Yeni bir yıla yeni fakat gecikmiş bir sayı ile merhaba diyoruz. Ocak sayımızın çok gecikmesi yüzünden bu sayımızı da birleşik sayı olarak çıkarmak durumunda kaldık. Çeşitli zorluk, sıkıntı ve ihmaller nedeniyle dergimizin yayınlanmasında zaman zaman yaşanan gecikmelerin en başta okuyucularımızla düzenli iletişimimiz önünde bir engel oluşturduğunu biliyoruz. Bu sıkıntıyı aşma sorumluluğu elbette öncelikle gerekli şartları oluşturma yükümlülüğümüz nedeniyle bize düşmekte. Bununla birlikte okuyucularımızın da dergiye daha fazla sahip çıkmaları, dergiyle ilgi ve irtibatlarını yoğunlaştırmaları ve gerekli durumlarda hesap sormalarının önemi açıktır. Okuyucularımızın dergimizin gerek içeriğiyle ilgili olarak, gerekse de yayın periyodunda meydana gelen aksamalara ilişkin olarak yönelttikleri eleştiri ve uyarıları dergiyi sahiplendiklerinin bir göstergesi olarak kabulleneceğimiz bilinmelidir.
Değişik araç ve biçimlerde dergimizle irtibatlarını yoğunlaştırmalarını beklediğimiz okuyucularımızı özellikle mektup yazmaya teşvik ediyoruz. Bu vesileyle bilhassa F Tipi cezaevlerinde kalanlar olmak üzere dergi yolladığımız çok sayıda tutuklu ve hükümlü konumundaki okuyucumuzdan dergilerinin kendilerine ulaş(tırıl)madığına dair şikayetler alıyoruz. Cezaevlerinde bulunup da son birkaç ay içinde dergimizle yazışanlar haricindeki okuyucularımızın dergilerinin kendilerine ulaşıp ulaşmadıkları hususunda bize bilgi vermelerini beklediğimizi hatırlatalım.
Türkiye'de değişim ve değişime direnç konusu gündemden hiç düşmeyen konu başlıklarıdır. Çoğu zaman aynı olgunun farklı yönlerine bakarak birileri her şeyin değiştiğine dair iddiaları ileri sürerken, başkaları her şeyin aynı kaldığını savunabiliyor. Bu çerçevede ülkenin değişmeyen gündem maddesi olan darbe-cunta tartışmaları belirleyici bir arka fon olarak tüm tartışmaları belirlemekte veya gölgelemektedir. Bu sayımızın gündem yazısında Ak Parti hükümetinin bir yıllık icraatı zemininde değişen ve değişmeyenlere ilişkin bir değerlendirmemiz yer alıyor. Yaklaşan mahalli seçimler öncesinde büyük bir başarı tablosu olarak sunulan hükümet icraatlarının bürokratik oligarşiyi ne ölçüde sarsabildiği sorusu önem kazanıyor.
Aslında belki daha temel bir soru olarak Ak Parti'nin mevcut oligarşiyle anlaşmazlığının, uyuşmazlığının ne kadar sahici olduğunun sorulması gerekmekte. Dergimizin yayın hazırlıklarının yapıldığı günlerde -yeniden ve bir kere daha- gündeme gelen İncirlik rezaleti, gerek gündeme geliş biçimiyle, gerekse de içeriğiyle Ak Parti hükümetinin kimliğine ve siyasi hattına ışık tutan somut bir gösterge olmuştur. Bu kararın alınmasında Genelkurmay'ın belirleyiciliği hangi boyutta olmuş olursa olsun, Ak Parti hükümeti açısından İncirlik rezaleti ABD'nin savaş suçuna ortaklığı adeta bir karakter, iflah olmaz bir alışkanlık haline getirildiğinin göstergesidir. Halktan gizli saklı usullerle alınan ve Irak halkının direnişine karşı düşmanlıktan başka bir anlama gelmeyen bu tutum şüphesiz Ak Parti'nin neyi muhafaza kaygısında olduğunu da, ne menem bir demokrasi anlayışına sahip olduğunu da ortaya koymaktadır.
11 Eylül sonrasında Batı dünyasının tümünde estirilmeye başlayan rüzgarlar Fransa'da başörtüsü yasağı tartışmasıyla fırtınaya dönüşme yolunda. Başörtüsünü yasaklama gayretleri İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda "ileri ve rasyonel" Batı'nın ne kadar ilkel ve akıl dışı davranabileceğini sergilemekte. Sömürgeci mirasın izlerini taşıyan bu yasaklama girişimini bu sayımızda çeşitli açılardan ele almaya çalıştık.
Geçen ay İran'ın Bem kentinde meydana gelen depremde binlerce kişinin ölümü ve yaşanan ağır maddi kayıplar nedeniyle İran halkının acısını yüreğimizde hissettik. Kardeş İran halkına ve tüm ümmete başsağlığı dilerken, Rabbimizden bir daha böyle musibetler yaşatmamasını diliyoruz. Bu arada İran'da Şubat ayında yapılacak olan seçimler öncesinde binlerce adayın seçimlere katılımını engelleme kararıyla Anayasa'yı Koruma Kurulu'nun İran'ı siyasi bir depreme sürükleme tehlikesini görmekten üzüntü duyduğumuzu da belirtelim.
Yaklaşmakta olan Kurban Bayramınızı şimdiden tebrik ediyoruz. Mart sayımızda birlikte olmak dileğiyle, Allah'a emanet olun!