Zindan Mektupları -1

Bünyamin Doğruer

Bu kadim kavgaya tanıklık eden

Alnımızdaki onuru bölüştüğüm yerden

Özel tip cezaevinden

Selam binlerce selam ta yürekten

Hücre no: G üst-6

Bütün düğmelerimi açarak yakamın

Bir sel gibi aktım

Bir gece yarısında yıldızlar sönüktü

Şubat ayında eskişehirde

Kesretin aynasında parçalanmıştı zaman

Demir kapılar arkasında paslanmaz silahım

İmanım

Kahpeleşen bu çağda

Yüreğimizdeki o yara

Mekke olur sen olursun kabuk bağlasa da

Ey gül

Yetimim ey

Bak ay ışığı söyleniyor bağrında

Kıravatsız siviller beni arıyor

Bir deli kurşun

Kabuk bağlayan yaradan çıkarılmış

O demir kapılar

O beton kokusu

Ellerimi jandarma kelepçesine bağlayan

Nabzımda özgürlük türküleri vurur

Çünkü ben kalbimi bir ırmak gibi

Seherlere akıttım

Ben inadına yaşamanın kızgın buğusunu

Seccademin gül kokusundan

Yusufun yırtık gömleğinden geçirdim...