Yargıdaki Çürümüşlüğü Eleştiren Özgür-Der’e 6 Dava
Üst yargı bürokrasisinin bir müddettir sistem ve toplum üzerindeki mütehakkim pozisyonunu kaybetme telaşına kapıldığı herkesin malumu. Bu kaygılarla hemen her gün Yargıtay, Danıştay, HSYK gibi kurumların temsilcilerinden sert açıklamalar, muhtıravari söylemler dinliyoruz. “Yargının kuşatılmak istendiği” iddiası ise tüm bu kampanyanın hiç değişmeyen nakaratını oluşturuyor. Her fırsatta ellerinin kollarının bağlanmaya çalışıldığını iddia edenlerin icraatlarına baktığımızda net biçimde karşımıza keyfilik tablosu çıkmakta. Akıl almaz işlem ve eylemlerinin dahi tartışılmasına, eleştirilmesine asla tahammülü olmayan bir ruh hali ile karşı karşıyayız.
Ergenekon davalarında yargılanan bazı sanıkları cezaevinden çıkartmaya yönelik bir kumpas görüntüsü veren gelişmelere ilişkin Özgür-Der Genel Başkanı ve dergimiz yazarı Rıdvan Kaya’nın 19 Haziran 2010 tarihinde yaptığı açıklamaya ilişkin olarak sergilenen tepkiler de bu tahammülsüz tutumun yeni bir göstergesi olmuştur.
Özgür-Der’in açıklamasında Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve birlikte yargılandığı Ergenekon sanıklarının Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından topluca tahliye edilmeleri; bir yıldan fazla bir zamandır tutuklu bulunduğu halde tek bir gün dahi cezaevine girmemeyi başarmış bir Ergenekon sanığı olan Mehmet Haberal’ı tahliye etmedikleri için İstanbul’daki 9 hâkimin Yargıtay 4. Hukuk dairesince tazminat cezalarına çarptırılmaları ve aralarında emekli Org. Çetin Doğan'ın da bulunduğu 14 Balyoz sanığının tutukluluk hallerinin İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hâkimince kaldırılması gibi ardı ardına yaşanan olayların kamuoyunda meydana getirdiği sorulara dikkat çekilmişti. Bunun üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi üyelerinin tümü ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin bir üyesinin şikâyeti neticesinde Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinde Rıdvan Kaya hakkında ve açıklamayı yayınlayan Vakit Gazetesi aleyhine 6 ayrı dava açıldı. Davada “adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs”, “hakaret”, “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” ve “sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret” suçları isnat edildi.
Açılan davayla ilgili 28 Ağustos tarihinde bir açıklama yapan Özgür-Der, “hakaret” suçlamasıyla eleştiri özgürlüklerinin boğulmak istendiğini belirterek yargıda yaşanan çürümüşlüğe ve rezaletlere karşı susmayacağının altını bir kez daha çizdi.
- Müzakereye Evet, Dışlamaya Hayır!
- Kemalist Zorbalık Düzenine Karşı Bir Mevzi Olarak 12 Eylül Referandumu
- Tavırsızlık Sahih Tavır Olabilir mi?
- Değişimin Adı Değil, Adımı Olarak Referandum
- Siyasal Olaylara Yaklaşımda Yaşanan Kriz ve Referandumun Yol Açtığı Tutarsızlıklar
- Referanduma ‘Evet’ Sisteme ‘Hayır’
- Müslüman, Şirk Temelli Bir Anayasadan Yana Olamaz!
- Bu Toprakların En Büyük Problemi Vesayettir!
- Tavrımızı ‘Evet’ İle Sınırlamayıp Taleplerimizin Takipçisi Olmalıyız!
- Her Yanlış Adım Yarına Kesilen Faturadır
- Düşünce Problemleri ve Dünyayı Algılamaya Etkileri
- Referandumda Duygusallık Değil Sağduyu Galip Gelmeli
- Asya’nın Acılı Halkı Özbekler
- Pakistan: İdeal ve Düşün Ölümü
- Yoksul(luğ)u Görme(me)k ve Bir İntiharın Düşündürdükleri
- Yargıdaki Çürümüşlüğü Eleştiren Özgür-Der’e 6 Dava
- “Kürt Sorunu Forumu” Bağlamında Müslümanlar ve Kürt Sorunu Algıları
- Tartışalım Ama Ölçülerimiz Net Olsun!
- Cumhuriyet Dönemi İlmihalleri Üzerine: “İslam Dini” ve “Büyük İslam İlmihali” Örneği
- Nikâh’ın Altı Şartı
- Ramazan ve Bayram Üzerine Notlar
- Sabr-ı Cemil Örneği Bir Resul: Hz. Eyyub -1
- Uğur Süleyman Ağabeyime Mektup