Sevdalı Çiçeklere Söyle
Yeryüzü bütün sertliğiyle karşımızda. Üstüne küller örtülmüş ey SEN: Aşkın son adamı gibi olmalısın ve böylece hüznün, acıların yönünü değiştirip tüm basitliklerin, ucuzlukların dışına çıkmalısın. Kutlu acılarına, modası geçmiş deselerde sen aldırma onlara, nefsinin ve arzularının hortlaklarına kanma. Bıçak gibi esen rüzgarlar karşısında dimdik durup, dipsiz gecelerinde bu halkın güneşi olmaya devam et.
Biliyorum ve okuyorum sisli çehrelerinde ki keskinleşmiş katları: işte zamanı, son sırrımızı yeryüzüne kazımanın, ufuksuzluğu getiren korkuların üstüne gitmenin, tüm kilitleri açmanın ve dimdik durmanın zamanı..
Bu hayat, bu yaşam bir intihardır, ya da yaşamak süsü verilmiş çılgınlık.. Bir avuç geçmişin tozu silindiğinde, elbet kendi bugününü bulacak insan ve siz sahte aşıklar birbirinize sarılarak da ölürsünüz son perde inince, yalanlar ve paralarınızda ölür...
Sen yayını çek bu dünyaya karşı yiğid delikanlım, kanın kıpır kıpı oynasın, gözlerinde feraset, sazının telleri daha bir İnlesin, vur mızrabını mazlumlardan yana... Oluk oluk kan akıyor bak ortadoğuda, asyada, orada, ekinler yok oldu, yürekler ıstırapla doldu.
Sen kükreyen fırtınalardan öğren şarkını ki, haykır inancını, bağır taki beynin kafatasında sarsılsın., bağır onlara., canilere, suçsuz masum insanları öldürenlere... var gücünle gürle çılgın ruhlara, cehenneme insan üretenlere, bağır ki görsünler sütbeyaz bir güvercinin yavaşça yere yığıldığını ve eşsiz acılarını...
Bu yaşlı dünya dönsün, arınsın vahşiliğinden, kirinden, pasından, günahından, nuh'un gemisi gelir mi dersin, yüzleri, kalpleri, yürekleri taş gibi katılaşmış insanların tam ortasına, nuh'un gemisi gelir mi dersin...
İşte böyle güzel insan, senin en doğal hakların, onların elinde ve delinde sadece kan... hayat artık içine kan konup içilecek bir şey oldu... ve bunlar varya bunlar, görülmemiş yangınların ateşlerini yakarlar bu geleneği dedeleri nemrut'dan alırlar....
/Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır/ Amenna., gün gelir o çağ gelir, hiç kimsenin hayalinden geçmediği bir dolu güzelliklerle gelir o çağ, görürüz inşaallah o gelecek günleri bugünden daha iyi, geçmişten daha duru daha aydın günleri. Şimdi bütün çileler, kederler, sende ışık olsun, aydınlık olsun.
Sen türkünü söyle ki, tohumlar gibi düşsün toprağa... Hey dağlarım benim, dere boylarım özledim sizleri, görmeye geliriz yemyeşil kırlarında o güzelim çiçeklerini., size türküler getireceğim, hüzünlü bahçelerden dikenli güller arasından, darağacından, mapuslardan, mavilerden derlediğim türküler...
Sen: Yıldızların aldatmayan aydınlığında, sevdalı çiçeklere söyle:
Hayata
Zulme
haksızlığa
'dünyanın geçici güzelliklerine'
teslim olmasınlar
köle olmasınlar.
Bu tükenmez inancı sımsıcak kan gibi taşısınlar yüreklerinin kuytularında, kalplerinde. Hayata sinmiş akidenle, sabrın yanı başında dimdik dur:
Umudu vuramazlar delikanlım
sabrı vuramazlar
özgürlüğün sımsıcak terlerini vuramazlar
sevdalı çiçeklere söyle!
- Egemen Statüler Mutlak Değil!
- ABD Saldırganlığının Yeni Hedefi Afganistan
- “Tanrı Amerika’yı Korusun” Bir Hipermetin Olarak New York Eylemi
- Postmodern Bir Üçüncü Dünya Savaşı mı?
- Satınalınmış Sevinç
- Herkes İçin Adalet!
- Savaş Çığırtkanlığına Tepki
- ABD Neyin Peşinde?
- Savaş İstemiyoruz!
- "Savaş’a Hayır”a Gözaltı
- 11 Eylül 2001 ABD Terörizminin Yeni Meyvesi
- Bir Başka Açıdan 11 Eylül
- 11 Eylül Sonrası Fransa: “Hepimiz Amerikalı Olmak Zorunda Değiliz!"
- Savaş Çığırtkanı Medyanın Gölgesinde Kalan Değerlendirme ve Yorumlar
- Küçük Bir Dünya Ajandası
- Postmodern Darbe Sürecinde Anayasa Değişikliği
- Tüm Yargı-Sen Genel Başkanı ve Üyeleri Cezalandırıldı
- (D)uyuyor musunuz? İşkence Bilinçli Bir Politikadır
- Umut Operasyonunda Amerika (CIA) Gölgesi
- Akidemizin Bütünlüğü İçinde Ahirete İmanın Yeri
- Dil ve Siyaset
- Kur’an Neslini Yeniden İnşa Sorumluluğu
- ÖZGÜR-DER’de Coşkulu Kongre
- Hayat ve Düşler
- Yüreklerdeki Enkaz ve Yanılgı