(Mevlüt Demir'in Anısına)
Sen!..
Güneşi çehrelerin
Alevi yaraların
Kanayan gözlerin
Güzelliğinde şahika destanı
Ama gözlerini anlatamaz mısralarım
Vurulmaz yaralarımdan sen akıyorsun
Sen hep beynimdeki ağrı;
Ama duyulmaz çiğdemler şafaklardan
Gecelerimle kal ve sahiplen sevdamı
Yağmur söner
Islanırım gemilerinde
Gülmek düşmez hiç, birinci iliklerime
Dudaklarında işkence çekmiş yüreğim
Üveyiğimi gözlerinde bağladın
Zindanlarına
Gelir adım adım adın
Tuz serper kaşlarına dudaklarımın
İsyanına kedilerin
Ve sen gülüm
Son defa öl bana
Diril!...
Dirilmesi gereken zaman zindanlarında
"Yiğidim; Hani gün gelir ya
Döker deniz güneşlerini
Gökyüzü nehirlerini
İşte o zaman sevin
Çarmıhta dökülen sarıgözlerim olacak
bekle beni..."