Zulmün sınır tanımadığı bir ortamda ABD'nin zalimane tutumunu kınamak ve "Irak'ta Savaşa Hayır" demek için toplumun her kesiminden gür ya da cılız da olsa savaş karşıtı sesler yükseliyor.
Bu tepkilerden biri de İslami kesimden kuruluşlar ve aydınların bir araya gelerek oluşturdukları "Savaşa ve İşgale Hayır Platformu" tarafından gerçekleştirildi. Platform Irak'ta yaşanılacak vahşete karşı kamuoyunu duyarlı kılma ve hükümeti uyarma amacıyla 24 Ocak 2003 tarihinde Eminönü Kadırga Kültür Merkezi'nde "Vahşete Ortak Olma" başlıklı bir forum düzenledi.
Yoğun katılımın olduğu program ilk olarak "Savaş Olmasın, Çocuklar ölmesin" yazılı büyük bir pankartı taşıyan Özgür Çocuk Kulüplü çocukların okuduğu 'Asr Suresi' ve söyledikleri 'Savaştaki Çocuk' şarkısıyla başladı.
Çocukların ardından sunucu Yusuf Öcalan, platformun kuruluş amacına değindi ve forumun içeriğine binaen kısa bir giriş konuşması yaptı.
Forumun ilk konuşmacısı olan gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, konuşmasında, haksızlıklar karşısında susmanın dilsiz şeytanlık olduğuna işaret ederek, sadece 'kahrolsun' demekle yetinilmemesi gerektiğini, ABD'nin zulmüne karşı fiili anlamda mücadele etmemiz, ciddi tavırlar almamız, ayrıca Amerikan mallarını ve tüketim alışkanlığını boykot etmemiz gerektiğini ifade etti ve şunları hatırlattı: "Amerika'nın kahrolmasını İstiyorsanız cebinizdeki dolarları bozdurun, Amerika'yı kahretmek istiyorsanız Marlboro sigaralarınızı söndürmeyi deneyin, Coca Cola içmemeyi deneyin, Mc Donalds'lara gitmeyin, paranızla, emeklerinizle zalimlere destek olmayın. O zaman daha anlamlı bir şeyler yapmış olursunuz. Yoksa sadece kahrolsun demekle zalimler kahrolmuyor".
Dilipak'ın ardından Ahmet Ağırakça söz aldı. ABD'nin sadece Irak üzerine değil, İslam dünyası üzerine yaptığı ve yapmayı planladığı saldırılar üzerine konuşan Ağırakça, ABD'nin hedefinin Irak'ı işgal etmek olmayıp, asıl amacın İslam dünyasının tümüne hakim olmak olduğunu dile getirdi ve Müslümanlar olarak mücadeleye omuz vermemiz gerektiğinin altını çizdi.
Forumun diğer bir konuşmacısı olan Zaman Gazetesi yazarlarından Ali Bulaç ise, oldukça vahim günlerin içerisine sürüklendiğimizi, her şeyimizin tehdit altında olduğunu ve ABD'nin Irak'a karşı yapacağı saldırının bir savaş niteliği taşımadığını, bunun tamamen emperyalist bir saldırı olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca Bulaç, "Irak şu anda bir dünya imparatorluğu konumunda olan ABD'ye karşı koyacak güçte değildir. Irak 12 senedir ağır ambargo altında inliyor. BM'nin verdiği asgari rakamlara göre ambargo dolayısıyla sadece beş yüz bin çocuk hayatını kaybetti" şeklinde konuşmasını sürdürdü.
Bulaç'ın ardından forumun diğer bir konuşmacısı olan İHH Başkanı Bülent Yıldırım söz aldı. Yıldırım, konuşmasında yeniden bir savaşa sürüklendiğimizi ve bunun da 3. Dünya Savaşı olacağına ve bu savaşla da emperyalistlerin emellerine ulaşması halinde dünyada oluk gibi kan akacağına dikkat çekti. Yıldırım, binlerce suçsuz insanın, kadının, çocuğun hayatına kıyılacağını bu nedenle de haksız olan bu savaşa hayır dememiz gerektiğini ifade etti.
Dergimiz yazarlarından Hamza Türkmen ise konuşmasında yapılanın bir katliam hareketi, bir işgal olduğunu, TÜSİAD vb. işbirlikçilerin destek verdiği bu işgal girişimine, bizim daha güçlü bir tarzda hayır dememiz gerektiğini ve bugün Türkiye'de ve dünyada savaşa hayır demenin ABD'nin saldırısına, işgaline, emperyalizmine, terörizmine, nükleer silahlarına, dayattığı yaşam biçimine hayır demek olduğunu dile getirdi. Türkmen ayrıca Türkiye'de derin devlet korkusunun insanları ciddi anlamda sindirdiğini ve bu nedenle de savaşa hayır demek için önce korkularımızı yenmemiz ve bu anlamda sesimizi yükselterek tepkileri yaygınlaştırmamız gerektiğinin altını çizdi.
Türkmen'in konuşmasından sonra program, BUnyamin Doğruer'in savaş ve işgalle ilgili şiirleri müzik ve sinevizyon eşliğinde okumasıyla devam etti. Duygulu dakikaların yaşandığı bu görsel dinleti sık sık tekbirlerle ve sloganlarla kesildi. "Kahrolsun ABD Emperyalizmi, Müslüman Zulme Boyun Eğemez, Allahu Ekber, Zulme Karşı Küresel İntifada, Kahrolsun İsrail, Irak'ta Savaşa Hayır!" forum boyunca en fazla atılan sloganlardı.
Forumun ikinci bölümünde ise ilk sözü Prof. Dr. Hayrettin Karaman aldı. Savaşın daha çok hukuki açıdan nasıl bir konuma oturacağı üzerine görüş beyan eden Karaman, bu emperyalist savaşın hiç bir meşru zemininin olmadığını dile getirdi. Müslüman bir halka karşı başlatılacak bir savaşa destek olunmasının asla mümkün olamayacağına ve mutlaka karşı çıkılması gerektiğine dikkat çekti.
Karaman'ın ardından "Müminler bir zulümle karşılaştıkları zaman hep beraber o zulme karşı koyarlar" ayetini hatırlatarak konuşmasına başlayan Özgür-Der Başkanı Hülya Şekerci aydınlar, yazarlar olarak kapalı salon toplantıları ya da bildirilerle tepkilerimizi dile getirmekle yetinmemek gerektiğini vurgulayarak, bütün halkla beraber sokağa çıkmamız gerektiğini çünkü emperyalist bir saldırı için masum insanların kanını dökecek uçakların bizim yaşadığımız topraklardan kalkacağı ve kimsenin sokağa çıkıp çıkmamanın legal ya da illegalliğinden bahsetmemesi gerektiğini asıl illegal olanın bu saldırının ta kendisi olduğunu söyledi.
Şekerci'nin ardından söz alan yazar Mustafa İslamoğlu insanın sorumlulukları olduğunu ve bu sorumluluğumuz gereği zulme karşı koymamızın gerekliliğini dile getirerek Musa kıssasının önemini hatırlatarak Musa'nın Firavun'un zulmüne nasıl karşı koyduğunu anlattı. ABD'nin adeta yenilmez her şeye muktedir bir güç şeklinde tasvir edilmesinin zihinlerde korku ve baştan teslimiyet oluşturduğuna dikkat çekerek, korkuyu yenmek için tasavvurlarımızı değiştirmemiz ve ıslah etmemiz gerektiğini, yeniden bir inşanın ve direnişin bu yoldan geçtiğini belirtti.
Vakit Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Mustafa Karahasanoğlu ise Türkiye'nin bu savaşa engel olabilecek en önemli ülke olduğunu ve Türkiye'nin bu savaşa hayır demek için elindeki bütün imkanları ortaya koyması gerektiğinin altını çizdi.
Forumun son konuşmacısı yazar Yıldız Ramazanoğlu ise, savaşa karşı batılı kamuoyunu da içine alan bir birliktelik için iletişim araçlarının iyi kullanılması gerektiğine ve uluslararası iletişimi sağlamak için de yabancı dil bilenlerin daha fazla bir sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin gerektiğine vurgu yaptı.
Aynı kitabın kardeşleri olan müminlerin, bir zulümle karşılaştıkları zaman hep beraber karşı koymaları gerektiğinin bilinci ile tertip edilmiş olan ve insani duyarlılık taşıyan herkesin bu ortak çağrıda buluşarak emperyalizme hayır dediği forum, platformun geniş katılımla kaleme aldığı, "AMERİKAN SALDIRGANLIĞINA HAYIR! ELLERİMİZİN KARDEŞ KANINA BULAŞMASINI İSTEMİYORUZ!" başlıklı deklarasyonun okunmasıyla ve günün anlamını özetleyen "Yaşasın Küresel İntifada!" sloganıyla sona erdi.