1. YAZARLAR

  2. Haksöz

  3. YÖK Protestoları

YÖK Protestoları

Kasım 2000A+A-

İhsan Doğramacı ve arkadaşlarının, 12 Eylül paşalarının huzurunda el pençe divan durarak, aldıkları icazet doğrultusunda kurdukları YÖK, Türkiye üniversitelerinde yaşattıkları baskılar, zulümler ve hukuksuzluklarla dolu 19 yılı geride bıraktı. Her sene olduğu gibi bu yıl da YÖK, öğrenciler tarafından protesto edildi. Hatta daha önceki yıllara nazaran eylemlerin kitleselliğinde artış olduğu söylenebilir. Yine bir farklılık da Anadolu'nun değişik üniversitelerinde de YÖK'ün protesto edilmesiydi. Erzurum'dan Van'a, Diyarbakır'dan İzmir'e kadar uzanan üniversiteli öğrencilerin protestoları gündemin ilk sırasına taşınırken, protestocu öğrencilerden de yüzlerce gözaltı oldu.

YÖK karşıtlığı muhalif kimlikli öğrencilerin üniversitelere ilişkin tutumlarının en belirgin özelliği olmalıdır. O açıdan müslüman öğrencilerin üç yıl önce başörtüsü eylemleri zamanında katılmaya başladıkları YÖK protestoları çok önemli anlamlar içeriyor. Ama bir muhalefetin en önemli özelliklerinden birisi onun "süreklilik ve tutarlılık" içermesidir. YÖK aynı mantık üzere iş yaptığına göre -hatta zulmünü daha da koyulaştırdığına göre- değişen ne ki? Zulmüne İmam hatipleri tırpanlamayı eklerken, ilahiyat fakültelerinde de başörtüsü yasağını uygulamaya başlamışken, öğretim üyelerini kimliklerinden dolayı üniversitelerden atmayı sürdürürken tepkilerin geçen yıllara göre ters orantılı olması üzerinde düşünülmesi gereken bir durum.

Bir eylemliliği ortaya koymada etkili olan katılımcıların psikolojisi ve motivasyonu meselesi, kangren halini almış bir söylem şeklinde değil, ıslah edilmesine yönelik bir boyutta düşünülmesi gerekiyor. Psikolojisi iyi olmayanlar motivasyonu düşük olanlar, zulmedenler olmalıdır. Yolsuzluk yapanlar muhalif kimliklere baskı yapanlar, öğrencileri tek tipleştirmeye, sürüleştirmeye çalışanlar, öğretim elemanlarının seslerini boğmaya çalışanlar haksızdırlar, suçludurlar. Bunlara karşı çıkanlar, dünyanın neresinde olursa olsun haklıdırlar. Müslüman öğrenciler yaptıkları işlerde hem bizatihi İslami kimliklerinden hem de zulme karşı duruşlarından dolayı psikolojileri güçlü, motivasyonları üst seviyede olmalıdır. Kendi ellerimizle psikolojimizi, motivasyonumuzu zayıflatmak yerine başta kendimizin daha sonra bütün kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın umudu ve bilinci olacak örneklikler sergilememiz inancımızın gereği değil mi?

O açıdan 6 Kasım'da Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsünde "YÖK=Kışla=Cunta, Cuntaya Hayır, Eğitime Özgürlük" pankartı öncülüğünde yaklaşık 40 kişilik bir müslüman öğrenci topluluğunun YÖK'ü protesto imkanını oluşturabilmesi takdire değer bir tanıklığı oluşturdu.

BU SAYIDAKİ DİĞER YAZILAR