Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla
Dördüncü yılımızın bu son sayısı aynı zamanda Dünya ve İslam'ın veda sayısı olma özelliği taşıyor. Dünya ve İslam'da 16 sayı boyunca, tüm dünyada İslami hareketleri ve müslümanları ilgilendirdiğini/bilgilendirmesi gerektiğini düşündüğümüz çeşitli makale, eleştiri ve röportajları eleştirel bir yaklaşımla Türkiyeli okuyucuya aktarmaya çalıştık. Yayınımıza başlarken, özellikle Batı'da yapılan geniş çalışmaların Türkiyeli müslümanlarca pek yakından izlenmediğini, halbuki "bizi" konu alan çalışmalara vakıf olmanın mücadele olgusunun kapsayıcılığı ve bütünlüğü açısından bir zorunluluk olduğunu düşünerek daha çok Batı'da üretilen çalışmalara ağırlık verdir.
Bununla birlikte son zamanlarda Batı'da İslami hareketleri konu alan çalışmalarda sayısal bir artış olmakla birlikte, içerik olarak bir daralma ve belli tez ve yaklaşımların sürekli tekrar edilmeye başlandığını gözlemlemekteyiz. Bu durumu, dergimizi yakından takip eden okuyucularımız da son zamanlarda fark etmiş olmalıdırlar.
Öte yandan Dünya ve İslam'ın ilk yayınlanmaya başladığı zamanlarda, Batı'da yapılan bu tür çalışmaların Türkçe'ye çevrilmesine müslüman yayıncıların genelde soğuk baktıklarını, çekingen davrandıklarını görüyorduk. Halbuki bu konuda son bir iki yıldır epeyce -hatta gereğinden fazla- bir esneme olduğunu görmekteyiz.
Bu itibarla kendi bakış açımızdan Dünya ve İslam'ın işlevini tamamlamış olduğunu, ayrıca ileriye dönük çalışmalara kaynaklık etme noktasında bazı malzemeler sunduğunu düşünmekteyiz. Elbette Dünya ve İslam'ın yayınının ne ölçüde faydalı olabildiğine dair sıhhatli kararı ancak okuyucunun verebileceğini de kabul etmekteyiz.
Cenab-ı Allah'tan çabalarımızı zayi etmemesini dileyerek, tüm okuyucularımızı selamlıyoruz.
Allah'a emanet olun.