En tatlı yerinden bölündü uykum
Zifiri karanlıkta aralarken perdeyi
Toz duman bulut sarmıştı çoktan
Kan kokusu kilometrelerce uzaktan
Bir çift göz
Şam'dan Kamışlı'ya yolculuk
Son durak Nusaybin parkında
Bir çift göz
Uykusuz sulak ve kandan ekran
İki yavruda aynı bakışlar
Görmeye durun taşınmaz duygular
Yastıksız iki yavru baş
Uyku diler topraktan
Ana dilsiz ana uykusuz ana umutsuz
Müsaade dilerken belgelemeye
Defalarca aynı cümle döküldü dilinden
Lâ! Lâ! Lâ!
Ana onurlu ana gururlu ana Ana
Bir çift iki yavru
Dil şewat dil şikest dil birîn
Bêbav û bêkes
Dil bi xwîn
Kamışlı’ya selam
Şam'a selam
Suriye'ye selam
Selamlar Hama'dan
Bir çift göz
İki şehit yavrusu
Uğurlamış Şam'ı Suriye'yi tüm varlığını
Nerede akranları akrabaları
Kim bilir
Ölüm kucağında üşümesinler diye mi bıraktılar babayı
Oysa şehit evlatları dağdar
Yüzükoyun yatmakta toprağa
Selam vermeye durmayaydım
Ürperdim
Bir çift göz kan çanaklarından
Uzanmış minik eller dua niyetine
Bir çift gözyaşı benden artan
Gürlese dağlar
Kucak açsa mağaralar
Umudu yitirilmiş yavrularda
Bir çift göz gördüm zülfikar...