Savrulanlara…
Gittikçe azalan durgun sular gibisin
hiçbir kavga anlatamaz seni
hiçbir sevincin güneşler getirmeyecek
teninde güller açmayacak
ne aşkta
ne hayatta
hüznün dalgaları dövmeyecek bağrını
Şubat rüzgârları
eşkıya sürüleri
gözlerini soldurdu
maviye çalan gökyüzü altında
sevda unutuldu
bir türkü gibi toprağa işlemedi
koynunda sürgünler taşıyan halkın acısı
ve zulmün saltanatı bitmedi
Ağlıyorsun şimdi
sonrasız düşlerine
acıların tortusu içinde
bekle
tuğyan eden küf kokan şehirde
Susmuş gözlerin
alnına taşınan korkulardan
parçalandı paratoner şimşeklerin kalkanı
mazlumları yakan
yeni senaryolar üretiliyor
savrulan bakışlardan
Çarpıldınız bayım bahar gitti
günlere yenilgi düştü
sabah aydınlığı basmıyor kirpiklerini
direniş damarlarını barındırmıyor bedenin
ortadoğu’dan afrika’dan
çoğaltmıyor kalbin soylu bir destan
Oysa
sessiz bir isyanı büyütüyordun kalbinde
derinden akan bir çizgi içinde
çağdaş köleleri özgürlüğe
Kalk ayağa
düşenleri kaldıralım bir kez daha
insan kalanlar yürüsün özgürlük adına
geleceğin sayfalarını çevirip gidelim
ölümün en güzel yerinden
öyleyse şimdi direnişi söyle yeniden
Bismillah...