Zindan Mektupları -5

Bünyamin Doğruer

Yaralarımı görüp sabırla emdim

sensiz üşüyorum ey YAR

sütbeyaz ve umut dolu güvercindir gece burada

aşkın ve acının kuşatmasında

nereye koysam kalbimi

biraz ötesinde

bir ölüme akar gibi

ay kanatırken şubatı

çocukları öpen ölüm

bir yangından arta kalan bir avuç kül

çıkış yok anlaşılan gözlerinden

sonsuz ırmaklarda boğuluyorum

Avare bulutlar altında

kentlerde deli dolu intihar

kızların gözleri faltaşı

kandan ağızları

varoşlara sürtünerek geçen akşamlardan

kalma gençlerin yaralarından fışkıran ilahlar

kızlar kirlenen dudaklarıyla ilahlarını sayıklarlar

ilahlarını

tapmalarını

kirli aşklarını

intiharlarını

meleklerini kaybetmiş günlerini

tapınağın avlusunda

gece yirmidört seanslarında

biliyorum size hayat biçen tanrılarınız

elele tutuşup kıvrak danslar öğretiyor

ama / dans duaya dönüşüyor /

artık ben hücremde susuyorum

bugün salı görüş günü

üç yetim kuşum gelecek

yine ellerim uzanamıyacak

zindan kanatıp duracak yaramızı

üç ağlamaklı göz

/ ağlama gözlerim Allah kerimdir /

Sen desem

sen geldin

hep tebessümdür hüznü tüketen gözlerin

gözlerin yine de gülüyor yiğidim

düşmana inat

zalimlere inat gözlerinde umutlar saklı senin...