ey müslümanlar..hani bir ayete bir kitap gibi bir kitaba da bir ayet gibi bakacaktık??evet evet...furkan suresini hatırladım bir anda...bir çuval prinçten bir adet taşı ayıklamayı,bir çuval taştan da bir adet princi erinmeyip kurtarmayı hedefliyordu bu sure..tasavvur derslerini hatırlıyorum..her şartta ayrı bir fıkıh geliştirmek gerekiyordu..ve şimdi şartların fıkıh ilmini bile biraz zorladığı bir imtihan bu...düşünsenize;bir coğrafyada amerika ve israille çıkarlar ayn ı,diğer başka bir soğrafyada ayrı..ne yapalım şimdi esedin katliamlarına eyvallah mı diyelim???yada mısırda ''vay amerikacım biz senle suriyede beraberken mısırda da beraberiz mi diyelim???burada asıl mesele iran'ın türkiye önderliğinde gelişen ümmet anlayışına güvenememesi oldu..onlara göre sünni anlayış amerika ve israil zulmünü bitirebilecek güç ve ilimde değil..bizlere göre ise;diktatörlerden kurtulmak ilk adımsa ılımlı islam iyi bir başlangıç..mesele radikal ve ılımlılık arasında fikir ayrıcalığı...sanırım çözümü çok zor bir sorun bu..hatta bence ümmet tarihinde ki en önemli virajlardan birindeyiz..rabbim kur'an tasavvuru ile kardeşlik bilinci versin inşallah her müslümana..işte bu açıdan mustafa hocayı çok iyi anlıyor ve destekliyorum..çünkü düşünce boyutunda öyle az buçuk değil fersah fersah önde kendisi..bunu çok önemsiyorum..ümmetin böyle düşünüp üreten alimlere çok ihtiyacı var..yıllarca irancı dediler,bakın bugün iran yanlış yaptı diyebiliyor..hiç bir sempati gözlerimizi kör etmesin dostlar..her görüş eksiktir biraz..ve birgün eksik yönlerinden dolayı aciz kalacaktır..bu gün iranın kaldığı gibi..peki iraqn şimdi kardeşimiz değil mi??benim ağzımdan öyle bişey de çıkmadı çıkmayacak tabiki...furkan inşası bunu gerektiriyor..vahiyle inşa olanlara ve kalpleri kırmadan önce epeyce düşünenlere selam olsun..

İslamoğlu hoca bu konuşmasından önce defalarca Suriye kıyamını dile getirdi hutbelerinde olsun derslerinde olsun. Bundan sonra da bizzat hutbesinin sonunda Suriye halkı için dua ettiğine ben şahidim.

İslamoğlu'nun talebesi olup bu süreçte İrancılık yapan tek tük şahıslar çıkmıştır bunları İslamoğlu'na mal etmek yanlıştır, adaletsizliktir.

Akabe Vakfı çok defa Suriye'ye destek mitinglerini desteklemiş üyelerine bu mitinglere katılmaları doğrultusunda mesaj göndermiştir.
Yardımeli derneği sürecin başından itibaren gerek muhacirlere gerekse Suriye içine yardım ulaştırmaktadır. Bilindiği gibi bir ekmek bir battaniye kampanyasında da yer almaktadırlar.
Hilal TV'yi söylemeye bile gerek yok herhalde. Sürecin başından beri Suriye devriminin türkiyedeki resmi medya organı, enformasyon merkezi gibi adeta.

İrancı dediğimiz şahısların bu süreçteki tutumunu biliyoruz Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyup söyleyin İslamoğlu bu süreçte eylemsel ya da söylemsel olarak onlar gibi mi davrandı ? Hayır.
İran ne yapıyorsa doğru yapıyor diyen insanlara getirilen eleştiri, İran esedi destekliyorsa iranın da karşısındayız diyen adama da getiriliyorsa ortada adil olmayan birşeyler var demektir.

Mizacı gereği bir insanı suçlayamayız ya ? Sesin yükseliğ değil sözün yükseliği önemli olmalı bizim için.

İslamoğlu hocamız hiç bir zaman zalime destek vermez, fanatizme ve batıni hurafelere prim vermeyecek kadar Kur'an bilgisine ve ahlakına sahiptir.
Gönlümüz isterdi ki, zalimlere daha yüksek sesle tavır koysun. Ama bunu yapan kişilere olan muhabbet ve desteğini bildiğimizden, slogan atmasını beklemiyoruz. Ayrıca İslamoğlu hocamızı tanıyanlar, ne kadar yumuşak huylu olduğunu, hiçbir zaman sesini yükseltmediğini, sinirlenmediğini, hatta kaşlarını bile çatamayan mizaca sahip olduğunu iyi bilirler. Bir çeşit Peygamberin yakın arkadaşlarından Emirül Müminun Osman b. Affan'ın mizacı vardır.
İslamoğlu hocamızın adını kullanan ve ona yamanmaya çalışan bazı kişilerin İran muhibliğine rağmen kendisinin her zaman mazlumun yanında durduğunu ve onlara bir çok konuda destek olduğunu biliyoruz. Nitekim Hilal tv'deki Bir çok programdan ve önayak olduğu yardım kuruluşlarının Suriye halkına yaptıkları yardımlardan bunu görüyoruz.

Öyle olursa, böyle olur şeklindeki söylem geç geldiği gibi kısmen ikircikli bir söylem.
Mesele 'öyle midir, değil midir' meselesidir. Öyleyse?
İran net tavırlarla niçin uyarılmadı?
Mesele: İran lobilerinin suyun bulanıklığında esed'e kazandırdığı zamanlar ve bu zaman zarfında kesilen, tecavüze uğrayan, sarhoş kusmuğunda boğulan binlerdir...

Evet Suriye mevzusunda saolsun Hoca gerekirse, İran'ı da karşımıza alırız demiş ama ilkeler uğruna bedel ödemek pahasına, azar yemek pahasına birilerinin karşısına geçmekten bahsedilecekse, Suriye mevzusunda şuan böyle bir denklem yok zaten. Bugün biraz mesele Ak Parti'nin karşısına geçebiliyor musun gerektiğinde, tabi retoriğin ötesinde bir duruştan bahsediyorum, malesef hoca bizi gerçekten yaralayan Anıtkabir ve açlık grevi yorumlarıyla bunu yapmadığı, yapamadığı, iyi niyetlerle yapmak istemediği... her neyse. İlişkiler bazen ilkesellliğe zarar veriyor...

Kardeşlerim hocanın bu konudaki görüşü ne bakarak olayları değerlendirme yapıyorsunuz bu olay dada neden toptancı gibi hareket ediyorsunuz toptancı olmayın ya hep karşı yada hep kabul edilmezimi gerekli doğruları alsak yanlış olanı atsak olmaz mı biz sevdik mi çok severiz sevmedik mi adamı anında bitiririz ölçünüz kuran osun.

Hergün 150 kişi öldü orda aylardır.
Acizane bunu not alırım ben.. Bir kere geç kaldığımızı bilelim.
Kapleri bilemeyiz. Ama o kadar da saf ol(a)macağız artık.

Mustafa bey senin düşüncelerini islama ve müslümanlara hiçbir faydası yok. En azından israille barışyapmaya rıza gösteren müslümanların Suriye'de de barışa rıza ğöstermeliler gerekir.

Hocanın Suriye ile ilgili, net olarak yorum yaptığı kanaatinde değilim. Konuşmasında Konjuktürün ve gelişen olayların etkili oldugunu duşunuyorum. Sanki İran, Esed in yanında durmuyormuş da, Eger İran, Esed in yanında yer alırsa İranın karşısında yer alacağını söylüyor. Konuşmasının içinde bile tezat var.

Allah rızası gözeterek dogru bildigini paylaştı isen teşekkür ederiz.aynı safta olmaktan memnuniyet duyarız.

Yanlız bu kadar gecikerek taraf bildirmesinin ümmeti ikna eder açıklaması gerekir,diye düşünüyorum

müslümanın tavrı işte budur zulüm kimden gelirse gelsin karşısında mazlumun yanında olmak...

Mustafa İslamoglu hoca ve Akabe cevresini bilenler zulmün hiçbir anında sessiz kalmadığını görürler bizler sahitiz hocamız zulüm kimden gelirse gelsin hem soz hem fiiliyatla karsisindadir hiç takip etmeden konuşmak vebaldir. Esad'ın da İsrail amerika karşıtlığı goruntu ve sözden ibaret ne olursa olsun bebekleri öldürme hakkını kimse kendinde göremez hangi yüce amac icin olursa olsun hesap gunünde Hz Hüseyin'in yüzüne nasil bakılacak bilmiyorum

Mustafa İslamoğlu daha önce Suriye hakkında konuşmuş mu, konuşmamış mı?

Kanayan Yaramız Suriye(16.12.2011)
http://medya.mustafaislamoglu.com/medyaizle.php?haber_id=1344&sayfano=1

Suriyedeki Çocuk Katliamı - Mustafa İslamoğlu (2 Haziran 2012)
http://www.youtube.com/watch?v=8eBu2fgu6_A

Arakan ve Suriye'de bir dram yaşanıyor (3 Ağustos 2012)
http://www.youtube.com/watch?v=E_dYtN0vrQ4

mustafa islamoğlunun ki eğer denklemse, ben bu denklemi bozuyorum.iran hem esadın yanındadır hemde israilin karşısındadır.bakalım nasıl bir denklem kurulacak?...

"Örneğin 1 Mart Tezkeresinde ortak düşmana karşı Iraklı kardeşlerimizi savunabilmek için “Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu” içinde yer almamız nasıl ki komünistlerle, sosyalistlerle, anarşistlerle velayet ilişkisi içine girdik anlamına gelmediyse; bugün de Suriyeli kardeşlerimizin hakları için AK Parti’nin sergilediği
insan ve değer merkezli olumlu açılımlarla paralelleşmemiz bütünleşme değil, ortak konumuzla ilgili ittifak trendi olarak değerlendirilebilir. Ama Suriye devrimi sonrası Müslümanların çözüm anlayışı ile AK Parti’ninki bir olmayabilir. Ayrıca bugünkü katil Esed rejimine karşı paralelleşmemiz de kimliksel bir bütünleşme veya velayet ilişkisi anlamına gelmemektedir."

kardeşler bazı yorumlara bakıyorum da hocanın sanki bu konularla ilgili ilk kez konuşuyormuş gibi eleştiriyorsunuz. hoca daha önce de bu konularda konuşmuştur. birilerini eleştirirken dikkatli olmakta fayda var. hele bu birileri hayatlarını kuran hizmetine adamış kimselerse.

yok arkadaş. hizbu..... ve israil savaşırsa ben hizbu..... yanında olmam. israilin yanında da olmam. bana göre ikisi de zalim. israil'in zulmünü anlatmaya gerek yok. Ama hizbu.... denilen partinin elinde suriyedeki masumların kanlarının izleri var. İran ve amerika savaşırsa İran'ın da yanında olmam. Bana göre İran da zalimdir. Amerika da. İki zalim savaşırsa ikisinin de yanında yer almam.
artık uyandım. şiiler kandıramaz beni. takiyye yaparak kimseyi aldatamazlar.
haa mazlum olurlarsa o zaman yanlarındayım. ama mazlm değil zalimler şu an.
ve ileride eğer iran nükleer güç olursa, şiilik ideolojisi için bu gücü kullanmayacağını kimse garanti edemez. Allah en iyisini bilir amma İran'ın bu güne kadar yaptıklarından anlıyoruz ki bu günden sonra da şiicilik yapacaktır. hizbu...... denilen parti de öyle.

Hocanın baktığı yer ve analizi gerçekten itidali vasat ümmet olma sorumluluğumuzu hatırlatıyor.
Hamza abi'nin programında ise Vahyi siyaset/reel siyasetle ilgili soruya verdiği cevap ise tashih edilmesi gereken bir bakış içeriyor.Sanırım hoca'da anıtkabire tazim içeren bir törende yer almak istemez.Gönüllü olmadan bu fiilleri reel siyasi hesaplar gözeterek yapan müslümanların tevbe etmesi Allah'tan bağışlanma dilemeleri en doğru yoldur diye düşünüyorum...

ALAH razı olsun .

Daha düne kadar Hizbullah flamalarıyla Fatih sokaklarında gezenler şimdi Hizbullah'ın karşısında diyenlere duyurulur. Bakış açısı nasıl olmalıymış görün.

"Eğer İran Esed’in yanında olursa İran’ın karşısında oluruz; İran Amerika’nın karşısında olursa İran’ın yanında oluruz.
Eğer Hizbullah askerleri Esed’e destek verirse biz karşılarında dururuz ama İsrail ile karşı karşıya gelirlerse yanlarında, canlarında oluruz.”


Bu iş bu kadar basit.

Ağzına sağlık İslamoğlu.

allah mustafa hocadan razı olsun. esma dersleri ile çok şey öğretti bizlere. esma derslerini her pazar saat 11.00 de hilalde izliyoruz. herkese tavsiye derim.

Ben ilmihal bilgilerimle 1.5 sene önce böyle söylüyor ve yazıyordum zaten. Hoca onca ilmiyle 18 ay sonra netleşti. Bu gecikme için de ümmetten özür dilemeli... Resmen suriye muhalefetinin başarı anı hoca tarafından gözlenip direnişin zaferine doğru netliğe gidilmiş. Ümmeti bilmem de ben hakkımı helal etmiyorum.

Tamam güzel şeyler söylüyor da Sayın İslamoğlu niçin şimdiye kadar sustu, hiç bir şey söylemedi? Onca katliam yaşandıktan sonra tavır almak ne kadar anlamlı bilmiyorum? Yine de Allah hatadan dönmesini kabul etsin.

Olcu Hak ve Hakkaniyet olunca her meselenin ve isin sonu hayra cikar.Olcu Islami ilkeler ve pirensipler olunca zalim babamizda olsa,mazlum dusmanimizda olsa farketmez inana erdemli insanlarin safi bellidir zalime karsi mazlumun yaninda durmak herzaman siarimiz olmalidir.Imdi muh.Islamoglu hocamizinda belirttigi gibi biz Iranin siyonist katil devletekarsi yanindayiz ama it surusu sebbihalarin sefi katil asrin yezidi esedin yaninda duran Iranin karsisindayiz keza Hizbullahda ayni hocamizin belirttigi gibi bizim safimiz kisilere,devletlere gore degil ilkelere,pirensiplere Hak ve Hakkaniyete goredir vesselam.

iki yıl öncesine kadar hayatın normal seyrettiği suriye ülkesinde on binlerin ölümü yüz binlerin hicretine vesile olan bu fitnenin senaristleri kimdir? bu savaş, bu kıyam hiç bir hazırlığı olmayan suriye halkının kendi kararı mıdır? yoksa suriye halkını"silah ve bütün imkanlar bizden kan ve savaşmak sizden" taahhütleri ve garantileri ile ayağa kaldıran müstekbirlerin ve onun bölgedeki alt yüklenicilerinin bir kararı mıdır? ölen on binlerin kanından kim sorumludur. 2 yıl öncesine kadar hiç bir zalim ve katil sıfatı ile suçlananayacak beşar esed'e bu faturayı keserek bu halkı onun önüne atan senaristleri yok sayamazsınız. temize çıkaramazsınız... kaldı ki dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun yönetime silahlı kıyamın karşılığının bu olduğu bilindiği halde hazırlıksız ve zorlamalarla oluşturulan bu muhalefetin kimler tarafından yönlendirildiği bu kadar açık ve ortada iken, bu durum için neden tek bir kelam edilmiyor. her şeyin kendi doğal seyri ile geliştiği yalanı üzerinden değerlendiriliyor. acizane ben de diyorum ki; " bu kan ateşini yakana, bu ateşe yakıt taşıyana,bu ateşi söndürmeyip daha bir güçlü yanmasına yardım edenlere bu kan ve gözyaşından ülkeleri ve kendileri için yüce beklentileri olanların Yüce ALLAH belalarını versin" ....

Peki ya zalim esed zalim israil'e karşı olursa kimin karşısında oluruz? Peki ya esed Amerika'nın karşısında olursa kimin karşısında oluruz? Belki de İran esed zalim de olsa - ki bunu kendileri itiraf ediyorlar- israil ve amerika'ya karşı olduğu için ona destek veriyordur. Belki de malatya'daki üs rusya'ya değil de iran'a karşı olduğu için - böyle söylüyor obama - ve tam da bu olaydan sonra iran'ın türkiye'yle arası bozulmuştur. Bize düşen iranlı kardeşlerimize yanlış yaptıklarını söylemektir, ama şah dönemini savunan, fars milliyetçisi, safevi şiiliğini öven, filistinle ne alakamız var diyen insanları destekleyerek iran'daki şii rejimin(!) yıkılmasını temenni edersek, öyle sanıyorum ki biz de çok yaman bir çelişkiye düşmüş oluruz.