Suyun Ağrıyan Gövdesi

Serkan Akçora

Bir gizli istek ki dünyanın balkonundan dökülür

Şeytan,

Oyun olsun diye veriliyor bize, sesi kulağımızda

Fısıldayışındaki çekicilik

Ve o dayanılmaz küresinin meşrebini kuruyor…

 

Kanımıza geceleri sızmak isteyen varlık

Asırlar öncesinden ayaklarımızı yaralar

Sarsar bizi.

Ah o ölülerin sırıtması, kükremesi

Adaletleri ki o hep aynı buhran

Babil kulesinde hep aynı ses.

 

Soğuk kıyafetiyle gece baştan sona ay bahçesi

Yollar beyazlaşır açılır birçok yalnızlığa

Ve gezginlerin uzak ülke düşleri

Daha uyanık değilken yoklar beni

Bu büyü rüzgârlarıyla yol alırken,

Sularda dipte büyük bir tekne

Hala iskelet hala batık

 

Ben ki ateşe attım bedenimi 

Kim bilebilir belki de sizi tanımayacağım

Uzun vadinin sert zeminine kızıl bir buğday düştüğünde

Duyulan neyse öyle bir ses çıkaracak ağzımdan ve

İnsan kalabalığını geride bırakacağım.