sen içinde güvensiz olduğum halk
ölümler hep senin ihmalin
sağılarak hoşuna varamazsın
yan durma duy artık
gözleriyle söze acı veren
sıçrak yürekli kızlarını
duy umudun tekil sesini
suskunluk gidermez tendeki kederi
dola çörtenlere uzanan ellerde bıçkını
sıranı tut değdir çeliğe çomağını
doğası koştuğu yoldan seker insanın
sınırlar çoğalınca sararır beniz
asasız vuruşlarla yarılmaz deniz
sabaha kör deyip
ey kalkışlarını sabaha vardıran
anamın ekildiği toprak
şu herkesin
dağlayarak bana bitiştirmek istediği
ölüm mü seni korkutan
çağıltılı bir tohum değil mi
oysa ki insanı yaşatan