Zindan Mektupları -6

Bünyamin Doğruer

Rüyalarıyla içimden geçen çocuk

bir yıldızı anlatırken götürüldüm

boynuma atılan kır çiçekleri beyazdı

eski yağmurlarımı dinlerken

sana hangi masalı anlatsam

hangi ölümleri hasretten çığlıkları

burası çok karanlık bir dünya çocuğum

yüreğimde işkence yanıyor

düşlerinde ara artık güneşi

kimse kimseyle görüştürülmüyor

acıyla örülmüş günlerde

hücremde kabire çoğaldım ölüme

ey uzunca yaşamak lekesiyle insanlar

ve karanlık ruhlar

dışarda bereket fışkırıyormuş topraktan

bahar gelmiş

benim çiçeklerim kurudu

kıyametin resmi olmalıydı yanımda

işte şurada

muhkem sayfalar arasında

cennet cehennem damarlarından

sızan işaretler

yüreğim kanıyor insan olduğumdan

uzanmak isterdim terli toprağa

merhaba

yavaş yavaş gelen ölüm

aniden gelen depremler

yüreğimde mezarlar açmayın artık

merhaba onurlu sabahlar

merhaba yaralı kuş sesleri

dışarda yağmur yağıyor

üşüyor akşamlarım

hasretim görünür burukluk bulaşır kalbime

duvarlardan düşer yanık türkü sesleri

/ allı turnam bizim ele varırsan /