Öldürülen Alevi Değilse, Ağlamaya Değmez!
Berkin Elvan’ın ölümünü vicdani bir teste dönüştürenler Burak Can Karamanoğlu’nun ölümüne ne kadar da soğukkanlı yaklaşıyorlar?
HAKSÖZ HABER
Kaç gündür Berkin Elvan için yoğun bir ajitasyon sergileniyor. Ülke çapında eylemlerle tüm Türkiye’nin ayağa kalktığı şeklinde bir imaj oluşturulmak isteniyor. Öyle ki, Başbakanın şahsen başsağlığı dilememesi bile adeta “cinayeti üstlenme” formunda sunuluyor.
Şüphesiz 15 yaşındaki bir çocuğun bu şekilde ölümü trajiktir. İnsani açıdan bundan hüzün duymamak mümkün olamaz. Mamafih bu olayı ajitasyon malzemesi kılarak kirli hedefler gözetenleri görmezden gelmek de düpedüz aptallık olur!
İddia şu: Ülkede faşizan bir dikta düzeni kurmak için harekete geçmiş bir iktidar var; yolsuzluklarla semirip cinayetlerle hükmünü sürdürmeye çalışıyor. Ve halk kitleleri bu iktidardan bıkmış usanmış halde!
Tamam öyleyse! Madem iş bu kadar fecaat boyutunda, sokaklarda vandallığa gerek yok! Sabredin, 2 hafta sonra seçimlerde bu dikta özlemcisi iktidara gününü gösterin! Sandıktan öyle bir sonuç çıkartın ki, bitişinin başlangıcı olsun! Olur mu?
“Yok olmaz! Biz almayalım! Biz seçimleri falan bekleyemeyiz! Berkin için yapılan eylemlerle bu hükümetin meşruiyetini kaybettiği anlaşılmıştır, dolayısıyla bir an önce istifa etmelidir!”
Gezi zekalılar herkesi aptal yerine koyuyorlar. Medya gücü sayesinde adeta zihinler üzerinde entelektüel bir terör estiriyorlar. Ve bu ahlaksızlık gelip bazı ölümleri kutsarken, bazılarını görmezden gelmeyi getiriyor.
Burak Can Karamanoğlu’nun gezi militanlarınca öldürülmesi hadisesinin ne kadar soğukkanlı ve sıradan bir olaymış gibi sunulmasına dikkat edin! Dün Berkin için baştan ayağa vicdan kesilenler, bugün Burak Can için adeta morg görevlisi kıvamında haberler yapabiliyorlar.
Ve ister istemez şu soru kaçınılmaz oluyor: Bu ülkede bir gencin ölümünden ötürü acı duymak ve katledilmesini sorgulamak için o gencin illa da Alevi olması mı gerekiyor?
HABERE YORUM KAT