Yakında, Nasıl Bir İnkılâpla…

Ali Emre

Kulak asmadınız Şuayb’a, tez unuttunuz bahçe sahiplerini

Karun’a yoldaş olmak, sevimli geldi çoğunuza.

Kiminiz içkinize

Plazalarda, gökdelenlerde

Acılarımızı, gözyaşlarımızı katık ettiniz.

Maun suresini okuyup durduğu halde

Bizi açlığa terk etti kiminiz.

Yığıp biriktirme hırsı öyle kuşattı ki sizi

-Mezara girinceye dek-

Çokluk tutkusuyla kendinizden geçtiniz.

Kovdunuz, zayıf bıraktınız, alay ettiniz

Bölüşmediniz

Temizlenmediniz...

Aranızda dönüp dolaştı hep

Emeğimizle, alın terimizle kurduğunuz dünya.

 

Pantolon paçalarını uzatarak okuyan oğullarımızı

Kolunu makinelere kaptıran kızlarımızı

Kapınızda kul ettiniz.

Çadırlarda yanıp tutuşan umutlarımızı

Tersanelere

Maden ocaklarına gömülen bakışlarımızı

Meydanlarda coplanan arkadaşlarımızı

Cips yiyerek izlemekle yetindiniz.

Ne Gorki’nin yoksul ve ümmi anasını

Ne de kuru ekmek yiyen

Kureyşli kadının yetim oğlunu dinlediniz.

 

Ey kızıl faşistler, yeşil liboşlar, deveyi hamutuyla yutanlar

Çok yakında

Nasıl bir inkılâpla devrileceğinizi bileceksiniz!