Dördüncü sayımızla 1. Yılımızı tamamlamış bulunuyoruz.
Son iki ayın en çok –belki de tek- konuşulan konusu olan Körfez bunalımı çerçevesinde tartışılan bazı noktalara ilişkin yorumumuzu Gündem sayfalarında okuyabilirsiniz.
Bu sayımızda Suriye ve Lübnan konusu ağırlıklı yer teşkil ediyor. Özellikle karmaşık yapısıyla bir labirenti andıran Lübnan'ı konu alan bölümlerin, Lübnan hakkında Türkçe'de basılı eser sayısının azlığı göz önünde alınacak olursa Türkiyeli okuyucuya bir nebze de olsa ışık tutacağı inancındayız.
Tartışma bölümünde Ahmet Ertürk, geçen sayımızda 60'lı yıllara kadar ele aldığı "Türkiye'de İslami Hareketin Gelişim Süreci" başlıklı çalışmasının bu sayımızda yer alan ikinci bölümünde, konuyu 80'li yıllara kadar getiriyor.
Cezayir'de Haziran ayında yapılan mahalli seçimlerde İslami Kurtuluş Cephesi'nin gösterdiği başarı bir anda bütün gözlerin Cezayir'e çevrilmesine yol açtı. Cephe'nin ideolojik ve örgütsel yapısı üzerine birçok şey söylenmesine rağmen, hareketin Cezayir'in geleceğinde oynayabileceği muhtemel rol hakkında değerlendirme yapmak için yeterli verinin bulunmadığı açık. Bu sayımızda Belge başlığı altında yer verdiğimiz Cephe'nin siyasi programının incelenmesinin bu konuda yapılan değerlendirmelere katkı sağlayacağını umuyoruz.
Ocak 1991'de yayınlamayı planladığımız 2. Yılımızın ilk sayısında buluşmak ümidiyle…