Macide Türkmen ve Özlem Özyurt'un aziz anılarına
Siyah sünnet çekilmiş gözlerine ölümün
Vuslatın hicabı delinmiş ötelerde
Düşler siluetlerini yakmış özlemler için
Sevdası yarım kalmış bir tuvalden kanıyor
Tamamlanmamış bir gravürün sürgün öyküsü
Amber kokusuyla açılıyor arş
Şimdi omuzlarda giden bir sevda yangısıdır
Kanatlan savruk bir yaşamın şarkısı dudaklarda
Boğulurum dokunduğum cümlelerin derinliğinde
Sussam ayın on dördü dilindeki gece
Yüzüme vuruyor tüm konuşkanlığını
Bulaşıcı sükunetin yudumladığı ay karası gözler
Gerdanına güvercin düşürdü yine aşkın
Kurtubanın, Çeçenyanın, Filistinin
Vuslata sürgün bu şehirde
Sevdalanmanın suç olduğunu bilerek
İşlenmemiş tüm günahları bedenimize kazdık
Mahremimize tüneyen en kutsal duaları çıkarmak için
Biz yüreğimize demirleyen yıldızları gömdük
Özgürlüğü gömdük simsiyah kefeniyle
Firar gecelerin korsan sevdalarına
Bir kez daha güvercin düştü gerdanına aşkın
Ateşin Halil dilinde kutsanırken nar
Öpüldüler tek tek boyunlarındaki yaradan
Öpüldüler Cebrailin dudağında kan
Bir başka kaderin özlem dilinde...