoraya'daki müdürü Dianae-Muğrabi'ye göre, birkaç aylık çalışmanın ardından Vefa, İngilizce iletişim kurma becerileri güçlü olan yaklaşık 50 Filistinli öğrenciden oluşan bir grupla Batı medyasıyla etkileşim kurmak için net yönergeler oluşturdu. Öğrenciler kişisel mülakatlar, bir dil sınavı ve genel kültürle ilgili bir sınavla seçildiler. Proje Gazze'de türünün ilk örneğiydi.
Ekibin kuruluşunun son günleri, İsrail'in 2008-2009 Gazze saldırısı sırasında işlenen uluslararası hukuk ihlallerini araştıran, Güney Afrikalı hukukçu Richard Goldstone başkanlığındaki Birleşmiş Milletler bağımsız bilgi toplama misyonunun tamamlanmasına denk geldi.
Misyon, sivil altyapının kitlesel olarak tahrip edilmesi ve sivillerin öldürülmesinin -çoğu zaman savaş suçuna varan- “İsrail Hükümeti'nin en üst kademelerindeki karar alıcılar tarafından en azından zımnen onaylanan daha geniş bir politikayı yansıtan askeri taktikler oluşturmuş olabileceği” sonucuna vardı.
Goldstone raporu olarak bilinen raporda incelenen İsrail askeri saldırısı o dönemde eşi benzeri görülmemiş bir olaydı. Vefa'nın ve Ekim 2023'te Gazze'de on binlerce Filistinlinin hayatına mal olan soykırım saldırısının habercisiydi.
Goldstone raporunun bulguları ve tavsiyeleri BM İnsan Hakları Konseyi tarafından 16 Ekim 2009 tarihinde kabul edilen bir kararla onaylandı.
Vefa tarafından Althoraya Eğitim Merkezi çatısı altında kurulan yabancı medya ekibi, çığır açan Goldstone raporunu ölümsüzleştirmek için 16 Ekim Medya Grubu olarak adlandırıldı.
Gazze'de sayısız genç yazara da rehberlik eden Dr. Refat Alareer grubun kurucuları arasındaydı. Aralık 2023'ün başlarında bir İsrail saldırısında öldürüldü.
Yazar, aktivist ve 16 Ekim Medya Grubu üyesi Basma El Bayed de 2023 yılında öldürüldü, ancak ölüm haberi gruba aylar sonra ulaştı.
Filistin anlatısının aktarılması
Vefa, Gazze'de İngilizce konuşanları eğitmeyi ve onları Filistin davasını yabancı medyada savunmak için gerekli teorik bilgi ve pratik becerilerle donatmayı amaçladı.
İngilizce ve medya mezunlarını gazetecilik alanında eğitmek üzere bir grup uzmanı davet ettiği gazetecilik kampları düzenledi. Öğretilen beceriler arasında çeviri ve yaratıcı yazarlık, Filistin anlatısını aktarmanın temelleri ve uzun metrajlı hikâyelerin ve fikir yazılarının nasıl yazılacağı yer alıyordu.
Bu yazar da dâhil olmak üzere, şu anda gazetecilik alanında çalışan düzinelerce genç kadın ve erkek bu kamplardan mezun oldu. Ekibin bireysel güçlü yönlerini tespit edip onları eğitti ve bizi kamera karşısında konuşma ve yazma gibi belirli becerilere odaklanarak uzmanlaşmamızı sağladı.
İbrahim Abu Naja, Twitter kampanyaları, toplantılar ve dayanışma etkinlikleri gibi etkinlikler, faaliyetler ve sosyal medya forumları tasarlamak için Vefa ile birlikte çalıştı. Vefa'nın “ciddiyet, çalışkanlık, adanmışlık ve samimiyet” konusunda bir model olduğunu söyledi.
Gazeteci ve 16 Ekim Medya Grubu üyesi olan arkadaşı Bara' al-Ijla, Vefa'nın kendisini Filistin'i savunmaya adamış olsa da her şeyden önce bir insanlık savunucusu olduğunu, röportajlarında, konuşmalarında ve konferanslarında her zaman “insanlık ve barış” kelimelerini tekrarladığını söyledi.
Vefa'nın erkek kardeşi Alaa, eylül ayında kendisinden diğer kız kardeşine ve Gazze'nin kuzeyinde yerlerinden edilmiş vatandaşlara para göndermesini istediğini söyledi.
Alaa, “İsrail onu öldürdükten sonra, kendisinin de yeni doğan çocuğuna süt ve bebek bezi alacak parası olmadığını öğrendim,” dedi. “Her zaman kendinden çok başkalarını düşünürdü.”
Tam adını vermekten kaçınan Yusuf, 16 Ekim Medya Grubu'nun bir üyesiydi. “Yazılarımı ve haberlerimi teşvik ettiği, övdüğü ve hatta azarladığı sesli mesajlarını 2022'den beri hala saklıyorum. Bir keresinde şöyle demişti: 'Bütün gücün bu mu? Depresyona girmek bu kadar kolay mı? Basit bir beceriyi öğrenmek seni yener mi? Şucaiye'nin [Gazze Şehri yakınlarında bir kasaba] erkekleri bu kadar kolay mı teslim oluyor?”
Yusuf, Vefa'nın “zayıf İngilizceme ve yavaş öğrenmeme tahammül ettiğini” de ekledi. Makalelerimi düzenlemek için uzun zaman harcamamdan ve eve geç dönmemden hiç şikâyet etmedi. Beni umutsuzluk bataklığından çıkarıp iyimserlik okyanusuna nasıl sürüklediğini unutamam.”
Vefa'nın sosyal medyadaki etkisi 2018'in başlarında Gazze'deki Büyük Dönüş Yürüyüşü'nün başlamasından sonra daha da arttı. Vefa bu yazardan, o yılın haziran ayının ilk gününde yaralı protestocuları tedavi ederken İsrailli bir keskin nişancı tarafından öldürülen sağlık görevlisi Razan El-Neccar hakkında bir haber yapmasını istedi.
Yürüyüşe katılacak kadar cesur değildim ama Vefa'nın sözleri beni daha sonra yerel bir ödül kazanacak bir video çekmeye teşvik etti. El-Neccar'ın öldürüldüğü Gazze Şehri ile Han Yunus arasındaki ulaşımdan, prodüksiyon ve kurguya kadar videoyu hazırlamak için her şeyi kendi cebinden ödediğini hatırlıyorum.
Kendisine ne kadara mal olursa olsun İsrail'in suç teşkil eden davranışlarını ifşa etmeye kararlıydı ve sonuçta bu Vefa'nın hayatına mal olabilirdi.
Vefa sosyal medyada aktifti ve yurtdışındaki Filistin yanlısı kişi ve kurumlarla bağlantı kurmaya ve ilişki kurmaya, çevrimiçi seminerler ve konferanslar düzenlemeye, gazetecilerle ve aktivistlerle röportajlar yapmaya önem verdi.
The Palestine Chronicle'ın yıldız yazarlarından ve Middle East Monitor'un haber yazarlarından biriydi.
Milyonlara değer bir ses
Ekim 2023'te savaş ilk patlak verdiğinde, Vefa TalkTV sunucusu Julia Hartley-Brewer ile bir söyleşiye katıldı. Muhafazakâr İngiliz sunucu, Vefa'nın İsrail'in sivilleri evlerinde öldüren saldırılarını tanımlarken kullandığı “katliam” terimine karşı çıktı. Hartley-Brewer, Hamas'ın kendisini sivillerin arasına yerleştirdiğini iddia ederek İsrail propaganda söylemlerini tekrarladı.
Hartley-Brewer, Vefa'nın İsrail'in tahliye emirlerine uymayı reddetme kararına bile meydan okudu ve Vefa'ya kışkırtıcı ve suçlayıcı bir şekilde Hamas'ın 7 Ekim 2023 “katliamına” “orantılı bir yanıtın” nasıl olacağını sordu. Hartley-Brewer, Vefa'nın güncel olayları İsrail'in 1948'den bu yana Filistin topraklarını şiddet kullanarak gaspetmesi ve sömürgeleştirmesi tarihsel bağlamına oturtmaya başlayarak konuşması üzerine, röportajı yarıda kesti.
TalkTV ile yaşadığı hayal kırıklığına rağmen Vefa pes etmedi. İsrail'in Filistinlileri Gazze'den zorla çıkarma planı hakkında yazmaya devam etti ve soykırım sırasında işlenen savaş suçlarını belgeleyen birkaç yazı yazdı.
Vefa'nın Kasım 2023'te yayınlanan bir yazısının başlığı “Gazze'de ölüm bile acının sonu değil” idi. Bir başka makalesinde ise İsrail askerlerinin genç bir kadını canlı kalkan olarak kullanarak hayatını nasıl tehlikeye attığını anlatıyordu.
Vefa, “Gazze'de gazeteciler için koruyucu kıyafet diye bir şey yok” başlıklı son makalesini meslektaşları İsmail el-Ghoul ve Rami el-Rifi'nin öldürülmesinin ardından kaleme aldı. Uluslararası hukuk tarafından korunan statülerine rağmen, İsrail'in gazetecileri doğrudan tehdit ettiğini ve hedef aldığını açıkladı.
Ayrıca The Guardian'a Gazze'deki İsrail saldırılarında katledilen üç ailenin hayatta kalan üyelerinin profilini çıkaran bir yazı yazdı.
İsrail onun parlak hayatına son vermiş olsa da, Vefa halkının davasını İngilizce olarak anlatarak dünyayı eğitecek bir Filistin web sitesi kurma hayalini gerçekleştirdi.
Diana al-Mughrabi Facebook hesabından yaptığı paylaşımda “15 yılı aşkın bir süredir iş ve hayat arkadaşım olan Vefa hakkında yazmayı bırakmayacağım” dedi.
“Etki ve erişim açısından milyonlarca sese bedel bir sesi kaybettik” diye ekledi.
Vefa, belki de en büyük mirası olarak, ilham verdiği tüm öğrencilere, yetiştirdiği mezunlara ve başlattığı işi ileriye taşıyacak olan 16 Ekim Medya Grubu üyelerinin yetişmesine önderlik etti.
*Hanin A. Elholy, Gazze'de yaşayan bir araştırmacı, yazar ve çevirmendir.
HABERE YORUM KAT