Rüyalarıyla içimden geçen çocuk
bir yıldızı anlatırken götürüldüm
boynuma atılan kır çiçekleri beyazdı
eski yağmurlarımı dinlerken
sana hangi masalı anlatsam
hangi ölümleri hasretten çığlıkları
burası çok karanlık bir dünya çocuğum
yüreğimde işkence yanıyor
düşlerinde ara artık güneşi
kimse kimseyle görüştürülmüyor
acıyla örülmüş günlerde
hücremde kabire çoğaldım ölüme
ey uzunca yaşamak lekesiyle insanlar
ve karanlık ruhlar
dışarda bereket fışkırıyormuş topraktan
bahar gelmiş
benim çiçeklerim kurudu
kıyametin resmi olmalıydı yanımda
işte şurada
muhkem sayfalar arasında
cennet cehennem damarlarından
sızan işaretler
yüreğim kanıyor insan olduğumdan
uzanmak isterdim terli toprağa
merhaba
yavaş yavaş gelen ölüm
aniden gelen depremler
yüreğimde mezarlar açmayın artık
merhaba onurlu sabahlar
merhaba yaralı kuş sesleri
dışarda yağmur yağıyor
üşüyor akşamlarım
hasretim görünür burukluk bulaşır kalbime
duvarlardan düşer yanık türkü sesleri
/ allı turnam bizim ele varırsan /