düzenin suratına dokunamazlar
eylül ve şubatları iple çekerler
bir karanlıktan bir karanlığa
medyada arz-ı endam edip felsefe okurlar
tatlısu mağaralarında
gazete köşelerinde
öpücük kondururlar patronlarına
amerika'ya hiç dayanamazlar dolara
plazaların balkonlarında
yazlıklarında sessiz harfler dizerler
/başkaldırmayan dizeler/
ve tırnaklarını yerler
tanklarla süslenmezse caddeler
vurgunlarla toprağımın anasını ağlatırlar
sözde aydınlar
gözleri kör eden ışıklar altında özgürlüğü hatırlamazlar
ülkemin aydınları
kekeme ve kambur
bir düdük çalsa dokuz doğurur
aydın değilseniz siz kimsiniz
elinizde bir demet rejimle
firavunu öven kaleminizle
kalakaldınız orta yerde
oysa benim adım özgürlük
benim adım adalet
öfkem çevik kıvamında
uzak çok uzaksınız bana...