Geçirdiğim sıra dışı bir günün sonunda aldığım üzücü bir kaza haberiyle zihinsel yoğunluğum yerini şoka ve acıya bıraktı. Duyduğum acı, farklı coğrafyalarda kendisini kuşatan emperyalist güçlerle mücadele eden azmini ve gücünü doyumsuz bir kaynak olan alemlerin Rabbinden alan canlı şahitlerin Rablerine verdikleri sözü tuttuklarını öğrendiğimde duyduğum acıyla aynıydı.

Özgür-Der'den kurum olarak var olduğu günden beri haberdar olmama rağmen ancak geçen yıl düzenlenen alternatif eğitim seminerlerine iştirak edebildim. Yıllardır eğitimimde kısmen de olsa etkileri bulunan, fikirleriyle düşüncelerimi besleyip Allah için yaptıkları etkinliklere uzaktan imrenerek şahit olduğum insanlarla birebir tanışmak farklı ve bambaşka bir duyguydu. Düzenlenen eğitim seminerlerinde düşünce dünyam aydınlanıyor, farklı ufuklar açılıyor ve daha ders bitmeden bir sonraki haftanın özlemini yüreğimin ta derinliklerinde duyuyordum.

Kapitalist sistemin kitlelere ulaşmasında medyanın etkin rol oynadığı inkar edilemez bir gerçek. Yıllardır hedefledikleri sürüleştirme politikaları için acımasızca yürüttükleri mücadelenin zafer sarhoşluğu içindeler adeta. İtaatkar kitlelerin omuzlarında piramit usulü yükselen, oysa varlığı pamuk ipliğine bağlı zulüm sistemi kamufle edilerek olduğunun tam tersi bir durumda arz-ı endam ettirilmesidir. İkinci unsur ise; yine aynı sistemin varlığından sürekli rahatsız olduğu, çeşitli entrikalarla elinden geleni ardına koymadığı halde aciz kaldığı, varlığını alemlerin Rabbine adayıp, sistemin varlığının teminatı olan dünya metamı, elinin tersiyle itip özgürleşen, genelde Müslüman şahsiyet özelde ise başörtülü Müslüman kadındır.

Muzdarip olduğumuz başörtüsü zulmü büyük bir toplumsal sınavdır. Rabbimiz sınava tabi tutulan şahıslardaki imanın derecesini çok iyi bildiği halde yapılan tercihe göre toplum bazında ifşa etmiş oldu. Neticede bir yanda iman ettiğini iddia ettiği halde taviz verip, dünyevi kariyeri arzulayarak yaşamını birden çok kimlikle sürdüren kesim; diğer yanda ise, ezelde verdiği söze riayet edip sadık kalarak hangi şart ve ortamda olursa olsun imanının bedelini ödemeye talip olan ve tavrını, ahiretteki makamı tercih edip en karlı alış verişi yaparak Rabbinden yana belirleyen, rafine olmuş imanıyla ahiret sınavını kazanabilmek için uzun soluklu bir mücadelede onurlu, izzetli bir şekilde canını sahibine alnının akıyla teslim etmeye kararlı kesim. Tıpkı merhum Macide Göç ve Özlem Özyurt gibi.

Kur'ani bir kavram olan 'sabikun'dan olmayı hedeflemiş ve hedefe odaklamış yürek, zihin ve bileklerin kolektif çabalarıyla meydana gelmiş ve hala canlılığını ve etkinliğini hedefine sadık kalmasından dolayı muhafaza eden Özgür-Der'in misyonu ve iletişim ağı örnek alınarak kitlelere ulaşılıp kafaları çatlatan, yürekleri patlatan kıyamet günü gelmeden toplum Kur'ani gerçeklerden haberdar edilmeli.

Önderlerimizden miras aldıkları İslami ruhu ve dinamizmi her vesileyle canlı tutan Macide Göç, Özlem Özyurt ve bütün yiğitlere Rabbimden rahmet diliyorum. Gece ve gündüz Rabbime yaptığım samimi, içten yönelişlerimde dilimden düşürmediğim ve gönülden arzuladığım makama ve bu şanlı kervana beni de dahil etmesini diliyorum.