Yargı mı, O Şimdi Asker!
İnanmayacaksınız fakat öyle! Yargı, şimdi asker!
Bizim Yargı mı, diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. Evet bizim Yargı. Mübeccel Hanım ile Muhittin Bey’in mahdumu. Hani şu Ali Desidero’ya benzeyen çocuk. Onun okumuş, mektep görmüş hâli.
Mektupların ucunu yakıp duruyor nicedir. Yutkunamıyor. Konuşamıyor. Sivilce çıkarıyor sürekli.
Alay komutanının kızına matematik dersi vermiş Yargı. Fakat kız yine de istediği puanı alıp geçememiş sınıfı. Gazaplanmış komutan. Veryansın etmiş çocuğa. Küfürler, tehditler, darbeler… O gün bugündür komutanların göz hapsinde Yargı. Korkuyor. Bir dediklerini iki etmiyor onların. Bir emriniz var mı, diye sormaktan ağzı da aklı da aşınmış olmalı.
Ateşten bir gömlek var şimdi üzerinde. Bir deli gömleği. Akıl almaz işler yapıyor bu yüzden, ağzından çıkanı kulağı duymuyor hani. Gözlerine girmek için üstlerinin. Onları memnun etmek için. Gece gündüz çırpınıyor. Nitekim bazıları “Yargı, herkese, her eve, her yere, her kuruma lazım!” diyorlar.
“Yargı üzerindeki baskılara son!” diye bağırıyorlar şimdi onu tanıyanlar. Kampanyalar düzenleniyor onun için, yürüyüşler yapılıyor. “Yargı’nın üzerinden elinizi çekin!” diye bağırıyorlar her yerde yandaşları. Annesi açıklamalar yapıyor kadın programlarında sürekli, babası olur olmaz yerlerde olur olmaz adamlarla birlikte görülüyor. Takip ediliyorum, beni izliyorlar; diye feveran ediyor sonra da. “Oğlumun matematiği çok iyidir.” diyor. 411’i de çok iyi bilir 11’i de. Onun kıymetini bilmeyenler, onu uluorta yıpratanlar utansın!
Bir Yargı sevgisi başlayıveriyor hemen. Gazetelerde köşeleri tutanlardan deveyi hamuduyla yutanlara, köprü altlarından yatan tinercilerden maç sonunda gökyüzünü silahlarıyla şenlendiren magandalara kadar herkes bu olayı konuşuyor.
Sana inanıyoruz Yargı; bu soruyu çözeceksin, bu golü atacaksın, bu maçı alacaksın, bu kızı kapacaksın, bu sözü tutacaksın, bu darbeyi indireceksin, bu tezgâhı bozacaksın, bu gerekçeyi yazacaksın!
Evet… Yargı, şimdi asker. Sonrasını ne Demirel bilir ne de Fatih Terim.
Bekleyip görelim. Analar, ne kuzular doğuruyor bu ülkede. Ne inanılmaz şeyler oluyor bu memlekette yıllardır.
Belki şehre bir film gelir yine, bir güzel orman olur anılarda. Belki hakem maçı tatil eder, yeni şampuanlar kepeği kökünden halleder. Yaşadığımız travmayı atlatırız belki, enflasyon düşmeye devam eder, YÖK Başkanı cümle kurmayı öğrenir, Bülent Ersoy yeni bir koca bulur, kapalı yerlerde sigara yasağı hayırlara vesile olur, Ergenekon’dan çıkarız, dılo dılo yaylalar şenlenir, Memati iyileşir.
Bekleyelim.
Bunun için doğduk zaten, yıllardır hep bugünü bekledik.
- Abi uyan, otobüsü garaja çekicez, son durağa geldik!
- Darbecilik Düzenin Karakteridir!
- Kemalist Dogmatizm Halk İradesinin Düşmanıdır!
- Atatürk’ün Türkiyesi ve Aydınları
- Boğucu Atmosferinin Devamına Katkıda Bulunanlar
- Kimi Sevip Kimi Sevmeyeceğimize Medya Zaptiyeleri mi Karar Verecek?
- Mahkeme Tokmağı Parlamentonun Tepesinde
- Siyasetsiz Bir Parti Hikâyesinin Kapanış Cümleleri
- “Anayasa Mahkemesi Kararı Yok Hükmündedir!”
- “Genelkurmay Cumhuriyeti” Lahikalarla Tahkim Ediliyor!
- Kendimiz Olamazsak Hiçbir Şey Olamayız!
- ÖSS Vesilesiyle Bir Kere Daha; Tabana Vuran İnsanlık ve Tavan Yapan Canavarlık
- Futbol Kime Hizmet Ediyor?
- Gazze’de Ateşkes Direnişin Başarısıdır!
- Bahset
- Din-Devlet İlişkileri Bağlamında Muhafazakârlık -I-
- Hayat-İdeal İlişkisi ve Müslümanların Pratiği Üzerine
- Mesajı Tersyüz Edilen Bir Kıssa Firavun’un Sarayında İmanını Gizleyen Mü’min
- İstisnai Bir Peygamber Hz. Harun ve Yardımcı Resullük
- Laiklik Tipolojileri, Muhammed Arkoun ve Kemalizm Üzerine Bazı Düşünceler
- İslamcılık, İslam’ı Yaşama ve Yaşatma Mücadelesidir
- Dublörün Dilemması: Zeki, Eğlenceli ve Boş
- Bir “Güzel İnsan”ın Ardından…
- Yargı mı, O Şimdi Asker!