Daha önce yazdığım mektubun kısa da olsa bir bölümünü derginizde görmek memnuniyet verici… Biliyorsunuz düzen medyası tecridi ve tecride karşı direnişimizin sesini "duymamak" için elinden geleni yapıyor. Bu anlamda zulme karşı direnme iddiasında olan tüm kesimlerin birbirine desteği daha da önem kazanıyor. Tabi bu desteği daha etkin kılmak da öyle…
İsrail'in yeni bir katliamına tanık olduk. Bu kez hedef Abdülaziz Rantisi oldu. Tüm direnen dünya halklarının başı sağ olsun. Elbette bu katliamlar öfkemizi büyütüyor. İsrail katliamlarının dayandığı ABD emperyalizmi ise tüm dünya halklarının düşmanlığını kazanmış durumda. İmparatorluk uğruna kan gölüne çevirdi dünyayı… Özgürlük, demokrasi yalanları da tutmuyor artık. Ve katliamları da kendini vuran silaha dönüşüyor. Filistin'de, Irak'ta direnen halklar her an, her gün yeni yenilgiler tattırıyor ABD'ye… Ülkemizde ABD'den bağımsız-izinsiz adım atamayan egemenlerin, yine ABD patentli "ya düşünce değişikliği ya ölüm" dayatmasıyla sürdürdükleri tecrit politikası, esas hedefleri olan teslimiyeti ve yok oluşumuzu getirmedi; tam tersine direniş duvarımıza çarptı.
Ortadoğu'da ve dünyanın birçok ülkesinde ABD politikaları dayatılıyor bugün… Ülkemiz her ne kadar bağımsız gibi görünse de, ABD'nin bir eyaleti gibi bağlandı ABD çıkarlarına… Ve dünyaya yayılan bu zulümden kurtulmak için, direnişlere, direnen güçlere güç katmak daha da önem kazanıyor. Tabi ki; Irak'taki, Filistin'deki … kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırmamızın yanında, onların direnişlerine vereceğimiz en büyük destek kendi ülkemizde zulmü çözümsüz bırakmak, daha boyutlu ve yaygın zulümlerin önüne barikat olmak ve giderek ondan kurtulmaktır. Her adımda direnişi yükseltmektir. Bu elbette zorlu, sabırlı ve bedel gerektiren bir mücadele… Feda ateşlerimizi bunun için yakıyoruz biz. Ve etkisini zulmün korkusunda görmek mümkün. Çözümsüzlüğü yalana, komploya, demokratik kurumlara saldırılara yöneltiyor onu. Geçen haftalarda günlerce izledik biliyorsunuz. Demokratik kurumların, dergilerin, derneklerin kapıları kırılarak baskınlar düzenlendi. Sadece kapıları kırılan kurumlara değil, tüm direnen güçlere, tüm halkımıza yapılan bir saldırıydı bu. Ve bu bilinçle sesimizi yükseltmek önemli sonuçta…
Zulme karşı direnişte daha büyük bir güçle buluşmak dileğiyle hoşça kalın…
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Size ve tüm dostlara en içten selamlarımla…
Uşak E Tipi Cezaevi