Şimdi Sorumluluk Yeni Kuşaklarda
25 yıl dergilerde çok alışık olduğumuz bir süre değil. Bu süreyi yakalayabilen çok az dergi oldu.
İnşallah Haksöz daha da uzun ömürlü olur.
25 yıl aynı zamanda bir kuşağın iyi kötü yetişmesi, bir sonraki kuşağın da birçok yönüyle potaya girmesi demektir. Beklenir ki yeni kuşak kendinden öncekilerden aldıkları birikimi ve deneyimi taban olarak kabul edip oradan yeni yollar, yeni ve umut aşılayıcı ufuklar açsınlar. Aksi halde sadece ağabeylerinin, ablalarının gölgesinde serinlemiş olurlar.
Bir kuşak 20-25 yılda yetiştiğine göre, toplumun, çağın bu süre içinde değiştiğine, yeni bir eşiğe girildiğine hükmedebiliriz. Değişen yeni durumları değerlendirecek olanlar yeni isimler ve insanlar, yeni kuşaklardır elbette. Eski kuşak yeni oluşumları layıkıyla değerlendiremediği, yıllar içinde muhafazakârlaştığı için yeni bir kuşağa ihtiyaç duyulur. Kuşaklar sayesinde düşünce bir zincirin halkaları gibi birbirine ulanarak devam eder.
Genel olarak İslamcı camialar düşüncenin bu şekilde birbirine ulanarak ilerlemesi konusunda güzel bir sınav veremediler. Cemaatlerin üstatları/şeyhleri her zaman, her konudan anladıkları, dahası hikmetlerinden sual olunmadıkları için yeni bir kuşak yetiştiremediler. Yetişenler bir tornadan seri üretim olarak çıktılar ve düşünce yükünü üstlenmediler; üstlenecek bir formasyona sahip olsunlar da istenmedi zaten. Böylece düşünce, hâlâ tarım toplumunda yaşadıklarını sanan üstatların/şeyhlerin elinde çürüdü.
Yaklaşık ikiyüz yıllık izmihlalimiz sürüyor. Bu süre zarfında değer üretemedik. Değer üretememenin sonuçları kanlı bir şekilde Ortadoğu’da gün yüzüne çıktı. Müslümanların yaşadıkları topraklar artık Müslümanlar için emin birer belde olmaktan çıktı. Şimdi çoğunun gözü bir şekilde Batı yollarında. Müslümanların, kendi topraklarından, kendi evlerinden ayrılıp ölümü bile göze alarak Batı’ya kaçmaya çalıştıkları yeni bir dönemdeyiz. Bence şapka düştü, kel göründü. Şimdi şapkayı önümüze koyup yeniden düşünme zamanı.
Şahsen Haksöz’ün 25 yıldır Kur’an’ı merkeze alarak sözünü ettiğimiz çürümüş ortamda bir tohumu yeşertmeye, filizlendirmeye çalıştığını düşünüyorum. Şimdi sorumluluk büyük ölçüde yeni kuşaklardadır. Onlar, ya kendilerine emanet edilen bu tohumla, bu filizle ne yapacağının derdine düşeceklerdir ya da bu filizi çürüteceklerdir.
Burada artık kritik soru,“Var mısın, yok musun?” sorusudur.
Yeni kuşaklar, öncelikle bu soruya kendi nefislerinde dürüstçe cevap vermelidir.
- Haksöz’ün Uzun Yolculuğu
- Her Zaman İzzetle Direnenlerin Yanında Olacağız!
- Hukuksuz Yargılamalar ve Zindandaki Müslümanlar
- Yeniden Yargılamanın Yolu Açılsın!
- “Göçmen/Mülteci Sorunu” Üzerine Geç Kalmış Bir Yazı
- Irak Kürdistanı’nda Neler Oluyor?
- Neden Rusya ve Batı Suriye’de Kazanamaz?
- Haksöz Dergisinin Usuli ve İlkesel Dayanakları
- 25 Yıl / 300 Sayı İçin Kısa Bir Hikâyât
- 90’lardan Bugünlere Ümmet Olma Yolunda Dergiciliğimiz
- Haksöz ve Ümmet Perspektifi
- Haksöz ve Kadının İslami Mücadeledeki Yeri
- Zulmün Karanlığından Kur'an’ın Aydınlığına
- Haksöz Bir Mekteptir
- Haksöz Benim Yol Arkadaşımdır
- Haksöz, 28 Şubat’ta Dilini Eğip Bükmedi
- Şimdi Sorumluluk Yeni Kuşaklarda
- Hak Söz Çeyrek Asra Sığmaz!
- Mektep ve Umut Olma Sorumluluğumuz
- Haksöz Dergisinin Misyonu
- Kırılma Noktam Haksöz Oldu
- Düşünce Dünyamızda Kalıcı Bir Örneklik
- Söz ‘Ol’sun
- Kenardan Sıçramalı Okumalar
- Yüz Yıllık Kesintisiz Darbe Süreci