Bizler cahili sistemin kuşattığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Ve bu sistem bizlere çeşitli kimlikler dayatmakta, var olan kimliğimizi bulandırmaya, eritmeye veya yok etmeye çalışmaktadır. Oysa kimliğimizi sahih değerlere dayandırdığımız ve ona sahip çıktığımız müddetçe mücadelemizi sürdürebilir, bu ölçüde özgürleşebilir ve şahsiyetimizi koruyabiliriz.
Bu çerçevede Ramazan Kayan'ın Eylül 2007 tarihinde Çıra Yayınları'ndan çıkan "Vahyin Gölgesinde Kimlik İnşası" adlı kitabı yeniden kimliğimizi sorgulamamız, "Ben kimim, niçin yaratıldım ve neyi hedefliyorum?" gibi yaratılışımızı esas alan temel soruları yeniden düşünmemiz ve benliğimizi yenilememiz açısından önemli bir eser.
Kayan, kitabının ilk bölümü olan "Kimlik İnşası"nda, vahyi ölçüye dayanan kimlik ve vahiy karşıtı kimlik arasındaki ikileme dikkat çekiyor. Ve vahyin berraklığı ile şekillenmiş bir kimliğin toplumun ıslahına ve yeni bir dünyanın inşasına talip olabilecek yeterlilik ve özgünlüğe sahip olduğunu; ancak vahiyden beslenmeyen bir kimliğin cahili kuşatmaya açık, nesnel bir kimliği ifade ettiğini vurguluyor.
İslami kimliğin müteal, muhalif, muvahhid, muttaki, mücahid, hanif, halis ve hakiki bir kimlik olduğunun altını çizen yazar, kitabının ilerleyen bölümlerinde kimlik tespiti yaparken, Müslüman kimliğinin rasyonel, seküler, hümaniter, liberal, bilimsel, toplumsal, tarihsel ve yasal tespitlerden çok ötede olduğunu Kur'an ayetleriyle pekiştirerek aktarmaya çalışıyor.
Kimlik ile tercih arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu, tercihin sorumluluk almak, yükümlülük altına girmek anlamını taşıdığını ve bu nedenle de tercihlerimizi yaparken bizleri nasıl bir sonuca götüreceğini iyi düşünmek gerektiğini söyleyen yazar, resullerin ve vahiy karşıtı güçlerin tercihlerini ve tercihlerinin sonuçlarını değerlendiriyor.
Teslimiyetçi ve net bir kimliğe sahip olmamız gerektiğini ifade eden Kayan, sürüklenen değil sürükleyen, edilgen değil etken, nesne değil özne olmanın yolunun iyi bir bilinç düzeyine ulaşmaktan geçtiğinin altını çizmekte ve sıbğatullahın bir anlamının fıtratullah olduğunu söyleyerek, İslam'ın Allah'ın boyasını taşıyan bir kimlik anlamına geldiğini ifade ediyor.
"Ve sen elbette yüce bir ahlak üzeresin." (Kalem, 69/4) ayetine ve Hz Aişe'den nakledilen "Onun ahlakı Kur'an'dı." ifadesine atıfta bulunan Kayan, kimlik ile ahlak arasında kopmaz bir bağın olduğunu, tevhidi mücadele veren tüm önderlerin yaşam kesitlerinde de bu ahlakın örnekliğini görmekte olduğumuzu belirtmektedir.
Yazar kitabının son bölümlerinde Müslümanların onurlu bir kimlik sergilemelerinin gerekliliğini zikrederken izzetli olmanın kriterlerinin değiştiği bu toplumda kıstasın Hucurat Suresi 13. ayeti kerime olduğunun altını çizmektedir:
"Şüphesiz Allah katında en şerefliniz takvaca en üstün olanınızdır..."
"Vahyin Gölgesinde Kimlik İnşası" adlı kitap "Ey iman edenler iman ediniz!" ayeti gereğince yeniden kimliğimizi, imanımızı sorgulamak ve yenilemek açısından özellikle gençler ve kimliğini gençleştirmek isteyenler için önemli bir eser. Kimlik inşası mücadelemizde, vahyi asılları hatırlatan ve vahyi değerleri öne çıkartan yazara, hakikate yönelen insanları, temel kaynağımızın gölgesinde ciddi bir yürüyüşe ve arayışa yönelttiği için teşekkür ediyoruz. Ve Sayın Kayan'ın ifadesiyle sözlerimizi bitiriyoruz:
'Kim' olduğunu bilenlere selam olsun...