Suların ağrısıdır içimizi kavuran
Yaz sıcaklarında gecenin
bir gece baskınında
bağırmasıdır
alınlarımızdan bizi vuran
Gözlerimizde kızıllık
ruhunu büyütecek maviliklerin
perçinleyerek
bir dokunuşla yanan
çocukların yüreğini
ölmeyecek o zaman
rüyalarını bölmeyecek
denizin
artakalan serinliklerini
gecenin üzerine serecek
Açınca yüzünü melek
kopacak baştan başa tufan
yağmurlar çürütecek ısırgan otlarını
bize cazip gelecek
gözyaşlarımızda saklamak tohumları
O gün
kimsenin aklına getirilmeyen tufan
ertelenmeyecek
biz ve melekler omuz omuza
saf bağlayarak çıkacağız sokaklarına kentin
ağlayacağız o gün
bırakmak için
tohumları toprağa.