-Salman Raduyev'in aziz hatırasına-
Ey yalnız kurt
koyarak sevdaya yüreğini
yakın durdun toprağa
cesur güzelliklerin adamı
kızılyar kahramanı
ateşten barikatları yararak geçtin
vahşi işkenceler altında şehadete erdin
ey yalnız kurt sen gittin
umudun öfken aşkın
kana bulandı dağların
çoğaldı zulümlerin külü
gözlerinde acılar yetim kuşların
ey yalnız kurt
elbet göğsü yırtılır zulüm dolu günlerin
çeçenyanın göğünde titreşirken ayışığı
iz bıraktı patlayan şarapnel yüzünde
kimbilir kaç ölümler büyüttün kollarında
gözlerin yıldız oldu süzüldü dağlarıma
yarası serin selam Kafkasya
cihadı mevsim bildin
hep direniş çiçekleri vardı avucunda
yüreğinle yürüdün
aşk ve ateş çaprazında
güzelliğin gökyüzü kanadıyla
dumanlar içinde bir kartal
sanki dağın bağrından doğmuş
öylesine yiğid öylesine delikanlı
güçsüzlerin eli kolu kanadı
işte böylece yalnız kurt
ölümü öldürdü kendi ölmedi
başa çıkılmaz bir fırtına gibi esti
vahşi moskofun söndüremediği bir alevdi
çelikten bir sabırla
aşk ve ateş çaprazında
cihadı mevsim bildi
şöyle bir baksanız çeçenyaya
yıldızlara kement atan marşlarına
anlarsınız yalnız kurt'un niçin yaşadığını
LAİLAHE İLLALLAH...