Suriye Aynasında İnsanlık
Suriye İntifadası bu ay 4. yılını dolduruyor. Ülkeyi yaklaşık yarım asırdır yönetmekte olan Esed saltanatına “yeter” deme suçundan ötürü halk acımazsızca katledilirken, direniş tüm imkânsızlıklara ve zorluklara rağmen sabırla yol almakta. Ve tam 4 yıldır bütün dünyanın gözleri önünde süregelen bu katliam İslam coğrafyasındaki despotların nasıl birer canavar oldukları gerçeğiyle birlikte, uluslararası kamuoyu, insanlık alemi, dünya vb. adlandırmalarla anılan küresel sistemin ne kadar ikiyüzlü ve zalim olduğunu da ortaya koymuş durumda.
IŞİD’in hiçbir ölçü, sınır, mantık taşımayan eylemleri üzerinden oluşturulan kampanyaları dehşet içinde izleyen insanlık nedense görselliğe kilitlenmiş durumda. Görmeyince sorun olmuyor! Örneğin Ürdünlü pilotun yakılarak öldürülmesi karşısında herkesin tüyleri diken diken oluyor ama Ürdünlü pilotun da dâhil olduğu Amerikan koalisyonunun yakıp kavurduğu Suriyeliler bırakın üzülmeyi, haber değeri bile taşımıyorlar. Aynı şekilde Esed’in işlediği insanlık suçları karşısında uluslararası kuruluşlar da medya da kitleler de suskun. Katliam eşiği aşılmış ve dolayısıyla kanıksanma durumu meydana gelmiş gibi!
Ancak geçtiğimiz yıl BM Güvenlik Konseyinin gündemine gelebilmişti Esed rejiminin varil bombaları. Ve buna rağmen bırakın kesilmesini, artarak sürdü. Katil rejim halkın üzerine son bir yıl içinde binlerce varil bombası daha attı. Varil bombalarıyla, füzelerle paramparça edilen, yakılan kavrulan binlerce insanı hiç umursamadan izleyen insanlıksa, birkaç video üzerinden vicdan temizliğine girişmeye ve lanetleme yarışına dâhil olmaya utanmıyor.
Aynen Irak’ta, Afganistan ve Yemen’de Amerikalı katiller ve işbirlikçileri eliyle insansız hava araçlarıyla ve çeşitli silahlarla oluk oluk kan akıtılmasının görmezden gelinmesi gibi! Aynen Paris’te öldürülen Charlie Hebdocular için yaslara bürünüp, sistematik biçimde katledilen Müslümanların görmezden gelinmesi gibi!
Ne kadar acı bir manzaraydı, Suriyeli çocukların turuncu elbiseler içinde kafesten mesaj vermeye çalışmaları! Zavallı çocuklar “Görülmemiz için, duyulmamız için ancak bu şekilde bir tiyatro düzeneği mi inşa edilmesi gerekiyor?” diye soruyorlardı çaresizce. Kimin umurunda! Onlar için ölümler ancak İslami hareketlere karşı düşmanlık malzemesi üretmeye yarayacaksa konuşmaya değer, yoksa lafını etmeye bile değmez! Zaten ne söyleyecekler ki, ellerinde bunca Müslüman kanıyla?
Ama her şeye rağmen Müslümanların kanlarının da değerli olduğunu öğrenecek herkes! Rablerinden başkasına sığınmayan ve Rablerinden başkasına boyun eğmeyenleri asla yenemeyeceklerini onlar da bilecekler.
Tüm zorluklara, imkânsızlıklara rağmen Suriye’de tam 4 yıldır kesintisiz biçimde sürdürülen intifada Müslümanların Rablerine dayandıklarında ne kadar güçlü olduklarının da bir göstergesi aynı zamanda. Bizler bu bilinçle kardeşlerimizle iftihar ediyor, Rabbimizden on binlerce şehidin kanıyla sulanan izzetli direniş ağacını aziz ve güçlü kılmasını niyaz ediyoruz.
- Suriye Aynasında İnsanlık
- 28 Şubat Hukuksuzluk Sürecinde Mağdur ve Mahkûm Edilmiş Müslüman Tutsaklara Özgürlük!
- 28 Mağdurları İçin Adalet!
- 28 Şubat Darbe Süreci Davaları
- İç Güvenlik Paketi: Yanlışı Doğrusuna Galebe Çalan Bir Tasarı
- Kur Hareketleri ve Ekonomik Sistemin İşleyişi Üzerine Bazı Değiniler
- Anti Amerikancılıktan İşbirlikçiliğe İran Dış Politikası
- Suriye’de Rejiminin Ekmek Sorunu
- Hayat Kitabı Olarak Kur’an’ın Çağrısındaki Bütünlük
- Şehadet Adanmışlığın ve Fedakârlığın Zirvesidir!
- Birey-Cemaat İlişkisi ve İslami Şahsiyet
- Kapitalist İşleyiş Karşısında Tutum ve Üretim-Tüketim İlişkileri
- Keşşaf Tefsiri’nin Çevirisinden Örnekler
- Ruh Bedeli
- Kitaplık
- Bağ